2020'lerde pek çok yeni teleskop gelecek

2020'lerin başlarında pek çok yeni teleskobun inşası tamamlanmış olacak! Bu teleksoplar ne işe mi yarayacak?

Hubble ve Kepler gibi uzay teleskopları en dikkat çekici teleskoplar arasında yer alsa da, insanlığın en büyük teleskopları Dünya yüzeyinde yer alıyor.

Astronominin temel olarak ışıkları incelemek olduğu söylenebilir ve bu noktada da devasa teleskoplar devreye giriyorlar ve bu alanda genellikle teleskoplar ne kadar büyükse, o kadar iyi sonuç alınıyor. 2020'lerin başlarında da yeni bir nesil devasa gözlemevlerinin kurulumları tamamlanacak.

En iyi teleskoplar, neredeyse her zaman Dünya üzerindeki aynı konumlarda yer alıyorlar. Örneğin Şili'nin kuru Atacama çölü teleskop inşaatları için çok tercih edilen yerlerden biri ve bunun sebebi, yılda 300'den fazla gecede gökyüzünün açık olması. Ayrıca 3000 metreden yüksek, dondurucu dağ tepelerine de teleskoplar kurulabiliyor. Bu da teleskopların Dünya atmosferinin en sıcak ve en yoğun kısmının üzerinde yer almalarını sağlıyor ve böylelikle de görüntülerin bozulması engellenebiliyor.

Ayrıca teleskopların güney yarımküreye yerleştirilmesi de Samanyolu'nun en yoğun yıldız alanlarının görüntüsünü garantiliyor. Kuzey yarımkürede ise Hawaii'deki Mauna Kea'nın tepesi ve Kanarya adalarındaki La Palma en çok tercih edilen yerler arasında yer alıyor.

Var olandan çok daha fazla yer teleskopunun inşa edilmesinin ise geçerli bir sebebi bulunuyor. Hubble Uzay Teleskopu'nun varisleri James Webb Uzay Teleskopu (kısa bir süre önce ertelendi) ve TESS'in o kadar fazla yeni keşif yapması bekleniyor ki, bu keşiflerin daha yakından incelenebilmeleri için devasa teleskoplardan oluşan bir ordu gerekecek. Her bir teleskopun uzun bir yapılacaklar listesi bulunacak ve bunların arasında karanlık maddeyi, dev kara delikleri belirlemek veya dış gezegenleri incelemek de bulunacak. Bütün teleskoplar bir araya geldiklerinde ise evren ve içerisindeki konumunuz hakkında bildiklerimizi değiştirebilecek bir gözlem ordusu oluşturacaklar.

Bu teleskopların bazıları ise şunlar:

1 – Event Horizon Telescope, Dünya Geneli

Event Horizon Telescope, kısa bir süre boyunca en büyük teleskop idi. Veriler hâlâ işlenmeye devam ediyorlar ancak yakın bir zaman içerisinde astronomlar, bir kara deliğin ilk fotoğrafını elde etmeyi başaracaklar.

Bu fotoğrafın elde etmesi kolay bir şey olmadığı kesin. Kara delikler, ışığın bile kaçmasını engelleyecek kadar güçlü yerçekimine sahip olan bölgeler olarak tanımlanabilir. Bu da tahmin edebileceğiniz gibi bir fotoğrafın çekilmesini neredeyse imkansız hale getiriyor. Bu problemin cevabı ise radyo-astronomi ve küresel olarak sekiz teleskop düzeni olarak görülüyor.

EHT, geçtiğimiz yıl Şili, İspanya, ABD, Meksika ve Güney Kutbu'ndaki radyo antenleri ile aynı anda X-ışını ve gamma-ışını gözlemlerini gerçekleştirdi. Temel olarak bu cihazlar bir araya gelerek Dünya boyutunda bir ışık-ölçer oluşturuyordu ve iki dev kara deliğin olay ufkunu (kara delik çevresindeki hiçbir şeyin kaçamadığı sınır – event horizon) belirlemeyi ümit ediyordu: Samanyolu'nun merkezindeki Sagittarius A ve Virgo A galaksisi merkezindeki M87.

Eğer bu görüntülemeler başarılı olursa, kara deliklerin olay ufkunu öngören Albert Einstein'in genel görecelik teorisinin doğruluğunun görsel bir kanıtı elde edilebilecek.

2 – Large Synoptic Survey Telescope (LSST), Şili

2013 yılında Chelyabinsk'e bir 20 metrelik yakın-Dünya asteroidi çarptığında, Dünya'nın uzaya karşı ne kadar savunmasız olduğunun farkına varıldı. Daha da kötü, gezegene gelen asteroidleri takip eden kimse bulunmuyordu.

Neyse ki bu durum şimdiden değişmeye başlamış durumda ve 2022 yılında LSST, gökyüzünü potansiyel asteroidler ve daha fazlası için incelemeye başlayacak.

10 yıl boyunca devam etmesi planlanan uluslararası bir proje olan LSST'nin 3200 megapiksellik dijital kamerası ve 8.4m aynası her gece gökyüzünün morötesinden yakın kızılötesine kadar altı farklı dalga boyunda 800 fotoğrafını çekecek.

Her bir fotoğraf Ay'ımızın 40 katı boyuta sahip olacak ve toplanan verilerin boyutu her gece 15 terabyte'ı geçecek. Bilim tarihinin belki de en büyük veri setlerinden biri olan bu fotoğraflarla da astronomlar milyarlarca galaksi, yıldız ve güneş sistemi içerisindeki nesnelerin detaylı bir haritasını oluşturabilecek.

LSST, Şili'nin Elqui Vadisi'ninde yer alan Cerro Pachón üzerindeki Gemini South Gözlemevi'nde inşa ediliyor.

Şimdiye kadar dış gezegenlerin fotoğraflarının çekilebileceği düşünülmüyordu. Şu ana kadar bulunan bütün dış gezegenler, yıldızların parlaklıklarındaki küçük değişiklikler ile belirleniyorlardı.

Ancak E-ELT ile beraber bu durum değişebilir. Bu teleskop, Samanyolu'ndaki yıldızların çevresindeki gezegenlerin fotoğraflarını çekebilecek kadar fazla ışık toplamayı ve çözünürlüğü uygun ölçüde arttırmayı planlıyor. Bu fotoğraflar, Hubble'ın başarabildiğinden 16 kat daha detaylı olacaklar.

Münih, Almanya yakınlarında yer alan merkezine göre Dünya'nın neredeyse gerçek anlamda öteki tarafında olsa da, Avrupa Güney Gözlemevi (European Southern Observatory – ESO) Şile'deki konumundan memnun gözüküyor. Avrupalı astronomların zaten Atacama çölünde ALMA ve VLT teleskopları bulunuyor ve 2024 yılında bu yeni teleskop – 1.2 milyar dolarlık E-ELT – Cerra Armazones'un üzerinde 3046 metre yüksekliğindeki konumuna yerleşecek.

Bu teleskopun, 39 metrelik ana aynası ile Dünya'nın en büyük optik ve kızılötesi teleskopu olması bekleniyor.

E-ELT, dış gezegenleri incelemenin yanı sıra ilk galaksileri de inceleyecek ve genişleyen evrenimizin tam hızlanma oranını direkt olarak hesaplamaya çalışacak.

4 – Giant Magellan Telescope (GMT), Şili

2023 yılında tamamlandığı zaman 700 milyon dolarlık bu teleskop, Dünya'nın en büyük yer tabanlı optik teleskopu olacak ve 24.5 metrelik bir aynayı barındıracak.

TESS'in dış gezegenler için topladığı veriler ile GMT, muhtemelen, bu gezegenlerin kimyalarını çözmeye çalışacak.

GMT Atacama Çölü'ndeki Las Campanas Gözlemevinde ve 2550 metre yükseklikte kurulsa da, sıcaklığın yarattığı bozulmaları düzeltmek için gerekli teknolojiye de sahip olacak.

GMT'nin görüntüleri, Hubble Uzay Teleskopu'na göre 10 kat daha detaylı olacak.

Sadece yüz yıl önce astronomlar, Samanyolu'nun evrenin tamamı olduğunu düşünüyorlardı. Bu devasa teleskoplar ile uzak gezegenleri, kara delikleri ve belki de şu anda hayal edemediğimiz daha pek çok cismi görüntülememiz mümkün olabilir ve Dünya'nın çevresini çok daha farklı göreceğimiz kesin...

Sonraki Haber

Forum