Yapay zeka, birkaç yıl içinde klavyelerimizi de tarihe gömebilir

Yeni bir araştırma, Alfa Kuşağı iş gücüne katıldığında klavyelerin neredeyse tamamen ortadan kalkacağını öngörüyor. AI araçları ve sesli komutlar, e-posta ve rapor yazmayı devralacak. Ancak uzmanlar, bu durumun gizlilik ve verimlilikte %20 düşüş riski taşıdığı konusunda uyarıyor.

Faks makineleri ve disketler gibi, bir zamanların vazgeçilmez ofis teknolojileri artık genç kuşaklar için sadece birer merak konusu. Yapılan yeni bir araştırma, iş gücüne katılmaya hazırlanan Alfa Kuşağı, yani 2010 sonrası doğanlar ile birlikte ofislerden sessiz sedasız kaybolacak bir sonraki aracın, çoğumuz için günlük standartlar olan klavyeler olabileceğini öne sürüyor.

London School of Economics (LSE) ve Jabra'nın ortak yürüttüğü araştırma, gelecek nesil çalışanların e-posta yazmaya asla ihtiyaç duymayacağını iddia ediyor. Bunun yerine, 2028 yılına kadar ses teknolojisi, iş yerinde iletişim ve üretkenlik için varsayılan çalışma biçimi haline gelecek.

LSE'den Profesör Michael Muthukrishna, bu değişimin düşündüğümüzden çok daha erken gerçekleşeceğini düşünüyor. Araştırmacılar, ses teknolojisindeki bu hızlı yükselişi, iş yerinde üretken yapay zeka araçlarının giderek artan önemine bağlıyor. Artık insanlar, rapor ve mesaj taslakları hazırlamak için sesi yazıya dökme ve dikte yazılımlarını çok daha sık kullanacak.

Jabra’dan Paul Sephton, “Alfa kuşağı iş gücüne katıldığında, yapay zeka tamamen yerleşmiş olacak ve yaptıkları işler daha yazılmadan çok önce konuşuluyor olacak” diyor. Klavyeler ise önümüzdeki üç yıl içinde sadece metinlerde ince ayar ve düzenleme için kullanılacak. Gelecekte, ilk taslaklar sesle hazırlanacak, zira çalışanlar fikirlerini organize eden, not alan ve onlar adına görevleri yerine getiren AI araçlarıyla yüksek sesle düşünerek çalışacak. Yazmak artık düşünmek değil, düzenlemek anlamına gelecek.

Yaşlılar daha istekli... Ama verimlilik düşebilir

Araştırmanın ilginç bulgularından biri de, klavyeyi bırakmak isteyenlerin sadece genç çalışanlar olmaması. Rapora göre, yaşlı çalışanlar bile Z kuşağı meslektaşlarına kıyasla ses teknolojisini kullanmaya daha hevesli. Ankete katılanların %14'ü, AI araçlarını kullanırken yazmaktan çok konuşmayı tercih ettiğini dile getirdi; zira konuşarak AI araçlarını kullanmak daha kolay ve rahat bulunuyor.

Ancak klavyenin ölümünün beraberinde getireceği bazı önemli dezavantajlar da var. Araştırma, sesle kontrol kullanan kişilerin belirli görevlerde yazanlara göre yüzde 20 daha kötü performans sergilediğini gösteriyor. Bu, araştırmacılar tarafından “karmaşık düşünceleri yüksek sesle ifade etme zorluğuna” bağlanıyor. Ayrıca görüşülen çalışanlar, açık planlı ofislerde çalışırken yüksek sesle konuşma zorunluluğunun gizlilik ve veri güvenliği riskleri yarattığını belirtti.

Bir katılımcı, konuşurken başkalarının duyabileceği endişesiyle yazmayı tercih ettiğini söylüyor. Ayrıca, ses verilerinin, modellerini eğitmek için kullanıcı verilerini kullanan AI şirketlerine verilmesinden de endişe duyuluyor. Sesli notların gönderilmesi kolay olsa da, ofis ortamında kullanışlılıkları soru işareti. Uzmanlar, yazılı bir mesajı okumanın, bir ses kaydını dinlemekten çok daha hızlı ve kolay olduğunu vurguluyor. Ayrıca yazılı metinler, “taş gibi sabit” yapıları nedeniyle daha sonra tekrar başvurulması ve kontrol edilmesi açısından daha pratik oluyor.

ESSEC İşletme Okulu’ndan Profesör Fabrice Cavarretta, yazılı kelimelerin ofis ortamından tamamen kaybolmayacağını öngörüyor. Cavarretta, “Benim beklentim, sesin giderek daha fazla bir girdi yöntemi olarak hizmet vereceği ancak AI araçları kullanılarak kuruluşlar içinde sistematik olarak metne dönüştürüleceği yönünde” diyerek, klavyeler yok olsa bile, metin tabanlı iletişimin AI’nin aracılığıyla devam edeceğine işaret ediyor.

Sonraki Haber

Forum