Perseverance Mars’ta "olmaması gereken" gizemli bir kaya buldu
Mars yüzeyine her gün binlerce meteor düşse de, metal içeriği bu kadar yüksek olanlar oldukça nadir. Jezero krateri kenarında bulunan Phippsaksla'nın bileşiminin doğrulanması, Mars'a düşen meteoritlerin kökenleri ve bu tür gök cisimlerinin gezegenimize katkıları hakkında yeni bilgiler sunacak.
NASA bilim insanları, Mars’ta “oraya ait olmayan” gizemli bir kaya keşfetmenin heyecanını yaşıyor. Perseverance keşif aracı, bir zamanlar yaşam barındırmış olabileceği düşünülen, 45 kilometre genişliğindeki Jezero kraterinin kenarına yakın bir yerde bu tuhaf kayaya rastladı.
Phippsaksla adı verilen bu kaya, 80 santimetre genişliğinde ve başlangıçta “heykeltıraşlık eseri” görünümü nedeniyle hemen dikkat çekti. Şimdi uzmanlar, bu kayanın büyük olasılıkla güneş sisteminin başka bir yerinden geldiğini düşünüyor.
Perseverance, yüzeyin küçük bir bölümünü güçlü bir lazerle ısıtarak kayanın bileşimini ölçmek için SuperCam aracını kullandı. Bu ölçüm, Phippsaksla'nın olağanüstü yüksek demir ve nikel içeriğine sahip olduğunu ortaya çıkardı. Bu durum, Perseverance’ın Jezero kraterinde bu kadar yüksek metal içeriğine sahip tek bir kaya bile bulamamış olması nedeniyle oldukça sıra dışı.
Purdue Üniversitesi’nden jeolog ve Perseverance operatörü Dr. Candice Bedford, NASA blogunda yazdığı yazıda, “Bu element kombinasyonu genellikle büyük asteroitlerin çekirdeğinde oluşan demir-nikel meteoritlerle ilişkilendiriliyor, bu da kayanın güneş sisteminin başka bir yerinde oluştuğunu gösteriyor” dedi.
Jezero Krateri'ndeki nadir ziyaretçi
Şubat 2021’de Mars’a inişinden bu yana Perseverance, Mars’ın kuzey Jezero kraterinin jeolojisini araştırıyor. Burası, kraterin bir zamanlar suyla dolu olduğuna inanıldığı için yaşam belirtilerini aramak için en iyi yerlerden biri olarak görülüyor ve bilim insanlarının özel olarak ilgisini çekiyor. Kısa süre önce Perseverance, krater kenarında yer alan ve Vernodden olarak bilinen bir bölgeye tırmandı ve orada Phippsaksla adı verilen kayayla karşılaştı.
Mars’ın kraterli yüzeyinde bir göktaşı bulmak beklenmedik bir durum değil, ancak bu kadar yüksek metal içeriği çok nadir görülüyor. Imperial College London'dan meteor çarpışmaları uzmanı Profesör Gareth Collins, Mars'a her gün meteorların çarptığını belirtiyor: “Mars yüzeyinin tamamı bir noktada çarpışmalarla şekillendi. Her gün Mars'a meteorların düşmesi bekleniyor; sayıyı tam olarak bilmiyoruz ama her gün çok sayıda olmalı.”
Mars’a düşen meteoritlerin büyük çoğunluğu kayalık yapıdayken, bunların yalnızca yaklaşık yirmide biri demir ve nikel açısından zengin oluyor. Uzaydaki cisimlerin oluşumu sırasında ağır mineraller ısınıp merkeze çöktüğünden dolayı, bu metalik meteoritler, tipik olarak büyük asteroitlerin merkezlerinde ortaya çıkıyor.
Phippsaksla’nın bileşimi, Mars’ta oluşmak yerine, Güneş sisteminin başka bir yerinde benzer bir kökene sahip olabileceğini düşündürüyor. Birmingham Üniversitesi’nden Dr. Gareth Dorrian, “Bu özel meteoritlerin kimyasal ayrışmaya oldukça dirençli olduğunu ve gezegensel bir atmosferden ateşli düşüşten sonra hayatta kalma olasılıklarının daha yüksek olduğunu” söylüyor.
Ancak, kayalık meteoritlerden daha nadir olmalarına rağmen, Mars’a çarpan meteoritlerin saf hacmi, diğer tüm Mars keşif araçlarının da demir-nikel kayaları bulduğu anlamına geliyor. Örneğin Curiosity keşif aracı, Gale kraterinde “Lebanon” (Lübnan) adı verilen devasa bir metalik meteorit de dahil olmak üzere birçok demir-nikel meteoridi buldu. Benzer şekilde, Spirit keşif aracı da kendi görevi sırasında benzer demir-nikel meteoritlere rastladı.
Dr. Bedford ise şaşkınlığını dile getirirken, “Bu nedenle, Jezero kraterinin Gale krateri ile benzer yaşına ve krater tabanına, deltaya ve krater kenarına zaman içinde meteoritlerin düştüğünü gösteren daha küçük çarpışma kraterlerinin sayısına rağmen, Perseverance’ın Jezero kraterinde demir-nikel meteoritler görmemiş olması biraz beklenmedikti” dedi.
Phippsaksla'nın egzotik doğası nedeniyle, NASA bilim insanları bunun bir meteorit olup olmadığını doğrulamak için daha fazla analiz yapmaya ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar. Eğer kayanın uzaydan geldiği kanıtlanırsa, Perseverance da bu nadir ve büyüleyici Mars ziyaretçilerini inceleyen gezginler arasına katılmış olacak.