Netflix’in tartışmalı yeni dizisi zirvede: Gerçek bir seri katilin hikayesi
Charlie Hunnam’ın başrolünde yer aldığı Monster: The Ed Gein Story, tartışmalı içeriğine rağmen Netflix’in zirvesine yerleşti. Gerçek suç hikâyesi, korku ve rahatsız edici psikolojiyle izleyiciyi sarsıyor.
Ryan Murphy’nin gerçek suç hikâyelerine odaklanan Netflix antoloji dizisi Monster, yayınlandığı her sezonla platformun en çok izlenen yapımlarından biri olmayı sürdürüyor. Dizinin üçüncü sezonunda başrolde bu kez Sons of Anarchy dizisiyle tanıdığımız Charlie Hunnam yer alıyor. Ancak bu kez motosikletli bir asi yerine, Amerika tarihinin en ürkütücü seri katillerinden biri olan Wisconsinli Ed Gein’e hayat veriyor.
Yeni sezonun tam adı “Monster: The Ed Gein Story” ve yayınlandığı ilk hafta sonunda ABD’de Netflix’in Top 10 dizi listesinde 1 numaraya yerleşti. Hunnam, Netflix’in Tudum platformuna verdiği röportajda rolünü şöyle tanımlıyor:
“Bu dizi, Ed Gein’in kim olduğunu ve neler yaptığını, tüm insani yönleriyle, yumuşatmadan ve sansürsüz biçimde anlatan bir hikâye olacak.”
Monster: The Ed Gein Story konusu
Gerçek hayatta Ed Gein, kırsal bölgelerde işlediği korkunç cinayetlerle ve kurbanlarına yaptığı insanlık dışı uygulamalarla ün salmış bir isimdi. Murphy’nin yeni sezonu, bu hikâyeyi yeniden canlandırarak hem karakterin geçmişini hem de dehşet dolu eylemlerini ekrana taşıyor.
Netflix, dizinin özünü şu şekilde özetliyor:
“Seri katil. Mezar soyguncusu. Psikopat. 1950’lerin donmuş Wisconsin tarlalarında, Eddie Gein sessiz bir çiftlikte yaşarken, Amerika’nın kâbus anlayışını kökten değiştirecek kadar dehşet verici bir ev saklıyordu.”
Charlie Hunnam’dan tüyler ürpertici hazırlık süreci
Hunnam, rolü kabul etmeden önce Ryan Murphy’nin fikrini sadece merak ettiğini ancak karakterin derinliği nedeniyle projeye hızla dâhil olduğunu söylüyor. Oyuncu, hazırlık sürecinde Ed Gein’in tutuklandıktan sonra kaydedilen ses kayıtlarını defalarca dinlemiş. Bu kayıtlar sayesinde katilin konuşma tarzını, ses tonunu ve rahatsız edici enerjisini yansıtabildiğini belirtiyor.
Laurie Metcalf’in canlandırdığı Gein’in annesi karakteri de dizinin odak noktalarından biri. Murphy’nin antoloji serisinin temel sorusu bu ilişkiyle bir kez daha gündeme geliyor:
“Canavarlar doğar mı, yoksa yetiştirilir mi?”
Seyirciler ikiye bölündü: “Korkutucu mu, yoksa istismar mı?”
Monster serisi, her zaman olduğu gibi bu sezon da tartışmaların odağında. Reddit’teki bazı izleyiciler diziyi “ucuz sansasyon peşinde koşan” bir yapım olarak değerlendiriyor. Bir kullanıcı şöyle yazmış:
“Netflix’te gerçek suç varsa, büyük ihtimalle en tabloid, en ucuz dramatik anlatımdır.”
Eleştirmenlerin tepkileri de benzer yönde. Rotten Tomatoes verilerine göre dizinin yeni sezonu, önceki iki sezona kıyasla en düşük puanları aldı. İlk sezonun eleştirmen puanı %57, izleyici puanı %82 iken; üçüncü sezonda bu oranlar sırasıyla %29 ve %53’e düşmüş durumda. Screen Rant eleştirisi ise oldukça sert:
“Monster 3. sezon sadece rahatsızlık yaratıyor – sıkıcılık, hayal kırıklığı, karmaşa ve tiksinti. Bu sadece başarısız bir dizi değil; aynı zamanda rahatsız edici ve anlamsız.”