Ay'da hayat var ve onu oraya, "yanlışlıkla" biz götürmüş olabiliriz
2019'da Ay'a iniş denemesinde başarısız olan Beresheet uzay aracı, beklenmedik bir mirası geride bırakmış olabilir: Dünya'dan giden binlerce tardigrad, yani bilinen adıyla su ayısı...
Henüz evrenin başka bir yerinde yaşam olup olmadığını kesin olarak bilmiyor olsak da, 2019 yılında Ay'da yaşanan talihsiz bir iniş, gezegenimizden bir yaşam formunun uydumuzda varlığını sürdürdüğünü ortaya koydu.
Şubat 2019'da İsrailli sivil toplum kuruluşu SpaceIL, İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii (IAI) ile işbirliği yaparak Beresheet adlı uzay aracını fırlattı. Bu ortaklığın hedefi, Ay'a iniş yapan ilk özel fonlu araç olmak ve İsrail'in ilk Ay görevini gerçekleştirmekti. Proje, sadece bu iddialı hedefleriyle değil, taşıdığı özel kargoyla da bilim dünyasında büyük heyecan yaratmıştı. Beresheet'in içinde, Arch Mission Foundation tarafından "insanlığın yedek planı" olarak tanımlanan, 100 gram ağırlığında, Arch Lunar Library (Büyük Ay Kütüphanesi) adı verilen bir nanoteknoloji cihazı bulunuyordu.
Bu dijital arşiv, insan uygarlığının kapsamlı bir kaydını içeriyordu. İnce nikel diskler üzerine kazınmış 30 milyon sayfadan fazla metin ve görsel materyal arasında, İngilizce Wikipedia'nın anlık görüntüleri, insanlık tarihi ve bilimiyle ilgili temel kitaplar, dil eğitimi materyalleri, sözlükler ve çocuk çizimleri gibi çeşitli bilgiler yer alıyordu. Ancak kütüphanenin belki de en dikkat çekici içeriği biyolojik örneklerdi. Yaklaşık 100 milyon insan hücresi ve binlerce susuz bırakılmış tardigrad, yani bilinen adıyla su ayısı, reçine içinde özel bir zaman kapsülünde bu kütüphaneye dahil edilmişti.
Bu sevimli ve inanılmaz derecede dirençli mikroorganizmalar, gezegenimizin hemen her köşesinde bulunuyor. Ancak Beresheet'in inişi planlandığı gibi gitmedi. 11 Nisan 2019'da uzay aracının motorunda ciddi bir arıza meydana geldi ve Ay yüzeyine çakıldı. Araç tamamen parçalansa da, arşiv kapsülünün kazadan sağ kurtulduğu düşünülüyor. Başka bir deyişle, Ay'ın yüzeyinde hala Dünya'dan gelen en dayanıklı canlılardan biri olan tardigradlar bulunuyor olabilir.
Tardigradların inanılmaz direnci ve Panspermia teorisi
Tardigradların dayanıklılığı gerçekten inanılmaz. Bu canlıların -272°C ile 150°C arasındaki sıcaklıklara dayanabildikleri biliniyor. Ayrıca yüksek radyasyon seviyelerine karşı da dirençliler ve uzun süre susuz kalarak hayatta kalabiliyorlar. Hatta bazı bilim insanları, bu canlıların insanlıktan bile daha uzun süre hayatta kalabileceğini ve gezegenimizin 10 milyar yıl sonraki sonuna kadar varlıklarını sürdürebileceğini öne sürüyorlar.
Araştırmacılar, 2021 yılında yapılan bir çalışmayla, bu küçük organizmaların bir göktaşıyla uzayda seyahat edip edemeyeceğini test etmek istedi. Bu fikir, yaşamın kökenine dair öne sürülen panspermia teorisine, yani mikroorganizmaların göktaşları aracılığıyla Dünya'ya ulaşmış olabileceği düşüncesine dayanıyordu. Bilim insanları bu olasılığı test etmek için tardigradları dondurulmuş naylon mermilerin içine yerleştirip bir silahla fırlattılar. Bu deney sırasında tardigradlar doğal olarak "uyku" moduna geçti.
Deneyin sonuçları karmaşıktı. Araştırmacılar, tardigradların saniyede 0,9 kilometreye kadar olan çarpma hızlarına (yaklaşık 1,14 gigapaskal basınca) dayanabildiğini keşfetti. Bu basınç, sentetik elmas üretimi ve metal şekillendirme gibi endüstriyel süreçlerde kullanılan basınca eşdeğer. Ancak, bu eşiğin üzerindeki çarpma hızlarında tardigradlar hayatta kalamadı. Ne yazık ki, çoğu göktaşı çarpması bu eşiği aştığı için bu sonuç panspermia teorisi açısından pek umut verici görülmüyor. Yine de bu test, tardigradların insanlar için ölümcül olacak koşullarda bile hayatta kalabildiğini kanıtlamış oldu.
Ay'daki Tardigradların geleceği
Peki tüm bunlar, Ay'daki tardigradlar için ne anlama geliyor? Şu an için kesin bir şey söylemek zor. Ay, bu mikro canlıların yaşayıp üreyebileceği bir ortam değil. Yani gelecekte Ay'da yosunları seven tardigrad kolonileriyle karşılaşmayacağız. Ancak, eğer kaza yapan kapsül Ay yüzeyinden geri alınabilir ve Dünya'ya getirilebilirse, kazadan sağ kurtulmuş örneklerin yeniden canlandırılması mümkün olabilir.
Elbette bu, son derece deneysel ve belirsiz bir olasılık. Ayrıca, böyle bir çalışma için öncelikle kapsülün Ay'daki enkazdan bulunup kurtarılması gerekiyor ki bu bile başlı başına büyük bir görev olacaktır.