Başınıza iş açabilecek 5 güvenlik efsanesi!

Antivirüs yüklememek için direnenlerdenseniz, doğru sandığınız bu 5 yanlıştan haberiniz yok demektir

Bu 5 yalana inanmayın!

Dünya çapındaki virüslü bilgisayarların sayısı, milyonları geçiyor. Bu PC'lerin bazıları, bulaşan virüsler yüzünden kararlılığını kaybediyor, bazıları ise bir botnet'in parçası olarak suçlulara hizmet ediyor.

Tehditlerin yaygın olması, bu konudaki bilinci her zaman artırmayabiliyor. İşte güvenlik konusunda kulaktan kulağa dolaşan, ancak aslı olmayan 5 efsane.

Dosya indirmezseniz virüs bulaşmaz

Virüsler, sadece indirdiğiniz dosyalardan değil, kullandığınız yazılımlardaki açıklardan da PC'nize bulaşabilir. Bu bazen sizin haberiniz olmadan gerçekleşebilir. Örneğin yıllarca zararsız olan bir web sitesi, hacker'ların hedefi haline gelerek saldırı kaynağı haline gelebilir.

Yapmanız gereken basit. Çok az sayıda web sitesine giriyor olsanız bile bir antivirüs yükleyin.

Bilgisayarım iyi çalışıyor, antivirüse gerek yok

Bilgisayarım iyi çalışıyor, antivirüse gerek yok

Antivirüs, iyi çalışan PC'mi yavaşlatır

PC'nizin düzgün çalışması, içinde virüs yaşamadığı anlamına gelmiyor. Bazı virüsleri antivirüs olmadan fark etmeniz mümkün olsa da bazıları, izini belli etmeyebilir. Bu, özellikle keylogger'lar ve botnet zararlıları için geçerlidir. Örneğin "ratting" adı verilen bir yöntem, laptop'unuzun webcam ışığını devre dışı bırakarak, siz farkında olmadan kaydedilmenize izin veriyor.

Antivirüslerin PC'nize bir miktar yük getirdiği doğru, ancak tam bir sistem taraması yapmadığınız sürece bunu pek fark etmeyeceksinizdir.

Tüm antivirüsler aynıdır

Bağımsız kuruluş AV-Test'in yaptığı testler, güvenlik çözümlerinin zararlı algılama yeteneklerin önemli farklılıklar içerebildiğini gösteriyor. Ücretli seçenekler genellikle daha iyi olsalar da, AVG ve Avast gibi iyi ücretsiz antivirüsler de var.

Windows kullanmıyorum, antivirüse gerek yok

Windows kullanmıyorum, antivirüse gerek yok

Windows kullanmıyorum, o yüzden antivirüse gerek yok

Windows'un bilgisayarlardaki pazar payı yaklaşık yüzde 90 olduğundan zararlıların asıl hedefinde o var. Ancak bu, diğer işletim sistemlerinin tamamen güvenli olduğunu göstermiyor. Örneğin yüzde 6 pazar payına sahip Max OS X, geçtiğimiz birkaç sene içinde önemli saldırılara maruz kaldı. 2012'de yaşanan saldırıda 600 bin bilgisayar etkilenmişti.

Linux bilgisayarlara da virüs bulaşabiliyor. Bu konuda Linux Foundation'ın makalesine göz atabilirsiniz.

Zararlılar bana bulaşmaz, çünkü ...

Zararlılar bana bulaşmaz, çünkü ...

Zararlılar bana bulaşmaz, çünkü ...

Bazı kullanıcılar, virüslere karşı pek aldırış etmiyorlar. Bu kullanıcılar, genellikle "bilgisayarım zaten çok yavaş", "çalınacak hiçbir şeyim yok" veya "ben internetten hiçbir şey almıyorum" gibi sebepler öne sürüyorlar.

Ancak zararlıların birer program olduklarını ve programlandığı işi yaptıklarını unutmamak gerekiyor. Eğer bir zararlı sisteminize keylogger kurduysa, yazdıklarınız değerli olsun veya olmasın her zaman kaydedilecektir. Bilgisayarınızı "önemli" işler için nadiren kullanıyor olsanız bile zararlılar, bazı sorunlara yol açabilirler. Örneğin web kameralarını izlemek isteyen binlerce insan var ve bunu basit araçlarla yapabiliyorlar. Bir keylogger, sosyal ağ veya e-posta hesabınızla ilgili detayları toplayıp size özel bir saldırı düzenlenmesine de olanak tanıyabilir.

Kısacası zararlılardan korunmamak gibi bir şansınız pek yok. Dahası, zararlılar bulaştıktan sonra yüklediğiniz antivirüsün PC'nizi tam olarak temizlemeyebileceğini de unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla virüslere maruz kalmadan önce bir antivirüs yüklemenizde fayda var.

Okuyucu Yorumları