Elon Musk'ın Güneş'le imtihanı: Binden fazla Starlink uydusu neden yandı?
25. Güneş döngüsünün zirvesine yaklaşılması, Dünya'nın üst atmosferini ısıtıp genişletti. Bu genişleme, alçak yörüngedeki Starlink uyduları üzerinde aşırı sürtünme yaratarak, 2019'dan bu yana 1.200'den fazla uydunun yörüngeden düşmesine ve atmosfere geri girip yanmasına neden oldu.
Olağanüstü miktardaki Güneş aktivitesini, alçak Dünya yörüngesinde dönen binlerce uyduyla birleştirdiğinizde, Güneş’in her zaman galip geldiği bir çarpışma dersiyle karşılaşırsınız. SpaceX, 2019’da Starlink programını başlattığından beri, 500’den fazla Starlink uydusu atmosfere plansız geri giriş yaptı.
Bu durum, Starlink ağının başarısız olacağı anlamına gelmiyor. Hatta bu uyduların gökyüzünden dev örsler gibi yere düştüğünü de göstermiyor, uydu bileşenlerinin çoğu Dünya yüzeyine ulaşmadan yanıp yok oluyor. Ancak bu, yörüngede istenmeyen ve yoğun bir sürtünmenin meydana geldiği anlamına geliyor. Bu sürtünmenin baş sorumlusu ise Güneş Sistemi’mizin merkezini oluşturan yıldızımız Güneş.
Güneş lekeleri, güneş patlamaları ve koronal kütle atılımlarıyla dolu, nispeten yoğun geçen mevcut Güneş döngüsü sayesinde, Dünya'nın üst atmosferi çok fazla ısınıyor ve bu da onun genişlemesine neden oluyor. Bu genişleme, alçak yörüngedeki uzay araçları üzerindeki sürtünme miktarını artırıyor. Yerçekimi kuvveti aşırı hale geldiğinde, Starlink uyduları gibi nesneler yörüngeden “düşüyor” ve üst atmosferde yanarak yok oluyor.
Tarihin en aktif Güneş döngüsü ve SpaceX'in maliyeti
Güneş şu anda, manyetik kutuplarının aşamalı olarak tersine döndüğü 11 yıllık bir zaman dilimi olan 25. Güneş döngüsünün tam ortasında. Uzay fizikçisi Denny Oliveira liderliğindeki bir bilim insanı ekibine göre, Güneş manyetik kutup değişimi olan Güneş Maksimumu’na yaklaşırken, Güneş Sistemi’miz aktivitenin zirvesini yaşıyor.
Güneş patlamaları veya koronal kütle atılımları fırladığında, Dünya'nın üst atmosferi yüklü parçacık akımlarıyla doluyor. Bu parçacıklar, üst atmosferi ısıtıyor ve genişletiyor. Bilim insanları, şu andaki Güneş döngüsünün bu kadar aktif olmasını beklemiyordu ve SpaceX, Güneş'in sayısız öfke nöbetinin maliyetini üstlenmek zorunda kalanların ilk sırasında.
Alçak Dünya yörüngesindeki tüm nesneler artan Güneş aktivitesine karşı hassas olsa da, SpaceX 2019’dan beri 8.873 Starlink uydusu fırlattı ve bu uydulardan 7.669'u hala çalışıyor. Bu da, 1.204 uydunun artık işlev görmediği anlamına geliyor. Yüzlercesi yörüngeden çıkarıldı. Daha önce bu kadar yüksek Güneş aktivitesi dönemlerinde yörüngede bu kadar çok alçak yörünge uydusu hiç bulunmamıştı.
Yine de, yörüngeden düşen ve yanan Starlink uydularının birçoğunun, SpaceX tarafından bilinçli olarak bunu yapmak üzere programlandığını da unutmamak gerekiyor. Yeni uydular yörüngeye gönderilirken ve eski donanımlar güncelliğini yitirirken, eskimiş donanımı kasıtlı olarak yörüngeden çıkarmak, bu uydu takımlarını güncel tutmanın ve Starlink'in vadettiği yüksek hızlı interneti sağlamanın tek yolu.
Ancak Güneş'in artan aktivitesi, özellikle de aşırı ısındığında üst atmosferi fiziksel olarak “soğutamadığımız” düşünüldüğünde, hesaba katılması zor bir değişken haline geliyor. SpaceX, uydularını beş yıllık hizmetten sonra emekliye ayırmak üzere tasarlıyor ve donanım, Dünya yüzeyine ulaşmadan dağılacak şekilde üretiliyor. Arada sırada bazı küçük enkaz parçaları yere düşmeyi başarsa da, bu uyduların büyük çoğunluğu asla üst atmosferin alt katmanlarına inemiyor.
Bu durum, SpaceX için uzayda iş yapmanın bir maliyeti olsa da, aynı zamanda insan teknolojisi ne kadar inanılmaz olursa olsun, Güneş ve yerçekiminin en nihayetinde söz sahibi olan güçler olduğunu hatırlatan bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.