Call of Duty: Black Ops III İNCELEME

Call of Duty serisi, Black Ops III ile bir kez daha geri döndü. Peki bu geri dönüş ne kadar başarılı

Bazı isimler vardır, hafızalarda yer eder. Bazı isimler vardır, belirli dönemlere damgasını vurur; bir de bazı isimler vardır ki sürekli hayatımızdadır. İşte, Call of Duty hayatımızdan uzun süredir çıkmayan, çıkamayan isimlerden bir tanesi. Döneminde üretilen en iyi FPS oyunlardan bir tanesi olarak bilinen Quake III Arena'nın id Tech 3 isimli grafik motoru ile üretilen ilk Call of Duty oyunu, 2003 yılında bizlere merhaba demişti. Aradan 12 yıl ve 12 tane oyun geçmiş! Dile kolay. Her seferinde kendisini geliştiren, her seferinde daha da fazla oyuncuya hitap etmeyi başaran bu seri, özellikle Call of Duty 2 ismi ile tanındı. Multiplayer kısmında büyük atılımlar yapan ikinci oyundan biraz sonra, karşımıza Modern Warfare serisi çıktı. Değişen dünya ve yaratılan yeni düşmanlarla birlikte uzun yıllarını İkinci Dünya Savaşı'na harcayan yapımcı ekip, bu sefer kadrajını hem daha yakın, hem de daha da içinde olduğumuz bir tarihe çevirdi. Aradan geçen her yıl peşi sıra çıkmaya başlayan Call of Duty oyunları, nihayet bulunduğumuz yılı da geride bıraktı ve daha ileri teknolojinin hakim olduğu bir döneme geçti. İlki 2011 yılında çıkan Black Ops serisi de bu gelişmeden nasibini aldı ve üçüncü oyunla birlikte kendimizi 2065 yılında buluverdik.

Olaylar Black Ops II'de yaşananlardan 40 yıl sonrasını konu alıyor. İklim değişikliği ile birlikte büyük oranda değişen dünyada, eş zamanlı teknolojik bir sıçrama da yaşanıyor. Birçok bilim kurguda olan cephe arkasında savaşan insanlar ve cephede kontrol ettikleri robotlar mantığı bir noktada hayat buluyor. Savaş alanlarında bolca drone ve süper askerler görüyoruz. Oyunumuz fazlasıyla tanınmış yüzler olan Christopher Meloni'nin oynadığı John Taylor ve de Katee Sackhoff'un oynadığı Sarah Hall, Jacob Hendricks, Rachel Kane ve Dr. Yousef Salim karakterleri ile başlıyor. Tabi ilk sahneden bu kadar çok tanınmış Hollywood oyuncusunun bir oyunda yer alması insanda büyük bir heyecan yarattığı gibi, gerçek insanların bu sanal ortamda olduğunu düşünmek de bir noktada garip kaçıyor.

Efendim olaylar 2065 yılının 27 Ekiminde, bizim ve ortağımız Jacob Hendricks'in Etiyopya'da gerçekleştirdiği bir rehine kurtarma operasyonu ile başlıyor. Operasyon esnasında bir robot tarafından yaralanıyoruz ve hayatta kalmamız için bir takım sibernetik parçalarla bezeniyoruz. İşin ilginç tarafı bu yeni parçalarımız sayesinde sadece sibernetikleri kontrol etmekle kalmıyor, aynı zamanda makinelerle direkt olarak iletişim sağlayabiliyoruz. Aradan geçen yılların ardındansa artık bir görevli olarak CIA'in Singapur'da bulunan ve "black site" olarak bilinen bölgesini araştırmak için yola çıkıyoruz. Nitekim burada karşımıza 54 Immortals isimli dev bir suç çetesi çıkıyor. Akabinde Mısır'a doğru yolculuk ediyoruz, oradan da Zürih'e derken olaylar gelişiyor...

Multiplayer, multiplayer, multiplayer...

Anlayacağınız Call of Duty: Black Ops III senaryo konusunda yine bizleri bambaşka yerlere götürmeyi başarmış bir oyun. Peki ya oyun içi deneyim ne kadar gelişmiş? İlk olarak oyuna karakter seçme opsiyonu getirildiğine deyinmekte fayda var. Erkek ya da kadın karakter seçebilmek gerçekten oyuna farklı bir tat katmış ama böylesine önemli bir opsiyonun oyuna bu kadar geç eklenmesine de sitem etmeden geçmek istemiyoruz. Cinsiyet seçtikten sonraysa, altı farklı karakter modellemesinden birini beğenip yolumuza devam ediyoruz ve hayır, karakterimizin kaşıyla, gözüyle oynayamıyoruz.

Akabinde oynayacağımız zorluk seviyesini belirlememiz gerekiyor. Recurit ve Regular'ın haricinde Hardened, Veteran ve Realistic seviyeleri bulunuyor. Oyunda hemen her türlü şeyden yetenek kazanıyoruz ve Hardened'den itibaren sırasıyla yüzde 10, yüzde 25 ve yüzde 50 daha fazla yetenek puanı kazanıyoruz. Tüm bu işlemlerin sonunda artık oyuna girebiliriz. Uzun ama harika bir video anlatımıyla başladığımız oyunun ilk dakikasından itibaren aksiyona giriyoruz. Bu noktadan sonra olanlarsa 11 bölümlük bir maceraya yayılıyor.

Yeni oyun ile birlikte birçok farklılık göze çarpıyor. Bunlardan ilki eklenen yeni hareket mekanikleri olarak karşımıza çıkıyor. "Momentum-based chained-movement" olarak isimlendirilen sistem sayesinde oyuncular duvarlarda kısa da olsa yürüyebiliyor, aniden yerde kayabiliyor, farklı şekillerde zıplayabiliyor. Bahsettiğimiz yenilikler genelde oyunlara sadece koyulmak için koyulurken, Black Ops III'de büyük fark yaratan özellikler olarak beliriyor. Kullanılan grafik motoru IW engine ve sayesinde harika bir görsel şölen yaşayabiliyoruz. Bölgelerin genel olarak görüntüsü muazzam. Patlama, farklı bomba ve silah efektleri gerçekten görülmeye değer. Karakter modellemeleriyse yine en üst seviyede. Hatta bu sefer karakter konusunda eskiye nazaran çok daha iyi bir iş çıkarttıklarını söyleyebiliriz. Yapımcı ekip grafik optimizasyonlarını micro seviyede de kullanmaktan kaçmamış. Call of Duty III ile birlikte gelen yeni özelliklerden birisi olan Gunsmith sayesinde artık silahlarımızın görüntüsünü büyük ölçüde değiştirebiliyor, farklı silah kombinasyonları yapabiliyoruz. Ayrıca "The Paintshop" özelliği sayesinde de her oyuncu silahının farklı parçalarını, farklı renklere boyayarak kendi tarzını oluşturabiliyor.

Black Ops III genel olarak multiplayer ağırlıklı bir oyun. Zaten senelerdir oynadığımız birçok Call of Duty oyunu multiplayer'ı ön plana çıkaran yapımlar. Birbirinden farklı multiplayer mod ve harita üzerinde dikkat çeken ilk özellik sınıf yaratma oluyor. İkinci oyundaki mekaniğin biraz geliştirilmiş hali olan sistem sayesinde, birinci seviyeden itibaren farklı silahlara ve Perk'lere sahip bir karakter yaratıp savaşa dalabiliyoruz. Tabi çok farklı kombinasyonlar ortaya çıkmış durumda. Siz siz olun internette yapılan build'lerden bilgi almadan ilerlemeyin. Ha, eğlence için birçok farklı kombinasyon söz konusu ama rekabet için ne yazık ki ezberden gitmek şart. Multiplayer deneyimini ön plana çıkaran en önemli unsur şüphesiz seviye sistemi. Toplamda 55 adet seviye bulunuyor ve her bir seviye için farklı miktarda yetenek puanı toplamamız gerekiyor. Private First Class'dan Commander'a kadar uzanan seviyelerse sadece isimden çok daha fazlasını sunuyor. Her yeni seviye, en azından yeni bir silah anlamına geliyor. Tüm bunların haricinde bir de multiplayer'da level 55 ve de Zombies'de level 35 olduğumuz zaman, Prestige sınıfa atlayabiliyoruz. Bu noktadan sonra oyun farklı bir yere geliyor ve Permanent Unlocks, Refund, Fres Start gibi özelliklerle karakterimizi yenileyebiliyoruz. Ayrıca oyuna eklenen dokuz farklı Specialists sınıfından birisini seçerek Black Ops III deneyimini farklılaştırmak da mümkün zira bu sınıflar kendilerine özel yeteneklere sahip ve oyuna farklı bir tat katıyor. Başlangıçta sadece dört Specialists seçilebiliyorken, seviye atladıkça diğerlerine de ulaşabiliyoruz.

...Ve tabii ki zombiler!

Önceki birkaç Call of Duty oyununda da olduğu gibi multiplayer'a yine Perk'ler damgasını vuruyor. Specialists'lerimize farklı bonuslar sağlayan bu özellikler, üç bölüme ayrılmış durumda. Her bölüm bir puana ihtiyaç duyuyor ve daha önce de bahsettiğimiz üzere "Create A Class Pick 10" sistem üzerinden rahatlıkla kullanılabiliyor. Her bölüm kendi içerisinde altı farklı özellik barındırıyor. Üç bölümün de birinci seviyede üç adet Perk'i bulunuyorken, altıncı seviye Perk'ler en erken 38. seviyede kullanılabilir hale geliyor. Nitekim oyunda büyük fark yarattıklarını unutmamak lazım.

Tüm bu yenilikleri kullanacağımız tek yer tabii ki genel geçer multiplayer mod değil. Black Ops III karşımıza bir de Zombies isimli mod ile çıkıyor. Bu mod kendi içerisinde iki farklı bölüme ayrılıyor. Zombies modunda bir ila dört kişilik bir takım olarak, üzerimize yağan zombileri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Tek amacımızsa takımımız tamamen yok olana kadar zombi öldürmek. Her yeni dalgada üzerimize çullanan zombi miktarı giderek artıyor. Sadece tabanca ve 500 puanla başladığımız oyunda, zamanla daha farklı silahlara geçiş yapabiliyoruz. Tıpkı multiplayer'da olduğu gibi burada da 35 seviyeli bir level atlama mekaniği bulunuyor. Zombies kısmının diğer moduysa Nightmares olarak karşımıza çıkıyor. Bu yeni mod sayesinde Zombies modunu Campaign şeklinde oynayabiliyoruz. Oyunun ana senaryosu üzerinde birebir şekilde ilerliyoruz ama bu sefer düşmanlarımız daha ziyade zombiler oluyor. Her ne kadar oynadığımız haritalar aynı olsa da senaryo tamamen değişiyor ve istilacı zombiler üzerinden şekilleniyor.

Tüm bu güzelliklerinin yanında sonu gelmeyen multiplayer deneyiminin bir noktadan sonra bizleri boğduğunu da söylemeden edemeyeceğiz. Yani tek kişilik senaryoyu resmen özledik. Farklı şeyler yaşamak için illa da multiplayer oynanmasına uzun süredir karşıyız ve ne yazık ki bu gelenek Black Ops III'de de tam anlamıyla değişmiş durumda değil. Multiplayer kısmında da takım kuvvetleri oyunu derinden etkiliyor. Birçok oyunda iyi takımlar diğerlerine fark atar ama Black Ops III'de iyi organize olmuş takım resmen diğer tarafa oyunu zehir edebiliyor ki bu da genel oyuncu kitlesinin ne kadar hoşuna gider merak ediyoruz. Ayrıca multiplayer bölümler içerisindeki seçenekler de bir noktadan sonra monotona bağlıyor. Online ortamda geçirdiğimiz 10 - 15 saatin ardından, hemen her şeyi ezberlemiş olduğumuzu gördük. Haritaları bu kadar kolay ezberleyebilmek de bir noktadan sonra sıkıcı hale geldi. Artık hangi köşeden ya da hangi camdan bomba geleceğini biliyorduk.

Yine de Black Ops III'ün fazlasıyla eğlenceli olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Bizler uzun saatler boyunca oyuna kitlenmeyi başardık. Özellikle oyuna eklenen yeni hareket modelleri ve bu sayede gelişen karakteri farklı kullanma mekaniği sayesinde bambaşka bir Call of Duty deneyimi yaşadığımızı itiraf etmeliyiz. Zombies modu ile gelen yeniliklerse cabası! Kısacası biz bu oyunu sevdik, umuyoruz sizler de Black Ops III ile farklı bir FPS deneyimi yaşayabilirsiniz.

Sonraki Haber

Forum