AI yolculuğunda Türkiye: Şirketler en çok hangi modelleri kullanıyor?
Türkiye'deki şirketler yapay zeka kullanımını artırırken, yetenek (yüzde 58), bütçe ve kurum kültürü gibi temel engellerle karşılaşıyor. Raporda, şirketlerin artık ajan tabanlı sistemlere geçiş yaptığı ve tek bir model yerine hibrit yaklaşımları tercih ettiği görülüyor.
Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) tarafından yayımlanan Yapay Zeka Araştırması, Türkiye'deki kurumların yapay zekayı iş süreçlerine entegre etme hızının arttığını gösteriyor. Toplam 126 kurumun katılımıyla hazırlanan rapor, şirketlerin yapay zeka stratejilerine, uygulama alanlarına ve karşılaştıkları zorluklara dair çarpıcı sonuçları ortaya koydu.
Araştırmaya göre, Türkiye'de her 6 şirketten biri yapay zekayı aktif olarak kullanıyor. Beş ve üzeri proje yürüten kurumların oranı ise yüzde 32,8'e ulaşmış durumda.
Şirketlerin yapay zeka yaklaşımının bireysel inisiyatiflerden kurumsal bir stratejiye kaydığı görülüyor. Türkiye'deki şirketlerin yüzde 37,6'sı yapay zekayı yönetim kurulu düzeyinde onaylanmış resmi bir stratejiyle ele alıyor. Ancak, kurumların önemli bir kısmı hala "hazırlık" veya "taslak" aşamasında bulunuyor.
Yapay zekanın stratejik olarak en çok; operasyonel verimliliği artırma, maliyet düşürme ve karar destek sistemlerini güçlendirme gibi alanlar için konumlandırıldığı vurgulanıyor.
Bu dönüşümle birlikte organizasyonel yapıya entegrasyon da hız kazanıyor; özel yapay zeka ekibine sahip kurum oranı yüzde 15,2'ye yükselmiş durumda. Bu ekiplerin büyük çoğunluğu ise veri analitiği birimleriyle entegre çalışıyor.
Üretken yapay zekada hibrit dönem başladı
TRAI raporu, üretken yapay zeka (GenAI) alanında Türkiye'de ciddi bir hareketlilik yaşandığını gösteriyor. Şirketler, içerik üretimi, kurumsal eğitim, müşteri iletişimi ve kodlama gibi birçok alanda üretken yapay zekayı test ediyor.
Kurumların üretken yapay zekada en çok tercih ettiği modeller ise şunlar:
OpenAI: Yüzde 80
Microsoft Copilot: Yüzde 44
Google Gemini: Yüzde 42
Bu tablo, Türkiye'deki kurumların artık tek bir kaynak yerine, farklı modellerle hibrit yaklaşımlara yönelmeye başladığını gösteriyor. Üretken yapay zekanın en çok kullanıldığı alanlar arasında ise sohbet botları, kurumsal asistanlar, kodlama destekleri ve içerik özetleme araçları yer alıyor.
Ajan tabanlı sistemler yükselişte
Araştırmada "bir sonraki dalga" olarak adlandırılan ajan tabanlı yapay zeka sistemleri de Türkiye'de yeni bir dönemin habercisi olarak öne çıkıyor. Henüz erken aşamada olmasına rağmen, şirketlerin yarısından fazlası bu alanda pilot projeler veya kavramsal kanıt (PoC) çalışmaları yürütüyor.
Kurumların bu alanda tercih ettiği platformlar arasında Microsoft Copilot Studio, LangChain ve Google AI Agent Builder bulunuyor. Uygulama örnekleri ise İnsan Kaynakları Ajanı (HR Agent), Finans Ajanı ve Doküman Asistanı gibi iş süreçlerini otomatikleştiren sistemler olarak dikkat çekiyor.
Bu bulgular, Türkiye'deki şirketlerin üretken yapay zekadan "düşünen ve aksiyon alan sistemler"e geçiş sürecinde olduğunu işaret ediyor.
Dönüşümün üç temel engeli
Araştırma, kurumların yapay zeka dönüşümünde en çok zorlandığı üç temel alanı da netleştiriyor:
Yetenek: Yüzde 58
Bütçe: Yüzde 57
Kurum Kültürü: Yüzde 55
Katılımcılar ayrıca, doğru kullanım alanlarını belirleme, uygulama süreçlerini yönetme ve organizasyonel adaptasyon konularında desteğe ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Veri güvenliği, yönetişim ve etik çerçeveler ise hala gelişim ihtiyacı duyulan alanlar olarak öne çıkıyor.
Kurumların büyük çoğunluğu yapay zeka projelerinde Microsoft Azure altyapısını kullanıyor; bunu Google Cloud ve AWS izliyor.