"Dev virüslerin" şaşırtan yeteneği!

Normal virüslerden çok daha büyük olan Mimivirüsler, sahip oldukları yetenekle şaşırttı!

"Dev virüsler" şaşırttı!

Mimivirüsler, basit bir ışık mikroskobu ile görülebilen, normalden büyük bir virüs türü olarak tanımlanıyor. Avrupalı bilim adamları, şu anda bu ilginç organizmaların kendi bağışıklık sistemlerine sahip olduklarını ve diğer saldırgan virüslere karşı kendilerini koruyabildiklerini bulmuş durumda. Bu da, bu yaratıkların yaşam ağacında yeni bir dal oldukları anlamına gelebilir.

1 mikrometre boyunda olan mimivirüsler, ilk olarak amipleri etkilerken bulunmuştu. Bu mikroskobik yaratıklar, bazı bakterilerden daha fazla gene sahip olsalar da, çiçek hastalığı virüsleri gibi virüslere daha yakın. Ancak bu canlılar, çoğu virüsün aksine amino asit, DNA harfleri ve kompleks proteinleri üretebiliyor. Bu açıdan da çekirdeğe sahip olmayan mikroplar olan prokaryotlara daha da yakın gözüküyorlar.

Nature News'in yakın zamanda duyurduğu üzere, bu canlıların kendilerine özel bir başka özellikleri daha bulunmakta: Çalışan bir bağışıklık sistemine sahip olmak. Bu sistem, Zamilon olarak bilinen ve prokaryotları etkileyen bir virüse karşı savunma amaçlı gelişmiş. Bu enfeksiyonlar, mimivirüs'ün kendisini kopyalama yeteneğini ortadan kaldırıyor ve bu yüzden de CRISPR ile aynı mantık üzerine kurulmuş bir savunma sistemi gelişmiş. Ewen Callaway'in açıkladığına göre "CRISPR sistemleri, bakteri ve archaea olarak adlandırılan diğer prokaryot türlerinde, saldırgan virüsün veya diğer işgalci DNA'ların kısa DNA serilerini depoluyorlar. Bu depodaki DNA serisi ile eşleşen yabancı bir DNA bir hücreye saldırdığında, özelleşmiş 'Cas' enzimleri giren DNA'yı açarak parçalara bölüyor ve enfeksiyonu engelliyor. Biyologlar şu anda CRISPR'ı yeniden amaçlandırarak genomları değiştiren bir teknoloji olarak kullanmaktalar."

Carl Zimmer'in STAT üzerinde belirttiğine göre de bu sistem, antikorlarların çalışma sistemine benzemekte. Araştırmacılar, MIMIVIRE olarak adlandırdıkları bu sistemi 60 mimivirüs türünün genomlarını inceleyerek bulmuşlar.

Okuyucu Yorumları