Teknoloji endüstrisi, internetin hüküm sürdüğü bir dünyadan bahsetmeyi çok seviyor ancak gerçekler, bahsedilenlerden biraz farklı. Ne yazık ki insan nüfusunun büyük bir kısmı halen internete bağlı değil. Birleşmiş Milletler'in Geniş bant Komisyonu tarafından yayınlanan 2015 raporuna göre insan nüfusunun yüzde 57'si (yaklaşık olarak 4.2 milyar insan) düzenli internet erişimine yıl sonuna kadar sahip olamayacak. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, internete ulaşma durumu büyük oranda ekonomik ve sosyal duruma dayalı durumda. Gelişmiş ülkelerdeki insanların yüzde 80'inden fazlası bağlantıya sahip ancak bu oran, en fakir ülkelerde yüzde 6.7'ye kadar düşüyor ve cinsiyet ayrımları da durumun ciddiyetini arttırıyor.
Google ve Facebook gibi firmaların bedava veya düşük masraflı internet çabalarının yardımcı olma ihtimali bulunuyor ancak BM'nin inancına göre gerçek çözümün çok daha kapsamlı olması gerekiyor. Fakirlik ve ayrımcılık gibi sorunların çözümlerinin yanı sıra, daha fazla hükümetin (Küba'da olduğu gibi) internet bağlantıları için sabit planlar düzenlemesi gerekiyor. Ayrıca dünyanın pek çok yerindeki yerel diller ile internet içeriği bulmak zor olabilmekte. Eğer ziyaret edilen siteler anlaşılamayacaksa, hızlı bir veri hattına sahip olmanın da çok büyük bir anlamı kalmıyor.
Neyse ki bu alandaki bütün haberlerin kötü olduğunu söyleyemeyiz. Yapılan tahminlere göre 2021 yılında dünyanın yüzde 60'ı internet bağlantısına sahip olacak ve mobil veri üyeliklerinin de, 2020 yılına kadar standart cep telefonu üyelikleri ile eşit seviyeye gelmesi gerekiyor. Bu durum, pek çok kırsal alanın internete bağlanmak için en büyük seçeneğinin mobil veri hattı olduğu düşünülürse, oldukça önemli.
Her yerde bulunan ve her yerden ulaşılabilen bir internet düşüncesi şimdilik uzak bir proje gibi gözükse de, yüksek hızlı verinin istisna olmaktan çıkarak standart haline dönüşmesi oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşebilir...