Okyanusların sırrı çözülüyor!

Bilim adamları, okyanus çukurları ile ilgili yıllardır sorular soruların cevapları ortaya çıkıyor!

Okyanusun en derin noktalarında nelerin yaşadığını hiç merak etmiş miydiniz? National Science Foundation (NSF) tarafından desteklenen bir grup araştırmacı bu amaç ile, dünyanın tek tam-okyanus derinliğine uygun, hybrid, uzaktan yönetmeli aracı Nereus'u ve diğer ileri teknoloji ürünlerini kullanacaklar. Hedefleri ise Pasifik Okyanusu'nun dibindeki Kermadec Çukuru.

Çukur, Yeni Zelanda'nın yakınlarında bulunuyor ve Dünya'nın en derin beşinci çukuru. Ulaştığı maksimum derinlik ise yaklaşık olarak 10000 metre. Aynı zamanda bu çukur, Antarktika'dan gelen derin su akıntıları sebebi ile dünyanın en soğuk çukurlarından biri.

40 gün sürecek olan Kermadec Çukuru keşif seferi, 12 Nisan 2014 tarihinde başlayarak üç yıldır süren ortaklaşa bir çalışmanın meyvesi konumunda bulunuyor.

Hadal Ecosystem Studies Project (HADES) olarak bilinen proje, okyanus çukurları üzerindeki ilk sistematik çalışmayı yapacak ve bu çukurlardaki hayatı, komşu derin okyanus düzlükleri üzerindeki yaşam ile karşılaştıracak. Derin okyanus düzlükleri olarak geçen bölgeler ise, genel olarak 3000 ile 6000 metre arasındaki okyanus tabanlarında bulunuyor.

HADES'i parasal anlamda destekleyen NSF'nin Okyanus Bilimleri Bölümü'nün program yöneticisi David Garrison'un söylediğine göre, HADES projesi büyük risk taşıyan ancak getirisinin de büyük olması beklenen bir proje idi ve bu proje ile, dünyanın en karanlık derin okyanus çukurlarındaki yaşama ışık tutulmak isteniyor.

Derinliğin getirdiği aşırı yüksek basınç ve buralara ulaşmanın gerektirdiği teknik zorluklar nedeni ile, okyanus çukurları gezegenimizin en az araştırılmış bölgeleri arasında yer alıyor.

Çalışmaya katılan organizasyonlardan biri olan Woods Hole Oceanographic Institution'dan bir biyolog olan Tim Shank, okyanus çukurlarında hayat hakkında bilgimizin çok az olduğunu hatırlatıyor ve ekliyor: "Daha önceleri, bunun gibi sistematik araştırmalar yapmak için gerekli teknolojiye sahip değildik. Bu, çukurlardaki yaşam yapısı, adaptasyon ve evrime ilk bakışımız olacak."

NSF HADES'in baş araştırmacıları ise, Shank ile beraber, University of Hawaii'den Jeff Drazen ve Whitman College'dan Paul Yancey.

Çalışmaya katılan diğer araştırmacılar ise Yeni Zelanda'da yer alan National Institute of Water and Atmospheric Research'den Malcolm Clark ve Ashley Rowden, Southampton'da yer alan National Oceanography Center'dan Henry Ruhl, University of aberdeen'den Alan Jamieson ve Daniel Mayor ile beraber Japon'yanın Marine-Earth Science of Technology'sinden, Scripps Institution of Oceanography'den ve University of Oregon'dan bir grup işbirlikçi.

Yapılan keşif araştırmasını ise araştırmanın internet sitesi üzerindeki blogdan ve canlı video yayınından takip etmek mümkün olacak.

Devamı, ikinci sayfada...

Okyanus çukurları: Özel türlerin evi...

Kermadec Çukuru'nda hangi deniz hayvanları yaşıyor ve buradaki inanılmaz basınca nasıl dayanıyorlar? Araştırma grubunun merak ettiği sorular arasında bunlar gibi pek çokları yer almakta.

Biyologlar, araştırmayı 15 istasyon üzerinde yapmayı planlıyorlar. Bu istasyonların arasında ise, testler için sığ su alanları ve çukur aksındaki alanlar ile derin su düzlüklerindeki alanlar yer alıyor.

Bu alanların her birine Hadal-Landers ve "asansörler" denilen, deneyler ekipmanlarla donatılmış "yardımcılar" bırakılacaklar. Bu asansörler ile de hayvanların metabolizmalarının nasıl çalıştığı gibi şeylere cevap aranırken, su örnekleri alınarak buralarda yaşayan mikrobik aktiviteler araştırılacak.

Takım, 12 saat boyunca görevde kalabilen Nereus'u kullanarak biyolojik ve tortu örnekleri toplamayı amaçlıyor. Nereus, insan saçı genişliğine sahip bir fiber-optik kablo aracılığı ile gemiye video görüntülerini aktaracak.

Çalışmanın ise, aynı çukurda daha önce Jamieson ve National Institute of Water and Atmospheric Research ile University of Tokyo'daki meslektaşlarının yaptığı çalışmalarının üzerine kurulması bekleniyor. Bu grup, Hadal-Lander yardımı ile Kermadec ve Pasifik'teki diğer çukurlarda yer alan bazı yeni türleri belgelemişlerdi.

Bir zamanlar hayattan yoksun olduğu düşünülen çukurlar, pek çok özel türe ev sahipliği yapıyor olabilir. Buralarda çok fazla "yiyecek" bulunduğuna dair kanıtlar giderek artmakta. Her ne kadar nedeni hâlâ tam olarak bilinmiyor da olsa, derin su akıntıları ile okyanuslardaki pek çok organik materyalin bu çukurlara taşınma ihtimali var.

Araştırmacılar, farklı derinliklerdeki yiyecek bolluğuna bakmanın yanı sıra, çukur organizmalarındaki enerji ihtiyacını ve bu organizmaların hayvan topluluk yapısındaki rolünü de araştıracaklar. Drazen'in söylediğine göre, hadal hayvanlarının enerji ihtiyaçları daha önce hiç ölçülmedi.

Çukurlardaki hayvanların, basınca dayanmak için nasıl bir evrim geçirdiği ise bilinmiyor ancak Shank'ın amacı, buralardaki hayvanların genomlarını inceleyerek bu soruya bir cevap bulmak. Shank, buradaki asıl sorunun, okyanuslardaki farklı çukurlardaki canlıların, farklı evrimler geçirip geçirmediğini bulmak olduğunu söylüyor.

Bazı noktalarda yüzeydekinin 1100 katı olabilen okyanus basıncının, belirli proteinlerin çalışmasını engellediği biliyor. Yansey'nin araştıracağı konu ise bu noktada devreye giriyor. Yansey'nin amacı, piezolyte denilen ve proteinleri basınçtan koruyan küçük moleküllerin, çukur hayvanlarının adaptasyonu üzerindeki etkisini bulmak. Yancey'nin bulduğu "piezolyte"ler daha önceleri her derin su proteinin yüksek basınca dayanamadıklarına dair bulguları açıklayabilirler.

Sonraki Haber

Forum