Bilim kurgu gerçek oldu, arılar minik robotlara dönüştürüldü

Çinli bilim insanları, beyinlerine yerleştirilen minik kontrol cihazları sayesinde arıların uçuş yönlerini başarıyla değiştirmeyi başardı. Bu dikkat çekici gelişme, arıların gelecekte arama-kurtarma veya keşif görevlerinde kullanılması gibi pek çok ilginç olasılığı gündeme getiriyor.

Çinli araştırmacılar, beyinlerine yerleştirdikleri minik kontrol cihazları sayesinde arıları yarı-robotlara dönüştürerek bilim kurgu filmlerini aratmayan bir başarıya imza attılar. Bu gelişme, gelecekteki kurtarma ve keşif görevleri için yeni kapılar aralayabilir.

Pekin Teknoloji Enstitüsü'nden Profesör Zhao Jieliang liderliğindeki ekip, tuz tanesinden bile hafif olan bu cihazı işçi arıların sırtına bağlayarak doğrudan beyinlerine minik iğnelerle yerleştirmeyi başardı. Yapılan testlerde cihaz, on denemeden dokuzunda başarıyla çalıştı ve arılar verilen komutlara göre kusursuzca sağa ya da sola döndü. Bu, böceklerin hassas uçuş yönlerinin insan kontrolüne girebildiğini gösteren önemli bir adım.

Araştırmacılar, bu "cyborg arıların" gelecekte kurtarma operasyonlarında veya askeri keşif faaliyetlerinde kullanılabileceğini belirtiyor. Üzerlerine entegre edilebilecek küçük kameralar, dinleme cihazları ve çeşitli sensörler sayesinde, bu minik canlılar bilgi toplama ve kaydetme konusunda son derece etkili hale getirilebilirler. Boyutlarının küçüklüğü, onların dikkat çekmeden dar alanlara sızabilmelerini sağlayarak güvenlik ve istihbarat açısından da cazip bir seçenek haline getiriyor.

Profesör Zhao ve ekibinin geliştirdiği bu teknoloji, arının beynine gönderilen elektriksel dalgalar aracılığıyla uçuş yönünü kontrol etmeye dayanıyor. Çalışmanın detayları kısa süre önce Chinese Journal of Mechanical Engineering dergisinde yayımlandı ve ilk olarak South China Morning Post tarafından duyuruldu.

Profesör Zhao, böcek temelli robotların avantajlarını şu sözlerle açıklıyor: "Bu sistemler, biyolojik taşıyıcılarının üstün hareket kabiliyeti, doğal kamuflaj yeteneği ve çevreye uyum sağlama gibi özelliklerini miras alıyor. Sentetik alternatiflerle karşılaştırıldığında, daha iyi gizlenme ve daha uzun operasyonel dayanıklılık sunuyorlar. Bu da onları şehir içi çatışmalar, terörle mücadele, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele ve acil afet yardımı gibi senaryolarda keşif için son derece değerli kılıyor."

Giderilmesi kolay olmayan zorluklar

Elbette bu tür araştırmalar sadece Çin'le sınırlı değil. Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya gibi birçok ülkede de benzer çalışmalar yürütülüyor. Zhao'nun ekibi bu alanda önemli bir ilerleme kaydetmiş olsa da, hala aşılması gereken bazı zorluklar var. Örneğin, arıların büyük pilleri taşıyamaması nedeniyle mevcut pillerin kullanım ömrü oldukça kısıtlı. Ayrıca her böceğin vücudunun farklı bölgeleri uyarılara farklı tepkiler verdiğinden, aynı cihazı farklı türlerde kolayca kullanmak mümkün olmuyor.

Bu yeni başarı, daha önce Singapur'da geliştirilen ve bugüne kadarki en hafif cyborg kontrol cihazından üç kat daha hafif bir cihazla elde edildi. Bu araştırma, daha önce geliştirilen cyborg yusufçuk ve hamamböceği projelerinin bir devamı niteliğinde. Örneğin, Japonya'daki bilim insanları güneş enerjisiyle çalışan bir "sırt çantası" taşıyan ve uzaktan kumanda edilebilen bir hamamböceği geliştirmişti. Bu canlı, tehlikeli bölgelere girerek çevreyi izlemek veya arama-kurtarma görevleri gerçekleştirmek için tasarlanmıştı. Hamamböceği canlılığını korurken, karınlarının sonundaki duyu organlarına bağlı kablolar aracılığıyla gönderilen elektriksel sinyaller sayesinde sağa veya sola hareket edebiliyordu.

Sonraki Haber

Forum