Televizyon satın alırken bilmeniz gerekenler

Doğru boyut, doğru teknoloji, doğru donanım: Doğru televizyonu bulmak için bakmanız gereken her şey!

TV satın alma rehberi

Ercan Uğurlu - Hüseyin Cem Köylü

Günümüzde LCD, LED ve Plazma olmak üzere üç ana başlık altında toplayabileceğimiz panellere sahip televizyonlar rafları dolduruyor ve sundukları özelliklerle birlikte seçim aşamasında kullanıcıların kafasını bir hayli karıştırıyorlar. Her bir teknolojinin getirdiği avantajlar ve dezavantajlar bulunuyor elbette. Bu sebeple bir konuda biri diğerine üstünken, farklı bir alanda kolaylıkla mağlup olabiliyor. Örneğin LCD panelli televizyonlar eski bir teknolojiyi kullandıkları için LED ve plazmalara göre daha ucuz olurken, performans anlamında geri planda kalıyor. LED'ler ise yüksek dinamik görüntüleri, parlaklık seviyeleri ve enerji tüketimleriyle öne çıkıyorken, siyah seviyesi ise plazmanın gerisinde kalıyor.

Plazmalar da enerji tüketimi konusunda dezavantaj yaratırken, özellikle kontrast oranlarıyla ve gerçeğe yakın görüntü sunmasıyla tercih ediliyor. Ayrıca artık televizyonlar sadece görüntü teknolojileriyle değil, bunun yanı sıra internete bağlanabilme, uygulamalara erişebilme, multimedya desteği gösterebilme ve 3D'ye uyumlu olabilme gibi pek çok ek özellikleriyle anılıyorlar. O nedenle alışverişe çıkmadan önce, önceliklerinizi belirlemeniz en iyisi olacaktır. Yüksek yenileme hızının önemi nedir? Güncel bir televizyonda hangi özelliklerin ve bağlantıların olması gerekir? 3 boyutlu görüntü ve SmartTV teknolojisi için fazladan para harcamaya değer mi? Bunlar ve daha pek çok sorunun cevabını yazımızda bulabilir ve size en uygun televizyonu seçebilirsiniz.

Bu rehberi, bu yolda ilk adımı atabilmenizde size yarar sağlaması düşüncesiyle hazırladık. Eğer hazırsanız başlayalım...

LCD teknolojisi nedir?

LCD teknolojisi nedir?

Yaygın bir şekilde kullanılan LCD teknolojisi, açılımıyla Liquid Crystal Display olarak karşımıza çıkıyor. Bu teknolojinin temeline inecek olursak, sıvı kristal moleküllerine bağlı olarak çalıştığını söyleyebiliriz. Elektrikle etkileşime giren bu kristal moleküller ışığın geçişine izin verirler veya engellerler. Ayrıca geçişine izin verilen ışığın yoğunluğuna önem verilerek milyonlarca farklı renkte görüntüyü oluşturabilirler. Fakat bu kristallerin kendi ışıklarını üretemedikleri için bir arka ışığa ihtiyaç duyduklarını da söyleyelim.

İnce yapılarından dolayı hem şık bir görünüme hem de kolay taşınabilirliğe sahip olan LCD televizyonlar, yüksek çözünürlükte görüntü sunmalarıyla yakından ve uzaktan bakıldığında ortaya iyi sonuçlar koyuyor. Fakat bu performans, ekrana tam karşıdan bakılmadığı anlarda değer kaybedebiliyor. LCD televizyonlar ayrıca, plazma televizyonlara kıyasla özellikle çok ışıklı ortamlarda daha az yansıma yapıyor. Enerji tüketimi konusunda ise LED'lere göre yüksek, plazmalara göre ise düşük enerji tüketimi sunabilen LCD televizyonlar, hızlı görüntülerde ise ne kadar iyi bir LCD panele sahip olursa olsun bir miktar bulanıklık sunabilir. Ayrıca bu teknolojiye sahip olan televizyonların, göreceli olarak eski bir teknolojiyi kullandıkları için LED ve plazmalara göre daha ucuz olduğunu da söyleyelim.

LED teknolojisi nedir?

LED teknolojisi nedir?

LED televizyonlar da aslında birer LCD TV. Tek fark, ışık kaynağı olarak geleneksel CCFL yerine LED'i kullanıyor olması. Light Emitting Diode, yani Işık Yayan Diyot anlamına gelen LED teknolojisine sahip panellerde arka aydınlatma olarak floresan lamba yerine bir dizi LED kullanılmakta. Bu sayede ekrandaki görüntüyü oluşturan her bir piksel için ışık bu LED'ler aracılığıyla gönderilmektedir. LED panelli televizyonların en büyük avantajını, yansıtılan görüntü içinde siyah olan bölgelere ışık sağlayan LED'lerin tamamının kapatılması ile tam bir siyah değeri elde edebilmesiyle yarattığını söyleyebiliriz. Bu da elbette daha doygun bir görüntü sağlamaktadır. Daha yüksek kontrast oranlarına ulaşabilen LED TV'ler her ne kadar günümüzde artık daha çok panelin tamamı LED'lerle kaplı olan "Full LED TV"lerden oluşuyor olsa da, bir ara yalnızca kenardan aydınlatmalı "Edge LED" olarak da tabir edilen televizyon modelleriyle de büyük sükse yaptığını söyleyebiliriz. LED televizyonların ayrıca LCD televizyonlara göre düşük enerji tüketmeleri nedeniyle dikkat çektiklerini de belirtelim. Yine LCD televizyonlar gibi incelikleriyle dikkat çeken LED TV'ler, görüntü keskinlikleri ile tercih edilebilirler.

Plazma teknolojisi nedir?

Plazma teknolojisi nedir?

Genel yapıları itibariyle iyonize gaz bulunan elektrik yüklü görüntü hücrelerden oluşan plazma paneller, görüntüyü doğrudan ekran hücrelerine yaydıkları için bu özellikleri sayesinde ekran üzerine inen görüntü karesi üzerinde herhangi bir detay kaybı veya keskinlik oluşturmuyor. Görüş açısını 175 dereceye kadar genişletebilmesiyle öne çıkan plazmalar, gerçek kontrast oranlarıyla da dikkat çekiyor. Her ne kadar bir sonraki adımda bahsettiğimiz panellerin artılarını ve eksilerini konuşacak olsak da, plazma panelli televizyonların görüntü performansı konusunda tercih edilebileceğini söyleyebiliriz. Ancak buna karşın yüksek enerji tüketimleri ve ekran yansıması konusunda sıkıntılar yaşatması nedeniyle tercih edilmeyebiliyorlar. Gerçi yakın zamanda ortaya çıkan Neoplazma teknolojisi ile yansıma sorununun önüne geçilebildiğini söyleyebiliriz. Neoplazma ile bir seviye daha atlayan plazma teknolojisi, aynı mantıkla çalışsa da daha uzun ömürlü bir kullanım sunmasıyla rahatlıkla tercih edilebilir.

Panellerin artıları - eksileri

Panellerin artıları - eksileri

Her ne kadar piyasada uç modeller bulunsa da LCD, LED ve plazma televizyonları genel olarak karşılaştırdığımızda az sonra bahsedeceğimiz sonuçlara ulaşmak mümkün gibi duruyor. Bu durumda, özellikle ışık ve parlaklık konusunda LED'lerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu konuda LED'leri, LCD televizyonlar takip ediyor ve en geride ise plazmalar kalıyor. Siyah seviyesinde ise bu kez plazmalar atağa kalkıyor. Siyah seviyesinde LCD'leri rahatlıkla geride bırakan plazma teknolojisinin, son gelişmelerle birlikte bu alanda iyileştirmelere giden LED panellerle birlikte liderlik koltuğunda oturduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde kontrast oranında da kaybeden LCD paneller oluyor. Yüksek kontrast oranıyla sunulan derinlik hissini en iyi yansıtan televizyonları ise, yine plazmalar oluşturuyor. Ancak burada bazı LED modellerin istisna yarattığını da belirtmemizde fayda var.

Enerji tüketimi konusuna değinecek olursak, LED TV'lerin arka ışığı kapandığından dolayı çok daha az enerji harcadıklarını ve bunu LCD panellerin takip ettiğini söyleyebiliriz. Her ne kadar eskiye oranla daha az güç harcasalar da, plazma televizyonlar bu konuda iki teknolojinin gerisinde kalıyor. Diğer yandan özellikle Edge LED, yani kenar aydınlatmalı LED panellerde karşılaşılan ekranın bazı bölümlerinin diğer alanlara göre parlak kalması durumu ise, plazmalarda pek rastlamayacağınız bir durum. Bu nedenle bu konuda plazmalara güvenebileceğinizi söyleyebiliriz. Son olarak fiyata değinecek olursak, piyasadaki en ucuz televizyonları LCD panelli modellerin oluşturduğundan ve bunu LED TV'lerin takip ettiğinden bahsedebiliriz. Fiyat konusunda bazı durumlarda plazma televizyonlar az farkla LED'lerin ardından ikinci olarak gelebiliyor.

Görüntü tarama hızları

Görüntü tarama hızları

Bilindiği gibi Full HD, 1920x1080 piksellik görüntüleri saniyede 60 kare, yani 60 Hz hızında gösteriyor. Her ne kadar 60 Hz'lik görüntü tarama hızı Full HD görüntü kalitesi için asgari olsa da, piyasada 60 Hz'in üzerinde tarama hızlarına sahip televizyonların bulunması elbette çok daha iyi bir seyir keyfi sunuyor. Zira saniyede görüntülenen kare sayısının artması, yinelenen görüntülerin sıklaşmasına ve bu da daha canlı ve dana net görüntülerin oluşmasına neden oluyor. Özellikle hareketli görüntülerde farkını ortaya koyan tarama hızı, aynı zamanda gözlerinizin yorulmasını da engelliyor.

Televizyon satın alma aşamasında dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri, yazan yenileme hızı değil, panelin gerçek yenileme hızıdır. Zira pek çok giriş seviyesi televizyonda gerçek yenileme hızı olarak 50 Hz panel kullanılırken, orta ve üst seviye televizyonlarda bu değer 100 ila 200 Hz değerlerindedir. Ancak bu değerler televizyonda yer verilen görüntü işlemcisiyle birlikte çeşitli yöntemlerle arttırılabiliyor ve hal böyle olunca ortaya daha yüksek değerler çıkabiliyor. O nedenle satın alım aşamasında görüntü tarama hızlarının gerçek değerlerini araştırmanız, satın aldığınız televizyonun aslında kaç Hz hızında görüntü tarayabildiğini bilmeniz adına yararınıza olacaktır. Zira üretilen panellerin Hz'leri, üretim sonrasında yazılım desteğiyle birlikte sanal olarak katbekat arttırılabiliyor.

Görüntü geliştiriciler

Resolution +, True Motion, Dinamik Gren Azaltıcı("DNR" ya da "MPEG artefact reduction"), Perfect Pixel HD Engine, Perfect Natural Motion, Mega Dynamic Contrast vb. pek çok değişik teknoloji, çeşitli televizyon üreticileri tarafından görüntü kalitesini yükseltmek için geliştirildi. Genellikle yüksek zıtlık ve mükemmel keskinlik sunmayı başarsalar da, kimi zaman aşırı fazla keskinliğe ya da aksiyon sahnelerinde görüntülerde hayalet efektine(ghosting) sebep olabiliyorlar. Bu yüzden satın almak istediğiniz televizyonda menüden tüm bu ayarları mutlaka kontrol etmelisiniz. Görüntü geliştirme teknolojileri sıklıkla kullanıcının kontrolüne sunulmaz ya da menünün gizli köşelerinde kapatma ayarları bulunur. Ama genel olarak görüntü geliştiren teknolojiler hakkında şunu söyleyebiliriz: Azı bile fazla.

Televizyonunuz "akıllı" olsun istiyorsanız

Televizyonunuz

Artık teknolojinin her alanında olduğu gibi televizyonlar da akıllandı ve bizlere sadece TV yayınlarını ulaştırmaktan çok daha fazlasını verebiliyorlar. Artık televizyonunuzla arşivinizdeki video ve müzik dosyalarını çalıştırabiliyor, internete bağlanabiliyor, uygulamalara erişebiliyor, sosyal medyaya dahil olabiliyor ve hatta görüntülü görüşmeler yapabiliyorsunuz. Tüm bu hizmetleri bir arada sunan televizyonlar ise Smart TV, yani akıllı TV olarak adlandırılıyor. Eğer siz de televizyonunuz akıllı olsun istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken bazı özellikler bulunuyor.

Eğer televizyonunuz sahip olduğunuz video ve müzik arşivinizde yer alan dosyaları çalıştırabilsin istiyorsanız, o halde satın alacağınız televizyonun geniş format desteği sunmasına dikkat etmenizde yarar var. Televizyonun USB bağlantı girişini kullanarak multimedya dosyalarınıza kablolu olarak erişebilir veya bunu DLNA desteği gösteren televizyonlar ile kablosuz olarak da mümkün kılabilirsiniz. Televizyon başındayken sosyal medyaya bağlanabilmek ve internette gezinmek için ihtiyaç duyacağınız özellik ise elbette internet bağlantısı. Kablosuz internet bağlantı seçeneğine sahip bir televizyon alarak, kablosuz ağınıza bağlanabilir ve böylece oturma odanızdaki dev ekranı internete açabilirsiniz. Tabii ki bunun için televizyonun internet tarayıcısına sahip olduğundan emin olmanızda da fayda var.

Akıllı televizyonlar eğlenceye yönelik olarak beraberinde uygulamalar da getiriyor ve uygulama mağazalarıyla bu alanı genişletmenize olanak tanıyor. Eğer televizyonunuzda Angry Birds oynamak ve YouTube videolarını izlemek istiyorsanız bu tür olanaklar sunan modellere yönelmeniz iyi bir seçim olacaktır.

Ekranın boyutu ne olmalı?

Ekranın boyutu ne olmalı?

Satın almayı düşündüğünüz televizyon modeline karar verirken ekran boyutu konusunda hassas davranmanız gerekiyor. Zira ekran büyüklüğü her durumda iyi olmayabiliyor. Ekran boyutunu belirlerken kişisel tercihin yanında aynı zamanda televizyonu konumlandıracağınız odayı ve izleme mesafesini de göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Büyük odada küçük ekranlı bir televizyon garip duracağı gibi, küçük bir odada da büyük ekranlı bir televizyon abartı olacaktır. Size uygun ekran boyutunu belirleyebilmek için ele almanız gereken ölçü, oturduğunuz yerin televizyonu konumlandıracağınız yere olan mesafesi olmalı.

Televizyonun oturduğunuz yere olan uzaklığı ortalama 3 metre ise 40 ile 42 inçlik modellere, 3.5 ila 4 metre ise 47 ile 52 inç arası modellere yönelmeniz iyi bir seçim olacaktır. Ekran boyutu büyüdükçe televizyonunuza olan mesafeyi arttırmanız, küçüldükçe ise azaltmanız iyi bir seyir keyfi yaşayabilmeniz adına doğru tercih olacak.

Üç boyutlu filmleri seviyorsanız

Üç boyutlu filmleri seviyorsanız

3D teknolojisinin son yıllarda büyük atılım yapmasıyla birlikte artık evinizde de rahatlıkla 3D keyfi yaşayabiliyorsunuz. Televizyonlar arasında da oldukça iddialı 3D modelleri bulunuyor ve bu modeller beraberinde 3D gözlük de getiriyor. Elbette satın alacağınız televizyon 3D desteği gösteriyorsa, fiyatı da ona göre bir tık daha yüksek olacak. O nedenle eğer bütçeniz elvermiyorsa, 3D televizyon modelleri hemen eleyebilirsiniz. Eğer 3D filmlere olan düşkünlüğünüz var ve aynı zamanda 3D yayınları da alacaksanız o halde bütçenizi biraz zorlamaya değer.

3D destekli bir televizyon satın almadan önce beraberinde kaç gözlük getirdiğini ve uyum sağlayabilmesi açısından aynı gözlüğü daha sonra ayrıca ne kadara satın alabileceğinizi göz önünde bulundurmanız, evinize gelen misafirlerinize farklı bir televizyon deneyimi yaşatabilmeniz için yararınıza olacak. Ayrıca televizyonunuzun 3D işlemcisine, yazılım desteğine dikkat etmeniz ve 200 Hz görüntü tarama hızına sahip modelleri mercek altına almanız, performans kaybı yaşamamanız için iyi olacaktır. Diğer bir nokta ise, 3D TV alırken büyük ekranlı modellere yönelmenizin iyi bir seyir keyfi için dikkat etmeniz gereken bir unsur olduğu.

3D konusuna son eklememiz gereken bir diğer konu ise aktif ve pasif gözlükler hakkında olacak. Bildiğiniz gibi 3D gözlükler aktif ve pasif shutter olarak ikiye ayrılıyor. Bunlardan aktif olanlar daha fazla derinlik sunuyorlar ancak pasif gözlüklere göre ağırlıkları ve fiyatlarıyla dezavantaj yaratıyorlar. Pasif gözlüklerse bu durumun tam tersini sunuyor; maliyet ve ağırlık düşerken, daha az derinlik sunuyor. 3D gözlük seçiminizi de buna göre istediğiniz gibi yapabilirsiniz.

Donanım: Ne lazım, ne değil

Donanım: Ne lazım, ne değil
Modern TV'ler çok fazla giriş/çıkışa sahip.

Çok her zaman daha iyidir: Bu sözü esas alan televizyon üreticileri TV'leri pek çok farklı giriş/çıkış ve ilgi çekici özelliklerle donatıyorlar. Bu karmaşanın arasından sizin için en önemli olanları belirledik.

Modern televizyonların neredeyse hepsi bağlantı çeşidi bakımından oldukça donanımlı. Bir televizyonda olması gereken minimum giriş/çıkış, analog ve dijital kablo alıcısı(DVB-C) ve DVB-T tuneridir. Günümüzde pek çok cihazda Dijital Uydu Alıcısı(DVB-S(2)) da standart hale geldi.

Her şey bağlanıyor

Harici TV alıcıları, DVD ve Blu-ray oynatıcılar, Xbox ya da PS3 gibi oyun konsollarını televizyona bağlamak için en azından 3 adet HDMI girişi her televizyonda bulunuyor. Artık pek yaygın olmayan SCART ya da komponent bağlantılar için ise genellikle bir adaptör bulunuyor. Ayrıca pek çok televizyonda birden üçe kadar USB arayüzü de bulunuyor-son modeller USB 3.0 standardını da destekliyor.

Medya oynatıcı ve kaydedici

USB üzerinden bir depolama aygıtı bağladığınız zaman, genellikle aygıtı kullanmak için iki seçenek vardır. Aygıtta bulunan medyalar, televizyonun medya oynatıcısı üzerinden yürütülebilir ya da televizyon destekliyorsa yayınlar dahili/harici hafızaya kaydedilebilir. Samsung ve Panasonic gibi televizyon üreticileri ise çift alıcıya(DVB-C ve S(2)) sahip modelleri ile aynı anda hem kayıt yaparken hem de başka görüntüleri izlemenize olanak sağlıyor.

Okuyucu Yorumları