En sevdiğiniz renk, psikopat olup olmadığınızı söyleyebilir!
Vücudu sakinleştirme ve stresi azaltma özelliğine sahip olan bir renk, özellikle kaygı ve kontrol ihtiyacı hisseden bireyleri kendine çekiyor. Uzmanlar, soğuk ve mesafeli görünen psikopatların bile içlerindeki türbülansı dengelemek için bu rengin istikrarlı havasını arzuladığını belirtiyor.
İnsanların en basit kişisel tercihleri bile, farkında olmadan zihinlerinin derinliklerindeki karmaşık durumu yansıtabiliyor. Yapılan araştırmalar, basitçe en sevilen rengin bile psikolojik durumla, özellikle de psikopati ve depresyon gibi daha karanlık ruh sağlığı sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini gösterdi.
Bu ilginç bağlantı ilk olarak 1961 yılında American Journal of Psychology dergisinde yayımlanan bir çalışmada ortaya çıktı. O çalışmada, psikiyatri hastalarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 40’ından fazlası en sevdikleri rengin mavi olduğunu söylemişti. Aradan geçen onlarca yıl sonra modern çalışmalar bu bulguları destekledi. 2017’de Çin’de yapılan bir araştırma, depresyon hastalarının mavi ve mor gibi soğuk tonlara yöneldiğini, ancak başarılı bir tedavinin ardından sarı gibi daha canlı tonları tercih etmeye başladığını gösterdi.
George Washington Üniversitesi psikoloğu Dr. Marc Nemiroff, 2019’da yayımladığı bir makalede, maviyi seçmenin ardında daha derin, hatta daha karanlık bir psikolojik durum olabileceğini öne sürdü. Nemiroff, mavi rengin bedeni sakinleştirme ve kalp atış hızını düşürme özelliği nedeniyle evrensel olarak sevildiğini ve gökyüzü veya okyanusta maviyi görmenin huzur ve istikrar hissi verdiğini kabul ediyor. Ancak bu rengin aynı zamanda, özellikle zihinsel olarak dengesiz kişiler arasında üzüntü ve yalnızlığı da işaret edebileceğini belirtiyor.
Kaygı, depresyon veya kontrol ihtiyacı hisseden bireylerin sıklıkla maviye yöneldiğini ve bu rengi bir zihinsel rahatlama aracı olarak kullandığını açıklayan Nemiroff, mavi rengin duygusal yaşamımızda kritik bir yönü kapsadığını ifade ediyor: “Mavi, Blues şarkılarında olduğu gibi hüznün, acının ve zorluğun rengidir. Mavi, depresyonun habercisidir. Duygusal olarak, mavi en kabul edici, en kapsayıcı renktir.”
Psikopatların gizli kaygısı ve renk tercihi
Mavi rengin ruh sağlığıyla olan bağlantısı onlarca yıldır araştırılsa da, bu fikir son zamanlarda sosyal medyada hızla yayılarak pek çok kişinin “en sevdiğin renk ne?” sorusunu sormasına neden oldu. Araştırmalar, duyguları kaos içinde olan insanların, kendilerini daha sağlam hissetmek adına mavinin soğuk ve istikrarlı havasını arzuladığını gösteriyor.
Psikopatlar genellikle duygusal açıdan hissiz ve mesafeli olarak tanımlansa da, yeni bulgular dürtüsellik ve empati eksikliği gibi özellikler gösterenlerin yine de içten içe olumsuz duygularla mücadele ettiğini gösteriyor. ABD ve Asya’dan uluslararası bir ekip, psikopatların dışarıdan ne kadar sakin görünürlerse görünsünler, beyinlerinin aslında kaygı ve dürtüselliğe göre programlandığını tespit etti.
Soğuk, dürtüsel ve suçsuz davranma (psikopati), manipülatif ve güç düşkünü olma (Makyavelizm) ve bencil narsisizm özelliklerini sergileyen bu kişiler, genellikle robotik ve hesapçı olarak algılansa da, Şubat 2025’te yayımlanan bir araştırma, onların hala izolasyondan muzdarip olduklarını gösterdi.
Araştırmacılar, “Önceki çalışmalar, karanlık üçlünün depresif semptomlarla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu gösteriyor” diye yazdı. Buna göre, psikopati ve Makyavelizm eğilimleri yüksek olan kişilerde depresif semptomlar daha yüksek oranda görülürken, narsisizm eğilimi yüksek olan kişilerde bu oran daha düşüktü. Bu gizli psikolojik türbülans, mesafeli görünen bu kişilerin bile, dengelemeye çalıştıkları altta yatan ruhsal sorunlar nedeniyle mavinin sakinleştirici etkisini arzulamasını açıklayabilir.