Bu şirket, uzaya 4.000 dev ayna yerleştirmek istiyor. Peki ama neden?
Reflect Orbital, alacakaranlıkta güneş enerjisi üretimini artırmak için uzaya 4.000 reflektör fırlatmayı planlıyor. Ancak bu iddialı proje, gökbilimcileri ve biyoçeşitlilik uzmanlarını alarma geçirdi. Uzmanlara göre yansıtılan ışık, dolunaydan dört kat daha parlak olacak ve ekolojik dengeyi bozacak.
Kaliforniya merkezli girişim Reflect Orbital, yenilenebilir enerji üretimini artırmak ve gece gökyüzünü aydınlatmak amacıyla uzaya devasa bir ayna takımyıldızı fırlatma planıyla bilim ve çevre uzmanlarını alarma geçirdi.
Şirket, gelecek yıl, Nisan 2026'da, EARENDIL-1 adlı tanıtım uydusunu fırlatmak için Federal İletişim Komisyonu'na (FCC) başvuruda bulundu. Bu uydu, yörüngeye yerleştiğinde 18 x 18 metre büyüklüğünde bir aynayı açarak güneş ışığını Dünya'daki belirli hedeflere yönlendirme yeteneğini sergileyecek.
Reflect Orbital’in asıl iddialı planı ise 2030 yılına kadar, 4.000’den fazla güneş reflektöründen oluşan bir takımyıldızını Güneş’e senkronize yörüngeye oturtmak. Bu devasa filo, gün batımından sonra ve gün doğumundan önce yansıtılan ışıkla gündüz saatlerini uzatmayı ve talep üzerine enerji üretimine yardımcı olmayı hedefliyor. ABD Hava Kuvvetleri’yle 1,25 milyon dolarlık bir sözleşme imzalayan şirket, bu hizmetin ekinlerin büyümesini hızlandırmayı, şehir aydınlatmasını değiştirmeyi ve afet bölgelerinde acil aydınlatma sağlamayı amaçladığını belirtiyor.
Şirket, test görevi için tam finansman sağladığını ve hizmet için 250.000'den fazla başvuru aldığını duyursa da, proje gökbilimcileri ve biyoçeşitlilik uzmanlarını ciddi şekilde endişelendiriyor.
Işık kirliliği felaketi korkusu: Biyoçeşitlilik ve astronomi alarmda
Reflect Orbital’in projesi, hali hazırda hızla artan ışık kirliliğinin çevresel etkileri konusunda yıllardır mücadele eden bilim camiasının tepkisine yol açtı. Gökbilimci John Berentine, bu reflektörlerin yaydığı ışığın yoğunluğuna dikkat çekiyor. Berentine’in belirttiğine göre, yansıtılan ışın “dolunaydan dört kat daha parlak” olacak ve yüzlerce kilometre boyunca atmosferik saçılma yoluyla çevredeki alanları da etkileyecek.
İngiltere Kraliyet Astronomi Derneği Başkan Yardımcısı Robert Massey ise, astronomi camiasının bu gelişmenin “etkisi ve oluşturduğu emsal konusunda ciddi endişe duyduğunu” belirtti. Massey, uyduların gökyüzünü aydınlatma amacının, astronomi açısından “oldukça felaket bir durum” olduğunu ifade etti.
Çevre uzmanları ise yapay ışıkla gün ışığı saatlerini uzatmanın yaratacağı ekolojik riske odaklanıyor. Omurgasız hayvanlara yardım kuruluşu BugLife'tan David Smith, ışık kirliliğinin Dünya'daki yaşamı milyarlarca yıldır yöneten doğal gece-gündüz döngüsünü temelden bozduğunu vurguladı. Yapay ışıkla sınırların belirsizleşmesi, sayısız türün sirkadiyen ritmini, fizyolojisini ve davranış kalıplarını bozabilir.
Uzaydaki diğer projelerden ne farkı var?
Gökbilimciler, Starlink ve AST SpaceMobile gibi diğer uydu takımyıldızlarının ışık kirliliği yaratmasını “tesadüfi bir yan ürün” olarak görüyor ve bu şirketlerin ışığı azaltma çabalarını takdir ediyor. Ancak Reflect Orbital’de durum farklı ve Massey, bu projede gökyüzünün aydınlanmasının temel amaç olduğunu vurguluyor.
Bir Reflect Orbital sözcüsü ise, hizmetlerinin son derece yerelleştirilmiş olduğunu ve her yansımanın sürekli veya yaygın bir aydınlatma yerine, sınırlı bir süre boyunca sadece 5 kilometrelik bir alanı kapsayacağını savunuyor. Şirket, çevresel etki değerlendirmesi yapmayı ve yaklaşan test görevini “her hizmet sahasındaki ekolojik hassasiyetleri daha iyi anlamak için uzmanlarla iş birliği yapmak” amacıyla kullanmayı planladığını belirtiyor. Ancak gökbilimciler ve çevreciler, 4.000 uydunun etkisinin ne kadar yerelleştirilebileceği konusunda son derece endişeli.