170 bin imza ile TikTok’u protesto ettiler
İrlanda, Arjantin ve Fransa’dan dört genç aktivist, 170 binden fazla imzayı taşıyan dilekçeyi TikTok’un Dublin ofisine teslim etti.
İrlanda, Arjantin ve Fransa’dan dört genç dijital haklar aktivisti, TikTok’un Dublin’deki ofisine önemli bir dilekçe teslim etti. Dilekçe, TikTok’un mevcut tasarımının çocukları ve gençleri zararlı içeriklere maruz bırakan, toksik ve bağımlılık yaratan yapısının değiştirilmesi talebini içeriyor.
Dünyanın dört bir yanından toplanan 170 bin 260 imza, İrlanda’dan Kate Harten ve Trinity Kendi, Arjantin’den Abril Perazzini ve Fransa’dan Noe Hamon tarafından şirkete sunuldu. Dilekçe, platformun kullanıcı güvenliği yerine etkileşime öncelik veren özellikleriyle bağlantılı zararlara dikkat çekiyor.
Uluslararası Af Örgütü Kampanyacısı Zahra Asif Razvi, bu imzaların küresel bir talebi temsil ettiğini belirtiyor: “TikTok’un uygulama tasarımı itibarıyla bağımlılık yapan mevcut iş modelini, tasarım açısından güvenli bir modelle değiştirmesi gerekiyor. TikTok’un toksik tasarımı dünyanın birçok bölgesinde çocukların zarar görmesine yol açıyor.” Razvi, TikTok’un platformunu, çocukların ve gençlerin sosyalleşmesi, öğrenmesi ve bilgiye erişmesi için güvenli hale getirmesi gerektiğini vurguluyor.
“Gençleri intiharlarla bağlantılı içeriklere yönlendiriyor”
Uluslararası Af Örgütü’nün araştırmaları, TikTok’un iş modelinin kullanıcıları platformda tutmak için etkileşime öncelik verdiğini ve reklam verenleri hedefleyen kapsamlı veri toplamayı teşvik ettiğini gösteriyor.
Örgüt, defalarca TikTok’un “Sizin İçin” akışının çocukları ve gençleri depresyon, kendine zarar verme ve intiharla bağlantılı içeriklerden oluşan bir döngüye ittiğini tespit etti. Yakın zamanda yapılan bir araştırma için görüşülen Fransa’daki gençler, ruhsal sağlıkla ilgili içeriklerle etkileşime girdikten sonra kendine zarar vermeyi ve intiharı normalleştiren ve teşvik eden video akımlarıyla karşılaştıklarını bildirdi. İntihar eden çocukların ebeveynleri de, TikTok’un çocuklarını yönlendirdiği içerikleri fark ettiklerinde büyük bir rahatsızlık duyduklarını anlattı.
Uluslararası Af Örgütü, 2023 yılında yayımladığı raporlarda, TikTok’un öneri sisteminin ve mahremiyeti ihlal eden veri toplama uygulamalarının nasıl depresif ve intihar eğilimi uyandıran içerikleri çoğaltarak, platformun ruhsal sağlık sorunları yaşayan kullanıcılarını daha büyük risk altına soktuğunu belgeledi. Şirket, 2024 yılından bu yana bazı risk azaltma tedbirleri açıklamasına rağmen, eleştiriler hassas kullanıcıları kendine zarar vermeyi, umutsuzluğu ve intihar düşüncesini normalleştiren içeriklere maruz bırakmaya devam ettiği yönünde.