21 Ekim 2015'i yani Geleceğe Dönüş Günü'nü geride bıraktık. Ancak geleceği tahmin eden, ilerleyen yıllarda nasıl yaşayacağımızın hayalini kuran başka birçok film de vardı. Aşağıda bu filmlerden bazılarını ve yaptıkları tahminlerin ne kadar doğru veya yanlış çıktığını bulacak, 2015'in bizleri nasıl yarı yolda bıraktığını göreceksiniz.
End of Evangelion
1997'de çekilen film, 2015'te geçiyordu ve şu anki dünyadan çok daha heyecan verici bir dünyayı hayal ediyordu. Pacific Rim'in şablonunu oluşturan anime, dev canavarlarla dövüşecek biyo-robotlara ("Evangelon'lar") yer veriyordu. Böyle robotlara dünyada halen rastlamadığımız bir gerçek. Tabi, bu robotu saymazsak.
Firebird 2015 AD
1981'de yapılan film, yakıtın bitmek üzere olduğu Mad Max stili bir gelecek hayal ediyor. Özel otomobil sahibi olmak yasadışı olduğu gibi Taşıt Denetim Bakanlığı, yasal olmayan araçları patlatma görevini üstleniyor.
Filmin tahmin etmeyi başaramadığı nokta ise 2015'teki gerçek hayatta, benzinin en bol ve en ucuz dönemini yaşıyor olması (petrol çıkarma teknolojileri sayesinde).
Mission to Mars
İnsanoğlu olarak iyi olduğumuz bir şey varsa, o da uzaya gitmeyi pek kolay sanmak. Bilim kurgu, uzay uçuşları başladığından bu yana uzaylıların dünyalarına hep yakın bir gelecekte gideceğimizi düşündü.
2000'de çekilen Mission to Mars, 2020'de Mars'a insan yolculuğunun hikayesini anlatıyor. Mars yolcusu, tüm kötü koşullara rağmen hayatta kalabiliyor ve hatta Mars yüzeyinde bitki yetiştirebiliyor.
NASA, önümüzdeki beş sene içinde ardı ardına büyük işler başarıp, henüz ortada olmayan şeyleri hızla icat etmedikçe, 2020'de Mars'a insan indirecek gibi görünmüyoruz.
The 6th Day
2000'de gösterime giren The 6th Day, bir klonlama hikayesi anlatmayı amaçlıyor. Filme göre 2015'te insanların ve hayvanların klonlanması oldukça yaygın. Filmde Arnold Schwarzenegger'in canlandırdığı Adam Gibson da kendinin bir klon olduğunu fark ediyor.
Gerçekte ise klonlama filmdeki kadar gelişmiş değil. İşin ilginç yanı, filmdeki gibi olmasa da klonlamanın bugün mümkün olması. Klonlamanın bugün yapılmamasının önündeki tek neden, çoğu bölgede yasadışı olması. Filmde olanlara bakarsak bu yasak, bizler için muhtemelen iyi bir şey.
Memory Run
1995'in filmi Memory Run'a göre 2015'in kötü dünyasının insanları, beyinlerini bedenler arasında değiştirecekti. Gerçekte ise ilk başarılı beyin naklini yapmaktan henüz biraz uzağız. Filmin korkunç fragmanını buradan izlemenizi tavsiye ediyoruz.
Dark Knight Rises
Christopher Nolan'ın 2016'da geçen The Dark Knight Rises'ı 2012'de yapıldığı için gelecek tahminlerinde isabetli olabileceğini düşünmüş olmalısınız. Ancak dünyamız, kötü adamlarla dövüşen pelerinli bir kahramana sahip olmadığı gibi, filmde görünen havalı teknolojilere de sahip değil. Filmde Wayne Enterprises'ın silahlaştırılabilecek bir füzyon reaktörü projesi üzerinde çalıştığını görüyoruz. Ancak gerçek hayatta füzyon gücü teknolojisini işe yarar bir enerji kaynağına dönüştürmekten henüz çok uzağız.
Blade Runner
1982'de yayınlanan ve 2019'da geçen Blade Runner'a bakarsak, kusursuz yapay zekayı, uçan otomobilleri ve dünya dışı kolonileri üretmemize yalnızca dört sene kalmış bulunuyor. Gerçek gibi görünen insansı robotlardan bahsetmiyoruz bile.
Yine de Google'ın kendi giden otomobillerinin 2020'de sokaklarda olacağını söylediğini ve robotların "kendini farkındalık" testlerini geçtiğini düşünürsek filmin tahminleri, çok da fena sayılmaz. Tabi ki NASA'nın Mars'ta bir koloni kurma planlarını da unutmamak gerekli.