1 kilometreden milimetrelik yazıları okuyabilen lazer geliştirdiler
Çinli araştırmacılar, yalnızca birkaç milimetre boyutundaki harfleri bir kilometre öteden okuyabilen bir sistem geliştirildi. Geliştirilen lazer, laboratuvar dışında, gerçek kullanım koşullarında test edildi ve beklenenin üzerinde sonuçlar verdi.
Çin'de geliştirilen yeni bir lazer sistemi, bilimsel çevrelerde olduğu kadar güvenlik ve gözetim teknolojileriyle ilgilenenler arasında da dikkat çekici bir ilgi uyandırdı. Çünkü bu sistem, yalnızca birkaç milimetre genişliğindeki yazıları, bir kilometreden daha uzak mesafeden okuyabiliyor.
Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi tarafından geliştirilen bu yenilikçi cihaz, şehir ortamında - yani ideal laboratuvar koşullarının dışında - test edildi. Sonuçlar, teknolojinin potansiyel kullanım alanlarını fazlasıyla genişletiyor.
Sistemin başarısının arkasında, “aktif yoğunluk girişim ölçümü” adı verilen bir yöntem yatıyor. Bu yöntem sayesinde, optik sistemlerin karşılaştığı atmosferik bozulmalar ve ışık dağınıklığı gibi sınırlamalar önemli ölçüde aşılabiliyor.
Geleneksel kameralarda net görüntüler elde edebilmek için yüksek kaliteli lensler gerekirken, bu lazer sisteminde durum farklı. Lazer, “sahte termal aydınlatma” adı verilen özel bir teknik kullanıyor. Farklı açılardan gönderilen lazer ışınları, hedefe ulaşıp yansıyor. Ardından iki ayrı teleskop, bu yansıyan ışığı topluyor ve kaydedilen veriler özel bir algoritmayla yüksek çözünürlüklü bir görüntüye dönüştürülüyor.
1,5 milimetrelik harfler 1,3 kilometreden okundu
Araştırma ekibi, sistemin yeteneklerini göstermek için 8 x 9 milimetrelik alüminyum levhalar üzerine “USTC” harflerini yerleştirdi. Her bir harf, yalnızca 1,5 milimetre genişliğindeydi. Bu hedef, tam 1,36 kilometre uzaklıktaki bir noktaya yerleştirildi. Lazer sistemi, sadece bu harfleri okuyabilmekle kalmadı, aynı zamanda teleskopların teorik çözünürlük sınırını 14 kat aşarak etkileyici bir netlik sağladı.
Bu teknoloji, yalnızca görüntüyü büyütmekle kalmıyor; düşük sinyal ya da bozulmuş verilerden bile detaylı görüntü üretme kapasitesine sahip. Üstelik açık havada, rüzgar, ışık kirliliği ya da hava koşulları gibi dış etkenlere karşı oldukça dayanıklı.
Henüz araştırma aşamasında olan bu lazer sistemi, uzaktan algılama, afet izleme, güvenlik uygulamaları ve tehlikeli bölgelerdeki gözlemler gibi birçok alanda kullanılabilecek potansiyele sahip. Geliştirilmeye devam edilirse, hem sivil hem de kamu güvenliği açısından önemli bir araç haline gelecek gibi görünüyor.