Sean Connery’nin en farklı filmi: Outland’ın arkasındaki ilham
Sean Connery’nin başrolünde yer aldığı 1981 yapımı Outland, klasik Western öğelerini uzaya taşıyan özgün bir bilimkurgu. High Noon’dan aldığı ilham, eleştirmen yorumları ve yıllar içinde kazandığı kült statüsüyle filmi yakından inceleyelim.
Bilinen hikâyeleri farklı türlerin içine taşımak her zaman risklidir. Ancak yönetmen ve senarist Peter Hyams ile başrol oyuncusu Sean Connery için 1981 yılında bu risk karşılığını verdi. Birbirinden başarılı bilimkurgu yapımlarının ardından gelen “Outland”, klasik bir Western anlatısını uzayın derinliklerine taşıyarak özgün bir yorum sundu.
Jupiter’in uydusu Io’da geçen filmde Connery, bir maden tesisinde düzeni sağlamakla görevlendirilen Marshal William T. O’Neil’e hayat veriyor. Ancak O’Neil kısa süre içinde, tesisin içten içe büyük bir yolsuzlukla çürüdüğünü fark ederek adaleti sağlamak için zorlu bir mücadeleye girişiyor.
Western klasiklerinden uzaya: High Noon’dan ilham
Hikâyenin kulağa tanıdık gelmesinin nedeni, Hyams’ın 1952 yapımı Western klasiği “High Noon”dan esinlenmesi. Connery, Gary Cooper’ın unutulmaz karakteri Marshal Will Kane’in uzay çağındaki bir yorumu gibi konumlanıyor; vahşi batı yerine bilinmezliklerle dolu karanlık uzayda adalet arıyor. Bu yönüyle “Outland”, dönemin diğer bilimkurgu filmlerinden belirgin biçimde ayrılıyor. Filmde ne yaratık peşinde bir kovalamaca ne de büyülü kılıçlarla verilen bir savaş var. O’Neil yalnızca görevini yapmaya çalışan bir adam ve film de bu yalınlığıyla dikkat çekiyor.
Eleştirmenlerden karışık tepkiler
Her ne kadar Connery performansıyla öne çıkmış olsa da “Outland”, güçlü bir yardımcı oyuncu kadrosuna da sahipti. “Everybody Loves Raymond”dan Peter Boyle ve daha sonra “The Wire” ile “John Wick”te parlayacak olan Clarke Peters, bu uzay-Western sentezine katkı sundular. Yine de film, sinema tarihinin en büyük Western’lerinden biri olan “High Noon”la kıyaslanınca bazı eleştirmenler için eksik kalıyordu. Rotten Tomatoes’ta 59%’luk ortalamaya sahip olan film için Slant Magazine, yapımın “Fred Zinnemann’ın ‘High Noon’una büyük ölçüde borçlu olduğunu” yazdı.
Geleneksel dram ile bilimkurgunun dengesi
Variety ise filmi “seyircinin arkasında durabileceği bir kahraman sunan sıkı, ilgi çekici, eski tarz bir drama” olarak tanımladı. İleri teknoloji atmosferine rağmen Connery’nin lazer silahlar yerine pompalı tüfek kullanması gibi detaylar, filmi daha gerçekçi bir zemine oturtarak “Alien” gibi yapımlarla kurduğu dengeyi güçlendiriyor.
Zaman içinde “Outland”, Connery’nin nadir bilimkurgu denemelerinden biri olarak kült statüsüne kavuştu. 2009’da yeniden çevrim girişiminde bulunulması da bunun bir göstergesiydi. Ancak birçok hayran için, zaten bir klasiğin gizli yeniden yorumu olan bu filmi olduğu gibi bırakmak en doğrusu.