Escape Simulator 2 İncelemesi: Kaçın kaçabilirseniz!

Escape Simulator 2, bulmacalarıyla hem eğlenceyi katlıyor hem de meydan okuyor. Dracula’nın şatosundan uzay istasyonuna uzanan bu dijital kaçış odaları, sabrı ödüllendiren bir mantık zinciri sunuyor.

30 yıldır puzzle oyunlarından point & click maceralara, hatta Portal gibi zekayı zorlayan yapımlardan The Room serisinin gizemli kutularına kadar sayısız bulmaca oyunu oynadım. Bir dönem ülkemizde gerçek hayatta da olan Kaçış odası türü bence aralarında en “ego okşayan” olanı. Çünkü çözüm bulduğunuzda “Ben bu işi biliyorum,” diyorsunuz, çözemediğinizde ise oyuna değil kendinize sinir oluyorsunuz. Escape Simulator 2 de tam olarak bu duyguların üzerine oynuyor. Bazen The Witness’taki gibi durup ufka bakma isteği uyandırıyor, bazen de eski LucasArts maceralarında olduğu gibi saçma bir detayı kaçırdığınızı fark edip kendinize gülüyorsunuz. Bu oyunun, yıllardır beynimi zorlayan yapımlar arasında hem klasik hem de taze hissettiren özel bir noktaya yerleştiğini söyleyebilirim.

Forum