Gaza basmak buralarda serbest: Dünya üzerinde hız sınırı olmayan iki yer

Otomobilinize binip performansının sınırlarını zorlamaya kalkarsanız, ya yanı başınızda bir polis aracı görür, ya da eve gelen ceza ile sarsılırsınız. Ama Dünya üzerinde iki yer var ki, buralarda gaza istediğiniz kadar basmak serbest, hız limiti diye bir şey yok. İşte o iki yer...

Otomobil reklamlarında sürekli vurgulanan azami hızlar, genellikle günlük sürüş koşullarında anlamsızdır. Sonuçta, aracınızın saatte 300 kilometreye ulaşabilmesi, hız sınırı bunun yarısından bile az olduğu yollarda pek bir şey ifade etmez.

Peki ya motorunuzun potansiyelini sonuna kadar kullanabilseydiniz? Ceza yeme veya ehliyetinizi kaybetme korkusu olmadan, gerçekten mümkün olduğunca hızlı gidebilseydiniz? Bu hayal, Dünya üzerinde sadece iki yerde tamamen gerçeğe dönüşebiliyor.

Bu iki yer; İrlanda Denizi’ndeki küçük Man Adası ve kurallara olan bağlılığıyla ünlü Almanya’nın meşhur Autobahn (Otoban) yolları...

Man Adası: Hız tutkunlarının tehlikeli cenneti

Man Adası, Birleşik Krallık’a yakın konumu, hoşgörülü vergi yasaları ve özellikle motor sporlarıyla tanınan küçük bir bölge. Adanın en çekici özelliklerinden biri, ana otoyol olarak adlandırılabilecek yollarında ulusal bir hız sınırının olmaması.

2015 yılında Man Adası Polis Teşkilatı’ndan Allan Thomson, durumu şöyle açıklamıştı: “Biz eşsiziz. Teknelerden inip dağ parkuruna çıkabilir ve 15 dakika içinde saatte 290 kilometre hızla ilerleyebilirsiniz, üstelik hiçbir yasayı çiğnemeden.” Elbette bu, adanın her yerinde hız sınırının olmadığı anlamına gelmiyor. Yerleşim yerlerinde hız sınırı genellikle saatte 48 kilometre civarında.

Bu sınırsız hız serbestisi, Man Adası’nı motosiklet kaynaklı ölümlerin merkezi haline getiriyor. 85.000’den az insanın yaşadığı adada, özellikle Mayıs ve Haziran aylarında düzenlenen ve Dünya’nın en tehlikeli yarışı olarak kabul edilen yıllık Turist Kupası (TT) motosiklet yarışları sırasında, sadece iki haftada en az üç veya dört ölümcül kaza yaşanıyor. TT haftası dışında bile bu yollar hız yapmaya açık, ancak pist keskin virajlar, şehir içi engeller ve deniz seviyesinden 422 metreye kadar değişen rakımlarla tehlikeli.

Tüm bunlara ek olarak, Britanya ve İrlanda'nın ortasında yer alması nedeniyle yağmur ve çiseleme gibi olumsuz hava koşulları riski de oldukça yüksek.

Almanya: Autobahn efsanesi ve güvenliğin sırrı

Sınırların ve kuralların pervasızca hiçe sayıldığı bir yer düşünüldüğünde akla gelen ilk ülkenin Almanya olması çok normal değil. Ama kuralcılığıyla ünlü olan ülkenin geniş, ülke çapındaki Autobahn ağı bu ünüyle tezat oluşturuyor. Bu ağın yaklaşık yüzde 70’inde hız sınırı yok. Otomotiv haber sitesi Autopian'ın genel yayın yönetmeni David Tracy, “Autobahn, birçok insanın zihninde bir hayaldir. Otomobil tutkunları, kısıtlanmamış bir yol fikrini sever” diyor.

Hız sınırı olmayan bu yollarda ortalama seyahat hızı saatte 141,8 kilometre civarında gerçekleşiyor. Bu, birçok yerden daha hızlı olsa da, Mad Max tarzı yüzlerce kilometre hız hayal edenler için hayal kırıklığı yaratabilir. Bunun nedenlerinden biri sıradan insanların çok hızlı gitmek istememesi, diğeri ise trafik. Ticari araçların hız limitlerine uyması sistemi yavaşlatıyor. Ayrıca Alman hükümeti, yolların maruz kaldığı potansiyel olarak yıkıcı hızlarla başa çıkabilmesi için çok zaman ve para harcayarak yüksek bakım standartlarını koruyor.

Güvenliğin anahtarı: Altyapı ve sürücü eğitimi

Autobahn'da seyahat etmek, belki de şaşırtıcı bir şekilde, oldukça güvenli kabul ediliyor. Bir rapora göre Almanya’da otobanlarda seyahat edilen her 1 milyar kilometre araç başına 1.41 kişi hayatını kaybederken, bu sayı ABD’de 3.45, Fransa’da 2.13 ve İtalya’da 3.66. Başka bir deyişle, hız sınırı olmayan Alman Autobahn yolları, hız sınırı olan diğer ülkelerin yollarına kıyasla önemli ölçüde daha az tehlikeli ve kesinlikle Man Adası’ndan daha güvenli.

Bu durumun ardında birkaç önemli faktör var. Autobahn, Man Adası'ndaki gibi tehlikelerle karşılaşmamak için yüksek kaliteli altyapıya sahip. Yollar, çok katmanlı betondan inşa edilmiştir ve yüksek hızlı seyahat için yol koşullarının yeterince iyi olduğundan emin olmak amacıyla düzenli olarak denetlenir. En önemlisi, karşı şeritler, ölümcül kazalara yol açabilecek önden çarpışmaları önleyen orta refüjler veya bariyerlerle ayrılmıştır.

Elbette sürücülerin eğitimi de en az yollar kadar önemli. Almanya’daki ehliyet standartları son derece zorlu. Almanya’da ehliyet almak, sekiz saatlik zorunlu ilk yardım kursu, en az 37 saatlik eğitim, zorlu teorik sınavlar ve 2.000 doların üzerinde maliyet gerektiriyor. Bu zorlu süreçten geçen bir sürücünün, bu kadar büyük bir çabayla aldığı ehliyetini dikkatsiz sürüşle riske atması, psikolojik olarak da caydırıcı bir etki yaratır. 

Sonraki Haber

Forum