Windows 7 ne kadar dayanıklı?

Windows 7'nin başarılı bir işletim sistemi olduğu kesin; peki ama ne kadar dayanıklı? Test ettik...

CHIP Online yeni işletim sistemini altı farklı kategoride bir dayanıklılık testine tabi tutarak yeni Windows'un ne kadar yükün altından kalkabileceğini ortaya koyuyor.

Windows 7 ile Barack Obama'nın bazı ortak yönleri var. İkisine de umut ışığı gözüyle bakıldı ve selefleri beklentileri karşılayamadığı için ezici çoğunluk ile seçildiler. İkisi de bu yüzden yüksek onama değerleri ile giriş yaptılar ve artık sona eren giriş dönemi sonrası seçmen/kullanıcı tarafından yeniden değerlendirilme vakitleri geldi.

ABD başkanının ilk 100 günü bariz bir hayal kırıklığına sebep olmuş olsa da Windows 7 için henüz kesin bir karar verilmiş değil. İşte bu yüzden CHIP Online yeni işletim sistemini altı farklı alanda yoğun bir teste tâbi tuttu. Sonuç olarak günlük kullanımda hangi özelliklerin iyileştirme gösterdiği hangilerinin hâlâ eksik olduğu ortaya çıktı.

Yükseltme: Ciddi problemler olmadan geçiş yapmak

Yeni bir Windows sürümü çıktığı zaman BT uzmanlarının artık refleks haline gelmiş olan azarlamalarına alışmıştık. Lâkin bu sefer genel bir sessizlik söz konusu. Şimdiye kadar Windows 7 hakkında edindiğimiz deneyimler veya duyduğumuz şikâyet ve sorunları göz önünde bulundurduğumuzda gerçek ortaya çıkıyor: Sürücü problemleri çok ender ortaya çıkıyor. Eğer böyle bir problem varsa da bunun sebebi genellikle piyasaya çıkalı beş seneden fazla olmuş aygıtlar oluyor.

Örneğin karşılaştığımız durumlardan biri, Windows 7 altında her türlü şifreleme metodunu (WPA ve WEP) reddeden eski bir modem oldu (Sinus 154). İlk bakışta sinir bozucu bir durum gibi gözüküyor; ama gerçek şu ki modem günümüzün güvenlik standartlarına uymuyor. Sadece bu sebepten dolayı yeni bir cihaz almak en mantıklı çözüm oluyor.

Artık yeni PC'ler genellikle Windows 7'nin 64-bit sürümü ile dağıtılıyor. Böyle bir durumda satın almadan önce üreticilerin çevre birimleriniz (yazıcı, tarayıcı, webcam vs.) için uyumlu sürücüler sunup sunmadığının kontrol etmelisiniz.

Bunun dışında Microsoft, Vista'ya yapılan birçok eleştiriden faydalanarak Windows 7'yi yonttu. Selefiyle karşılaştırıldığında performans gereksinimleri düşürüldü ve bu sayede XP yüklü eski PC'ler bile Windows 7'ye geçiş yapabilir hale geldi. Hatta birçok durumda Vista'dan Windows 7'ye yükseltme yapmak dahi mantıklı hale geldi.

CHIP Online uzmanları Windows 7 hakkında genellikle pozitif yorumlar yaptı. İşletim sisteminin kullanımı çok sezgisel ve derli toplu. Eski Windows sürümleriyle karşılaştırıldığında güncel sürücü temin etme imkânları, daha satış başlangıcından itibaren neredeyse sorunsuz.

Kullanım: Çoklu görev işleme için ideal

Windows 7'nin çoklu görev işlemeyi (multitasking) daha iyi destekleyen yeni özelliklerinden bazıları, PC başında birden çok program penceresi ile çalışan kişileri birçok dertten kurtarıyor: Örneğin pencereleri hızlıca yan yana getirmeye yarayan Aero Snap özelliği. Bir yandan not alıp diğer yandan farklı dokümanlara göz atmak istendiğinde bu özellik çok pratik hale geliyor. İstendiğinde pencereler dikey olarak da maksimize edilebiliyor; metin dokümanları yazmak veya internette sörf yapmak için ideal. Diğer kullanışlı özellikler arasında en son kullanılan dosyalara direkt başlat menüsünden erişebilme veya ikincil monitöre/projektöre geçiş yapmak için koyulan pratik kısayol var. [Windows]+[P] tuş kombinasyonuna basıldığında ortaya çıkan geçiş menüsü işinizi kolaylaştırıyor.

Bu tip özellikler, Microsoft kullanıcı deneyimi tasarımcılarının (User Experience Designer) şu soru üzerinde yoğunlaştıkları anlamına geliyor: Kullanıcı bizim ürünlerimizden tam olarak en bekliyor? Ayrıca bize şunu da gösteriyorlar: Gerçekten kullanıcı dostu olmak demek, kullanıcı arabiriminin daha az göze çarpan yerlerindeki ince detaylara ağırlık vermek demektir.

Basitlik ve eksiltmeye yönelik çalışmaların çoğu yerli yerinde olsa da yeni görev çubuğunun tasarımını talihsiz buluyoruz. Birden çok pencereyle aynı anda çalışmak için görev çubuğundaki tek bir alana tıklayıp pencereyi hem seçmek hem de aktif hale getirmek çok daha pratik olurdu. Fareyi üzerine getir, ön izlemeyi bekle ve sonra pencereyi seçmek için fareyi bir kez daha oynat... İşte bu süreç her zaman verimli olmuyor.

Güvenlik: İyileştirilmiş zararlı koruması

Windows 7'de ile beraber gelen zararlı yazılım korumasını Vista'dakine benzetebiliriz: Windows Defender gelişmemiş bir casus yazılım koruması sunuyor ve önceden de olduğu gibi hala bir virüs tarayıcı sunulmuyor.

Lâkin Microsoft bu eksikliği ücretsiz olarak sunduğu Secrity Essentials paketi ile tamamlıyor. İşin güzel tarafı bu paket hem Windows 7, hem Vista hem de XP altında çalışıyor. Yazılımın zararlı tanıma oranı Norton ve Kaspersky gibi ticari çözümlerin seviyesinde. Fakat virüs imzaları genellikle günde bir defa güncelleştiriliyor. Ayrıca download, e-posta, tarayıcı koruması ve davranış tabanlı koruma eksik. Bu özelliklerin hepsini doğal olarak sadece kapsamlı güvenlik setlerinde bulabilirsiniz; MSE'nin yarıştığı kulvar zaten bu değil.

Buna rağmen Windows 7, selefine göre teknik açıdan birkaç iyileştirme sunuyor: Kullanıcı Hesabı Denetimi (UAC) artık daha uysal ve eskisi kadar sık uyarı vermiyor. Zamanında birçok Vista kullanıcısı bu yüzden işletim sistemini kurduğu gibi ilk iş UAC'yi kapatıyordu. Windows 7'de böyle bir durum söz konusu değil.

Windows XP ve Vista'nın 64-bit sürümleri genellikle daha çok probleme sebep olmuşken Windows 7, birkaç egzotik sürücü dışında son derece iyi çalışıyor. Win7'nin 64-bit sürümü bellek taşmaları ve rootkit'lere karşı daha iyi bir koruma sağlıyor. Öyle ki bu tip zararlılar artık sisteme rahatça yerleşemiyor.

Genel anlamda Windows 7, Microsoft'un sağlam adımlarla doğru yöne ilerlediğini gösteriyor. Zararlı yazılım endüstrisinin artık yeni saldırı hedefleri bulması gerekiyor. Bu saldırı hedeflerini ise Windows için yazılmış olan ama Microsoft çıkışlı olmayan birçok programda bulabilirler. Artık üçüncü parti yazılım firmaları Windows platformunun güvenliğine katkıda bulunma çabası gösteriyor.

Sörf: Güvenlik açığı Internet Explorer

Internet Explorer'ın eski sürümleri güvenlik konusunda pek de iyi bir şöhrete sahip değildir. Güncel 8. sürüm, en azından rakiplerle aynı seviyeye gelmeyi başarıyor. Lâkin IE'in saldırılara karşı kullanıcıları cidden koruyabilmesi için aşması gereken çok engel var; zira temel güvenlik sorunları hala çözülmedi.

Bu güvenlik sorunlarından en büyüğü IE'nin sistemin geri kalanıyla ve eklentilerle etkileşim biçimi oluyor. Eklentiler Browser Helper Object (BHO) olarak da tanımlanıyor ve güncel IE sürümünde de tarayıcının diğer tüm parçalarına ve diğer BHO'lara sınırsız olarak erişebiliyor. Sonuç: Bir eklentindeki güvenlik problemi sadece eklentiyle sınırlı kalmıyor, tarayıcının geri kalanını da etkiliyor.

Dolayısıyla internet saldırılarının başarısı sadece IE'ye değil, eklentinin kalitesine de bağlı oluyor. Flash Player gibi popüler eklentilerdeki güvenlik açıkları Vista ve Windows 7'nin yenilikçi olarak lanse edilen güvenlik özelliklerini etkisiz hale getiriyor. Chaos Computer Clubs'ın 26C3 kongresindeki "Defending the Poor" isimli konferansı bu gerçeği etkileyici bir biçimde doğruladı.

Çizginin altına baktığımızda IE8'in, tarayıcı pazarındaki popüler konumu nedeniyle kesinlikle sahip olması gereken yapısal güvenlikten yoksun olduğunu görüyoruz. Google Chrome, IE gibi uzun bir geçmişe sahip olmamasına rağmen bu konuda birçok ilginç yaklaşım sunuyor. Önümüzdeki seneler içerisinde Microsoft'un IE'yi daha güvenli bir tarayıcı haline getirmesi çok fazla emeğe mal olabilir. Bu sürecin IE 10, belki de ancak IE 11 ile tamamlanıp tamamlanmayacağını merakla bekliyoruz.

Multimedya: En iyi video performansı

Windows 7 multimedya desteği konusunda yeni imkânlar sunuyor. Büyülü sözcüğün ismi DirectX Video Acceleration (DXVA). DXVA sayesinde video oynatma sırasında oluşan işlem yükünü azaltmak ve bunu ekran kartına yönlendirmek mümkün.

Aslında Microsoft, Vista ile multimedya mimarisini baştan aşağı yeniledi ve video işleme sürecini neredeyse tamamen ekran kartına devreden DXVA 2.0'ı tanıttı. Ne yazık ki çoğu kullanıcı bunun farkına dahi varmadı; zira Microsoft ilk olarak Windows 7 ile DXVA'dan faydalanabilen MPEG2, MPEG4 ve H.2.64 çözücülerini sundu. Avantaj: Windows, netbook gibi zayıf işlemciye sahip bilgisayarlarda bile HD filmleri oynatabiliyor.

İlk olarak Windows 7'de açığa çıkan bir diğer Vista yeniliği ise Media Foundation. Vista ve XP altında multimedya çözücüleri (codec'ler) DirectShow Filtresi (decoder) olara kullanılıyor. Prensip olarak basit olan; ama sistemde belli bir format için birden çok filtre kurulu olduğunda yine sorunlara neden olan bir teknik.

Bunların her biri birer öncelik sıralamasına sahip olduğu için sistem, her zaman en yüksek önceliğe sahip olan filtreyi kullanıyor. Elbette en yüksek önceliğe sahip olan filtre her zaman en uygunu olacak diye bir kural yok. Windows 7'de DirectShow Filtreleri yerini Windows Media Foundation'a bırakıyor. WMF'nin yukarıda bahsedilen problemlere son vermesi bekleniyor. Bu adım ilk bakışta son kullanıcının lehine gibi gözükse de yine yeni problemlere neden oluyor; çünkü artık belli bir filtre sadece öncelik ataması ile baskın hale gelemiyor. Ayrıca yeni multimedya platformunu istenilen şekilde yapılandırmaya yönelik araçlar da ortada yok. Lakin bu istisnalar dışında Windows 7, neredeyse hiçbir eksiği olmayan olgunlaşmış bir multimedya programı.

Bilgi koruması: Optimize edilmiş şifreleme

Microsoft, sabit disk şifreleme aracı Bitlocker'ı belirgin derecede iyileştirdi. Kullanıcı daha kurulum aşamasındayken sistem ve diğer disk bölümlerinin şifrelenmesini sağlayabiliyor.

Ayrıca Windows disk bölümleri daha sonraki bir zamanda da çok daha basit bir şekilde Bitlocker ile şifrelenebiliyor. Vista'da Bitlocker'ı kullanmaya kalkıştığınızda yeniden disk bölümlendirme yapma gibi dolambaçlı bir süreçten geçilmesi gerekiyordu. Şifreleme yapılmaksızın gerçekleştirilen bir Windows 7 kurulumu dahi daha sonraları Bitlocker ile şifrelenmeye hazır olacak biçimde yapılandırılıyor.

Bunun dışında yeni "Bitlocker to Go" ile harici sabit diskler ve USB bellekler de şifrelenebiliyor ve istenirse farklı Windows sistemlerinde de tekrar çözülebiliyor; hem de Bitlocker'a ihtiyaç duymaksızın.

Kullanım alanına göre platform ve kullanıcı doğrulama için PIN kodlarının yanında USB belleklerde depolanan anahtar dosyaları, akıllı kartlar veya Trusted Platform Module (TPM) kullanıma sunuluyor. Yalnız TPM'nin sunduğu imkânlar Windows 7'de tamamen kullanılamıyor; öyle ki sistem başlangıcı sırasında doğrulama sürecine saldırı yapılabiliyor. Fraunhofer SIT'in araştırmacıları birkaç ay önce yaptıkları deneyde bunu kanıtladı; ama unuttukları bir şey var ki Bitlocker, bir çevrimdışı şifreleme aracıdır. Amacı verileri sistem kapalıyken korumaktır. Sistem açıkken, yani RAM içeriğine doğrudan erişim mümkün iken, iş yine kullanıcının gösterdiği özene kalmıştır. Duruma bu açıdan bakıldığında bu bir zayıf nokta değil, tüm çevrimdışı disk şifreleme araçlarının genel çalışma mantığıdır. Keza Microsoft da bu duruma gerekli tepkiyi göstermişti.

Günün sonunda Bitlocker'ın bizi üzen tek yanı sadece pahalı Windows 7 sürümleri olan Enterprise ve Ultimate'te bulunması oluyor. Microsoft'un Bitlocker'ı özellikle Home Premium ve Professional kullanıcılarına sunmasını isterdik.

Sonuç: Her şey yeni, (neredeyse) her şey iyi

Windows 7 neredeyse tüm alanlarda CHIP Online uzmanlarının güvenoyunu aldı. Sadece "Sörf" alanında değindiğimiz Internet Explorer 8 yapısal eksiklikleri nedeniyle sınıfta kaldı.

Windows 7 Microsoft için tam bir hit haline geliyor. Bir yandan satış rakamları bunu doğruluyor, diğer yandan Vista'nın hırpaladığı firma imajı yeniden cilalanıyor.

Yinede Windows 7'deki yeniliklerin birçoğu, senelerdir piyasada olan bir sistemin gecikmiş yenilenme çabaları hissini veriyor. Ayrıca web saldırıları konusunda durumlar pek de iç açıcı değil. Tüm bunlar Microsoft'un Windows 8'de üzerine gitmesi gereken yapıtaşlarını temsil ediyor.

Sonraki Haber

Forum