aşık olunan kişinin neden dengesizdir

raziel34
27-11-2015, 12:35   |  #1  
raziel34 avatarı
OP Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 25
204 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eyl 2015

yorar, yıpratır ve kelimenin tam anlamıyla öldürmez süründür.


muhtemelen hayatta yaşanabilecek en zor süreçten geçersiniz. ne kalmaya ne de gitmeye cesaretiniz vardır. ilişkinin koptuğu, irtibatın kesildiği süreçlerde onu çok özlersiniz fakat bir yandan da size verdiği zararları anımsar ve mantıklı düşünmem gerek diye telkinde bulunursunuz kendi kendinize.


hayata aldığınız yarayla yeniden başlamak zorken, onu tüm yaptıklarına rağmen özlüyor oluşunuzu kabullenmek daha da zor gelir.


kaotik bir hal alır yaşamınız.


zaman durmuş gibi olur, arkadaşlarınız ''kurtuldun diye düşün'' derler.


kimse anlamaz ruh halinizi, siz de utanır söyleyemezsiniz. çünkü her şey gün gibi ortadadır, bitmelidir - gitmelisinizdir.


ne var ki o adımı atmak sanıldığının aksine çok ama çok zordur.


böylece ''sussam gönül razı değil, söylesem tesiri yok'' dönemi başlar.


sadece ona kırılıp, herkese küsersiniz..


zaman tatsız tuzsuz, ruhunuz kayıp halde akıp gider.


tam alışacakken yokluğuna günün birinde yara bere içinde telefonun ucundadır..


aslında o ana dek kendinizi hazırladığınızı, arasa da dönüşü olmadığını düşünmüşsünüzdür.


ama bir ''merhaba'' sonrası tepetaklak olur duygularınız..


sanki hiç bitmemiş gibi, sanki canınız hiç yanmamış gibi koşarak yanına gidip boynuna sarılmak istersiniz.


bu kangrene dönüşmüş bir yaradır artık..


ya kesip atmanız gerekir ya da içten içe öldürecektir sizi.

ahmet altan'da seven taraf sözüyle şöyle açıklamıştır bu durumu:

''ilişkiler içinde en çok hastalikli olanlari severim, ateşimin yükselmesini, sayiklamalarimi,


kabuslarimla hayallerimin birbirine karişmasini, en dokunulmaz yerlerimde hissettiğim


sizilari. hastaliğinin bütün kivrimlari, hastaliğimin bütün kivrimlariyla öpüşen bir


kadinla denizaltima binip çiktiğim yolculuklari. solgun bir sabah vakti insanlarin


arasindan ayrilişimi. hiçbir yere gitmeyen bir denizaltinin içinde, hiçkimsenin gitmediği


yerlere gitmeyi. birçoğumuz çiktik bu yolculuğa.evet, sevdiğimiz hasta biri. evet, bu ilişki


hastalikli. ama bunu ne önemi var. hastaliklarimiz birbirini tutuyorsa,öpüşen dudaklar


gibi değiyorsa hastaliklarimiz birbirine... ''

mehmetcavas
27-11-2015, 21:38   |  #2  
mehmetcavas avatarı
Yeni Üye
Teşekkür Sayısı: 7
45 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Haz 2015

AŞK Denen Şey bir OKUMA'dır.

Dişi Yada Erkek birbirlerinin dış yüzeyinde olan şeyleri bir bir okur ve değerlendirme yapar Aklı ile istediği sonucu alınca bunun basit adı AŞK olur.Oysa ki pek çok "ŞEY" İçerir.

SORU:Bir çiçeği OKUYA BİLİR MİSİN?

CEVAP:

NANO TEKNOLOJİSİ İLE Donatılmış bu bitki TOPRAK Aracılığı ile kendisinin kim olduğunu bilir.Böylece kaç adet;YAPRAK,RENK,KOKU,DESEN,BOY,EN,GENİŞLİK,DAL,DİKEN, Ve daha pek çok şeyi NANO teknolojisi ile HEM KİMYAYI HEM MATEMATİĞİ HEM DE GEOMETRİYİ Hem de MİMARLIĞI İLE en MÜKEMMEL şekilde değerlendirir ve oluşur.

Bunu yaparken etrafında oluşan tüm hava su toprak afet tufan hayvan istilası gibi pek çok şeyi de hesaplar

Ve bayanlar baylar karşınız da SEVGİLİNİZE ALDIĞINIZ  "KIRMIZI GÜL"

Bir çiçeği Okuyamayan ancak ŞEHVET SAHİBİ Olur Bu okuma ise kadının/erkeğin bedeni üzerinden olur ve bu BEĞENME dürtüsünde kalır

Ki vay O kadının ve Erkeğin gelecekteki haline...

Son Düzenleme: mehmetcavas ~ 27 Kasım 2015 21:40