OPPO A6 Pro İnceleme

• 7000 mAh batarya, güçlü şarj süresi
• Güçlü yapı
• IP69 sertifika
• AMOLED ekranı, yüksek parlaklık
• Dengeli performans
• Fiyatı ideal
• Stereo hoparlörler
• Kablolu ters şarj
• microSD kart desteği var
• Kamera çeşitliliği kısıtlı
• Kablosuz şarj yok
• Oyun performansı sınırlı

Günümüzde akıllı telefonlar sadece hız veya kamera gücüyle değil, uzun ömürlülükleriyle de fark yaratıyor. Birçok kullanıcı için artık performanstan önce gelen şey, cihazın güvenilirliği. Şarj bitirme derdi yaşamamak, düşmelere aldırmadan kullanabilmek, kısacası telefonu düşünmeden telefonu kullanmak istiyoruz. OPPO da bu ihtiyacı merkeze alarak A serisinin en dirençli modeli olarak tanıttığı, A6 Pro’yu geçtiğimiz günlerde piyasaya sundu. Bu telefonunun tanıtımında da bulunmuştuk. Şimdi de uzun pil ömrü, sertifikalı dayanıklılığı ve performans dengesiyle dikkat çeken bu modeli mercek altına alıyoruz.

Tasarım ve İlk İzlenimler

OPPO A6 Pro, ilk bakışta sade ama ciddi bir cihaz izlenimi yaratıyor. 8 mm kalınlık ve 188 gramlık gövde, barındırdığı 7000 mAh bataryayı düşündüğümüzde gayet dengeli hissettiriyor. Köşelerdeki ince kıvrımlar ve metal dokulu mat çerçeve, telefonu tutarken güven hissi veriyor.

Bu arada şöyle bir baktığınızda ekran çerçevelerinin oldukça dar tutulduğunu görüyorsunuz; bu da ön yüzü modern gösteriyor. Ekran çerçeveleri 1.67 mm. Böylece ultra dar çerçeve kullanılarak ekran deneyimini ön planda tutmak istemişler.

Telefonun dört farklı renk seçeneği mevcut. Bizdeki mavi renk seçeneği olsa da özellikle kırmızı renkli modeli oldukça göz alıcı. Cihazın yüzey dokusu çoğunlukla parmak izi tutmuyor. Malzeme kalitesi de segmentine göre iyi; arka yüzde metalik yüzey efekti verilmiş plastik, çerçevelerde ise metal dokulu yekpare yapı tercih edilmiş. Bu sayede telefon hem hafif kalıyor hem de malzeme kalitesiyle hissiyat zayıf değil.

Dayanıklılık: Gerçek Testin Başrolü

A6 Pro’nun en dikkat çeken yanı kuşkusuz dayanıklılığı. Telefon, hem IP68 hem de IP69 sertifikasına sahip. Yani sadece su sıçramalarına değil, yüksek basınçlı sıcak suya ve toza karşı da koruma sağlayacak ölçüde geliştirilmiş. Bu, orta segmentte neredeyse benzersiz bir özellik.

Bizim denemelerimizde de cihaz, su temasına veya ıslak elle kullanıma karşı hiçbir sorun yaşatmadı. 1.5 metre derinlikte suda 30 dakika boyunca bekleyebilecek ölçüde dayanıklı. Diğer yandan dokunmatik yüzey, nemli parmaklarda doğru tepki veriyor. OPPO’nun “Splash Touch” adını verdiği bu sistem pratikte işe yarıyor.

Şimdi OPPO A6 Pro, aslında en çok ekran dayanıklılığıyla iddialı. Biz de ekranla zaten tanıtımda ceviz kırmıştık. Telefon teste geldiğinde ise elbette kapsamı biraz genişlettik. Ancak o görüntülere geçmeden önce şunu bu noktada belirtmek lazım: Bu cihaz elbette kırılmaz değil, fabrika testlerinden başarıyla çıkmış olması onu tamamen kırılmaz yapmıyor, özellikle gündelik yaşamda düşme senaryoları ile fabrika ortamında yapılan testler bir değil, bunu unutmamak lazım.

Ancak koruma kullanılmayan telefonlara kıyasla daha sağlam olduğu açık. Özellikle bu telefonun ön yüzünü koruyan AGC DT-Star D+ cam, darbelere karşı başarılı. Daha önce Reno 11’de de kullanılmıştı. AGC, Dragontrail serisiyle eski Sony Xperia ve bazı Samsung Galaxy telefonlardan  tanıdığımız bir marka ve kullandıkları kimyasal güçlendirmeye uygun alüminosilikat camla nam salmış bir marka. Bu malzeme, geleneksel cam veya plastiklerle karşılaştırıldığında, üstün mukavemet sağlayabiliyor. OPPO A6 Pro’da kullanılan AGC DT-Star D+ cam da böylesi bir malzemeden oluşuyor. Ancak tekrar edelim bu, tamamen kırılmaz değil. Günlük kullanımda sıradan düşmelere dayanıyor, ancak düşürdüğünüz yer kaldırım kenarıdır, arnavut kaldırımdır, kenardan bir darbe alır ve çatlar. Bu nedenle ekran koruyucu kullanmak hala mantıklı.

Şimdi bakalım A6 Pro bizim testlerden nasıl geçmiş?

OPPO A6 Pro ile yaptığımız testleri hemen yukarıdaki videoda görebilirsiniz.

Dediğimiz gibi bu vurma testlerinden geçmiş olması yine de A6 Pro’yu elbette kırılmaz yapmıyor, daha sert darbelerde kırmak mümkün olur. Aslında bu yönüyle dayanıklılığından ziyade daha yüzeyin altında kullanılan koruma katmanları bizce daha mühim. Zira telefonunuzdaki verileriniz bu yüzeyin altında. A6 Pro’nun iç yüzünde OPPO'nun imzası niteliğindeki Sponge Bionic Yastıklama teknolojisi kullanılmış. Bu teknoloji, temel bileşenleri darbelerden korumak için köpük ve silikon pedleri küçük hava yastıkları olarak kullanıyor. Ayrıca anakartın üst kapağında titreşim ve bükülmeye karşı güçlü bir alüminyum alaşım yer alıyor. Bu da olası darbelerin yanı sıra, titreşimlerde de telefonun dayanıklı olmasını ve olası bir bileşen bozulması karşısında veri kaybı yaşamamanızı sağlıyor. Bu anlamda özellikle beğendiğimiz bir model olduğunu söyleyebiliriz ve moto kuryeler ya da telefonu sık yere düşürenler için bu özellikler önemli.

Batarya: Günlük Hayatta Fark Yaratan Güç

Evet, şimdi gelelim A6 Pro’nun bizce en önemli bir diğer özelliğine. 7000 mAh kapasiteli batarya, A6 Pro’nun en güçlü kartı. Kağıt üzerindeki rakamlar kadar, günlük kullanımda da farkını hissettiriyor. 40 saat arama süresi, 20 saati aşkın video izleme ve 45 saat lokal ses çalma gibi testleri geçmiş bir telefon. Bunlar bir yana günlük kullanımda ortalama bir kullanımla iki günü rahat çıkardığını gördük. Yoğun video ve oyun testlerinde de günü rahatlıkla tamamlayabiliyor. PUBG, Netflix, sosyal medya kombinasyonuyla rahat kullanabiliyorsunuz. Bu da pil bitme derdi olmadan rahatça kullanım sağlamak isteyenler için önemli. Yine burada da moto kuryeler için önemli bir model oluyor.

Özellikle yaptığımız PCMark batarya testinde telefonun tam 23 saat 10 dakika gibi gerçekten uzun bir süre elde etmesi önemli. Bu sonuç telefonun gerçekten uzun bir pil ömrü sunduğunu kanıtlar nitelikte.

Şarj konusunda da hızlı. 80W SUPERVOOC hızlı şarj ise bu büyük bataryayı 1 saat civarında tamamen doldurabiliyor. Ayrıca acil durumlarda sadece 5 dakikalık şarjla yüzde 10–12 civarında enerji kazanmak da mümkün. Kablosuz şarj yok, ancak kablolu ters şarj bulunuyor. Bunlar bataryanın günlük kullanım noktasında getirdiği avantajlar.

Ancak bir de uzun kullanım senaryosunda getirdiği avantajları var telefonun. OPPO, bu bataryanın 1800’den fazla şarj döngüsünde kapasitesinin yüzde 80’ini koruyabildiğini söylüyor. Bu iddiayı uzun vadede doğrulamak güç ama tabii ancak bunun OPPO’nun 5 yıllık akıcı kullanım öngörösü içinde yer alan adımlarından biri olduğunu da bu noktada söylemek lazım.

Bu uzun vade kullanımıyla ilişkin elbette kullanıcıların da yapmaları gereken bir şey var, o da One-Tap Refresh işlemi. A6 Pro’da Telefon Yöneticisi uygulamasından ayda 1 kez optimize edip, buradaki bakımları yaparak telefonun bakımını yapmanız uzun vadeli kullanım için etkili. Diğer yandan burada pil modunu da değiştirebiliyorsunuz, onu da söyleyelim.

Ve pek tabii uzun vadeli pil ömrü için, bataryayı gece boyu şarjda bırakmamak, doluluk oranını yüzde 20 ila yüzde 80 arasında tutmak da önemli. Bunun hatırlatmasını da tekrar yapalım.

Ekran Deneyimi

Evet, devam edelim: A6 Pro’da 6.57 inç büyüklüğünde AMOLED ekran kullanılıyor. Ve başta da söylediğimiz gibi ekran kenar çerçevelerinin son derece ince tutulmuş olması, ekran deneyimi geliştiren bir unsur. Bu segmentte göze çarpan bir diğer unsurlardan biri de  120 Hz yenileme hızı ve 1400 nit tepe parlaklık değeri oluyor. Böylece ekranın genel kalitesi iyi seviyede. Güneş altında okunabilirlik güçlü, renkler canlı ve kontrast dengesi tatmin edici.

Diğer yandan dokunma hassasiyeti yüksek, tepki süresi de yeterince hızlı. Film izlerken ya da oyun oynarken görüntü akışı pürüzsüz oluyor; ayrıca göz yorgunluğunu azaltan düşük parlaklık modları da iyi çalışıyor. Renk doğruluğu açısından ise biraz soğuk ton eğilimi var, ama bu çoğu kullanıcı için sorun oluşturmayacaktır.

Performans ve Isı Kontrolü

Performans adımında neler var, bu telefon bize ne kadar güç vadediyor? MediaTek Helio G100 işlemcinin kullanıldığı OPPO’nun A6 Pro’da, 6nm mimarili, enerji verimliliği yüksek bu kalp, performans tarafında sınırları belli bir yonga. 2.2 GHz frekanslı 2 Cortex A76 prime çekirdeği, 6 adet 2.0 GHz hızında verimlilik odaklı Cortex A55 çekirdeği var. Günlük işlerde – sosyal medya, mesajlaşma, e-posta, video izleme – akıcı bir deneyim sunduğunu söyleyebiliriz. Uygulamalar arasında geçişte veya çoklu görevde belirgin gecikme yaşamadık.

Telefonun RAM kapasitesi 8 GB. Buna 8 GB’a kadar artırabileceğiniz sanal RAM eşlik ediyor. Depolama kapasitesi 256 GB. Buna da microSD kart desteği eşlik ediyor. Ve önemli bir nokta, telefonda çift SIM kart desteği mevcut. Ancak çekmecede hibrit olarak yer verilmiş, yani ya ikinci SIM’i takıyorsunuz ya da microSD kartı şeklinde.

Performans testlerinde Geekbench 6’da, tek çekirdekte 724, çoklu çekirdekte 1945 gibi sınıfına uygun sonuçlar veriyor. AnTuTu Benchmark’ta ise 575 bin 293 puan alıyor.

Oyun performansında orta grafik ayarları hedef alınmış. PUBG Mobile, Call of Duty Mobile gibi oyunlarda 60 FPS civarında akıcı bir deneyim almak mümkün, ancak uzun oyun seanslarında kare düşüşleri ara sıra hissediliyor. Genshin Impact veya Mobile Legends: Bang Bang türü oyunlarda ise zaman zaman düşüşleri görebiliyorsunuz.

Multimedya performansı noktasında ilave etmemiz gereken önemli detay da stereo hoparlörlerin bulunması. Beklemiyorduk, olması sevindirici, deneyimi zenginleştiriyor.

Bu arada telefonda kullanılan SuperCool VC soğutma sistemi iyi çalışıyor. Genişletilmiş grafit katmanla birlikte toplam ısı dağıtım alanı yüzde 21 oranında artırılmış. OPPO tarafından verilen bilgiye göre yapılan ölçümlerde yüzey sıcaklığında yaklaşık 1.5°C, orta çerçevede ise 1.3°C’ye varan düşüş sağlanabiliyor. Bunun sonucunda olsa gerek kullandığımız süre boyunca uzun oyun seanslarında cihaz ısınsa bile rahatsız edici seviyelere çıkmıyor. Konfor seviyesi korunmuş. Bu sistemin varlığı özellikle yaz aylarında fark yaratabilir.

Kamera: Gündüz Güçlü, Gece Sınırlı

Kamera tarafında arka tarafta 50 MP ana sensör ve 2 MP derinlik sensöründen oluşan sade bir kamera kurulumu olduğunu görüyoruz. Kamera konusunda çeşitli ve iddialı bir telefon değil. OPPO burada nicelikten çok yazılım optimizasyonuna odaklanmış. Gün ışığında çekimler keskin, renkler doğal ve kontrast oranı yerinde. Dinamik aralık gelişmiş; özellikle dış mekan çekimlerinde sonuçlar gayet tatmin edici.

Düşük ışıkta detaylar azalıyor, gürültü artıyor ve netleme hızında düşüş gözleniyor. Gece modu bu durumu kısmen toparlıyor ama segment ortalamasının ötesine geçemiyor. 16 MP ön kamera ise doğru ışıkta gayet yeterli; sosyal medya paylaşımları için beklentiyi karşılıyor.

Kamera yazılımında LivePhoto modu gibi bazı hoş ekler var, ancak genel olarak A6 Pro’nun kamerası “işini iyi yapan ama iddialı olmayan” kategorisinde değerlendirilebilir.

Videoda da arka kamerayla Full HD / 60 kare, ön kamerayla Full HD / 30 kare sınırı bulunuyor.

Yazılım Tarafı

İncelemeyi kapatmadan önce OPPO A6 Pro’nun yazılım noktasından da kısa kısa bahsedelim.

Telefon Android 15 tabanlı ColorOS 15 ile geliyor. Arayüz sade, geçişler akıcı, animasyonlar yumuşak. OPPO’nun “Trinity Engine” adı verilen sistem optimizasyonu uzun vadede performans kaybını azaltmayı hedefliyor.

AI LinkBoost 3.0 özelliği var. Bu, zayıf sinyal bölgelerinde bağlantı kararlılığını artırmayı hedefleyen bir teknoloji. Metroda veya kalabalık alanlarda fark hissediliyor.

Yine diğer yandan AI Docs, AI Translate gibi özellikler var ve bunlar belgelerle çalışanlar için yararlı; metin özetleme ve çeviri gibi özelliklere pratik destek getiriyor.

Ayrıca AI Düzenleyici’nin yer aldığını ve bununla da yine fotoğraflara yapay zeka ile müdahale edebildiğinizi, istenmeyen objeleri silebildiğinizi, bulanıklık veya yansımaları giderebildiğinizi belirtelim. Tabii AI Studio da yine mevcut. Buradan fotoğraflarınızı yapay zeka ile işleyebiliyorsunuz.

Sonuç

Evet, uzun bir inceleme oldu, ancak sanıyouz ki OPPO A6 Pro ile ilgili merak ettiğiniz pek çok detayı aldınız. Sonuç olarak toparlarsak, A6 Pro, markanın “güvenli ve uzun ömürlü telefon” anlayışını net biçimde temsil eden bir model. Ağırlık merkezi performans değil, dayanıklılık ve pil ömrü. Bunu gayet iyi yapıyor. 7000 mAh’lik bataryası gerçekten fark yaratıyor; IP69 sertifikası ve sağlam yapısı ise uzun süreli kullanımda iç rahatlatacak noktalar.

Elbette eksikleri de var. Kamera tarafında çeşitlilik sınırlı, işlemci de hardcore oyun tutkunlarını tam tatmin etmeyecek düzeyde. Ancak bu telefonun amacı zaten rekor kırmak değil; sizi gün içinde, dışarıda, yağmurda, güneşte, priz aramadan ayakta tutmak, günlük kullanımları gözetmek.

Kısacası OPPO A6 Pro, “dayanıklı bir orta segment telefonu” arayanlar için oldukça dengeli bir seçenek. Gösterişten uzak, ama güven veren bir karakteri var. Kullandıkça seviyorsunuz ve fiyat olarak da ideal bir dengede. Bu arada fiyatları da söyleyelim. A6 Pro, incelediğimiz bu 4G’li modeliyle 20 bin 999 TL ile henüz satışa sunuldu. 5G seçeneği de kasım ayı sonunda raflardaki yerini alacak, onun fiyatı da 22 bin 999 TL şeklinde açıklandı.