Netflix'in yeni belgeseli 3 günde 16.7 milyon izlenmeye ulaştı: Peki, konusu ne?
Geta Gandbhir’in yönettiği belgesel, neredeyse tamamen polislerin vücut kamerası görüntülerinden oluşuyor.
Belgesel, sanki geçmişte kalmış bir döneme aitmiş gibi hissedilen bir mahallenin günlük yaşamını inceliyor. Ajike Owens'ın annesi Dias, o günleri şöyle anlatıyor:
“Komşular gerçekten birbirine değer verirdi. Aileler
arasında güçlü bir bağ vardı. Çocuklar birlikte büyür, birlikte
oynardı. Aile, mahallenin tam merkezindeydi. İşte bu, o topluluğu
çok özel ve yaşaması benzersiz bir yer haline
getiriyordu.”
Yapımcılara göre bazen çocukların oyunları kendi bahçeleriyle
sınırlı kalmaz, Lorincz’in evinin yanındaki boş arsaya taşardı.
Ancak Lorincz’in evi, çevredeki diğer evlerden oldukça
farklıydı.
“Susan bu mahallede tam anlamıyla bir yabancıydı. En
ufak bir anlaşmazlık yaşandığında bile polisi arardı.”
Lorincz, yıllar boyunca çocukları defalarca polise şikâyet etti.
Başlarda polis memurları çocukların ve ailelerinin yanında gibi
görünüyordu; fakat zamanla Lorincz komşularına karşı daha kavgacı
ve düşmanca davranmaya başladı.