YouTube linki paylaşmak, nasıl beş yıllık bir kabusa dönüştü?

Bir kütüphaneci, öğrencileri uzaktan denetleyen yapay zekâ yazılımına ait, kamuya açık YouTube videolarının linkini paylaştığı için kendini beş yıl süren bir telif hakkı davasının ortasında buldu. İşte tüm yaşananlar…

Bir YouTube videosunun bağlantısını sosyal medyada paylaşmak, çoğu kişi için masum bir eylem. Ancak kütüphaneci Ian Linkletter, son beş yılını sırf bunu yaptığı için bir telif hakkı davasının ortasında geçirdi. Linkletter, anlaşmaya varmasının ardından, 2020 yılında attığı birkaç basit tweet'in onu neden bir teknoloji devinin hedefi haline getirdiğini anlattı.

ArsTechnica’nın makalesine göre Linkletter'ın hukuki çilesi, 2020’de, pandemiyle birlikte uzaktan eğitime geçilmesiyle başladı. Eğitimin teknoloji firması Proctorio, yapay zeka destekli bir gözetim aracıyla öğrencilerin sınavlarını uzaktan denetliyordu. Ancak öğrenciler, gizlilik sorunları, yapay zekanın ırkçı ve cinsiyetçi önyargıları ve engelli öğrencilere yarattığı zorluklar nedeniyle Reddit'te araca büyük bir tepki gösterdi.

British Columbia Üniversitesi’nde öğrenim teknolojisi uzmanı olan Linkletter, kısa sürede okuldaki eleştirel öğrencilerin yanına katıldı. Ona göre, gözetim aracı sadece kusurlu olmakla kalmıyor, aynı zamanda öğrencilerin sınav stresini daha da artırıyordu.

Linkletter’ı asıl çileden çıkaran şey ise, Proctorio CEO'su Mike Olsen'ın Reddit'te bir öğrenciyi hedef alması oldu. Olsen, şirketi savunurken, öğrencinin destek etkileşimi hakkında "yalan söylediğini" kanıtlamak amacıyla, özel sohbet kayıtlarını herkesin görebileceği şekilde yayımladı. Linkletter, "Bir CEO’nun öğrencilerimizin peşine bu şekilde düşmesi kabul edilemezdi" diyor ve bu olayın kendisini harekete geçirdiğini belirtiyor.

Yedi tweet attı, kendini mahkemede buldu

Linkletter, Proctorio hakkında daha fazla araştırma yaptıkça endişesi arttı ve birkaç gün içinde şirketin yardım merkezinde barındırdığı yedi YouTube videosuna bağlantı veren tweet'ler attı. Bu videolar, Proctorio'nun öğrencilerin "anormal" göz ve baş hareketlerini nasıl izlediğini ve odaları nasıl taradığını gösteriyordu. Amacı, kendisini takip eden nüfuzlu yöneticilerin bu videoları görüp teknolojiyi kullanmayı bırakmalarını sağlamaktı.

Şirket, Linkletter’dan tweet'leri kaldırmasını istemek yerine, videoları aniden silmeye karar verdi. Buna karşılık Linkletter, devre dışı bırakılan videoların olduğu yardım merkezinin bir ekran görüntüsünü paylaştı. Bu görüntüyle, şirketin gizliliğe o kadar önem verdiğini, eleştirileri sansürlemek için kendi destek kaynaklarını bile yok etmeye hazır olduğunu ima etti.

İşte bu paylaşımlar, yani silinen videolar, ekran görüntüleri ve ders materyallerini gösteren başka bir ekran görüntüsü, Proctorio'nun Linkletter'a dava açması için yeterli bir bahane oldu.

Beş yıllık hukuk mücadelesi ve sonuç

Eğitim teknolojisi şirketi, Linkletter'ın gizli bilgiler içeren videolar paylaştığı iddiasıyla hemen dava açtı ve geçici bir ihtiyati tedbir kararı aldırdı. Linkletter, savunmasını finanse etmek için tüm birikimini harcadı ve yüzlerce destekçiden bağış topladı. Mücadele, Kanada'nın yeni kabul edilen İfade Özgürlüğü Yasası'nı da test eden bir sürece dönüştü.

Şirket ve Linkletter arasında geçen hafta ulaşılan anlaşmanın şartları gizli tutuluyor, ancak her iki taraf da aralarında herhangi bir para alışverişi olmadığını doğrulamış durumda. Bu anlaşmayla, Linkletter'ın şirketin yardım merkezini veya eğitim materyallerini yayımlamasını kısıtlayan ilk ihtiyati tedbir kararı kalıcı hale geldi. Ancak bu karar, Linkletter'ın şirketin en büyük eleştirmeni olarak kalmasına engel olmuyor.

Linkletter, "Hayatımı geri kazandım! Artık Proctorio hakkında kamusal bilgileri kullanarak önemli olan her şeyi söyleyebilirim" diyerek rahatlığını dile getirdi.

Amaç: Kamusal tartışmayı susturmak

Proctorio, anlaşmayı bir zafer olarak görse de, Linkletter'ın avukatı mahkemenin ilk tedbir kararını aşırı geniş bularak daralttığını belirtiyor. Linkletter ise, davanın amacının kendisini susturmak ve gözetmenlik konusundaki kamusal söylemi caydırmak olduğunu düşünüyor.

Dijital haklar grupları da bu görüşe katılıyor. Electronic Frontier Foundation'dan Joe Mullin, "Bu davanın beş yıl boyunca sürmemesi gerekiyordu. Telif hakkı iddialarını eleştirmenlere misilleme yapmak için kullanmak yanlış" diyor.

Öğrenci gruplarının tepkileri, Vice'ın 2021'de bildirdiğine göre, bazı okulların Proctorio'yu terk etmesine yol açtı. Linkletter’ın üniversitesi UBC de "etik endişeler" nedeniyle 2021’de yazılımı kullanmayı bıraktı.

Bugün başka bir kurumda kütüphaneci olarak çalışan Linkletter, bu deneyimden ders çıkarmış durumda. Kampüsünde "bir sonraki Proctorio'nun" uygulanmasını engellemeye kararlı. Kurumunda, herhangi bir yeni eğitim teknolojisini onaylamadan önce risklerin nasıl azaltılacağını belirleyen "algoritmik etki değerlendirmelerini" hayata geçirmek için çalışıyor.

Linkletter, hukuki kabusun sona ermesiyle birlikte, ailesiyle geçireceği Şükran Günü ve Noel tatillerinde artık davadan değil, huzurdan konuşmayı dört gözle beklediğini söylüyor.

Sonraki Haber

Forum