Fizik bilimi açısından geleceğe gitmek, imkansız değil ve hatta sürekli yaşanan bir olay. Peki ya geçmişe gitmek?
Örneğin atomik GPS saatleri, her gün 28 mikrosaniye ileri gidiyorlar. Massachusetts Institute of Technology'den profesör Seth Lloyd, dünyadaki saatlerin, uzaydaki uydularda bulunan saatlerden çok küçük bir miktar daha yavaş çalıştığını söylüyor. Bunun nedeni ise Einstein'ın görecelilik kanunlarından bir tanesiyle açıkladığı, hızlı giden nesnelerin zamanı daha yavaş tecrübe etmesi. GPS uyduları, 14.000 km/s ile yol alıyorlar ve bu, dünyadaki zamana göre, uydulardaki zamanın daha hızlı akmasına neden oluyor. Bir diğer etki ise, yer çekimine yakın olan saatlerin daha yavaş çalışması.
Ancak bilim adamlarına göre geçmişe gitmek, daha zor ve hatta imkansız gibi. Geçmişe gitmenin önüne ilk çıkan engel, sağduyularımız. Örneğin bir zaman yolcusu geçmişe giderek büyükbabasını öldürse, kendi doğumunu da engellemiş mi olurdu?
Lloyd, yaptığı bir deneyde fotonları saniyenin birkaç milyarda biri kadar geri göndererek, eski kendisini öldürmesini sağlamaya çalışmış. Ancak deneyde fotonlar, kendileriyle karşı karşıya gelmeye yaklaştıkça deneyin başarı oranı düşmüş. Lloyd, durumu şöyle açıklıyor: "Zamanda geçmişe gittiğinizde, ne kadar denerseniz deneyin değiştirmek istediğiniz şeyi değiştirmiyorsunuz." Bu ise zaman yolcusu ne yaparsa yapsın, büyükbabanın yaşamaya devam ettiği anlamına geliyor.