Bir Osmanlı gerilim romanı Erol Çelik'ten Cella

aslısezgin
21-03-2019, 11:28   |  #1  
OP Taze Üye
Teşekkür Sayısı: 0
5 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Şub 2014

Cellatlar Kahvesi, dramatik yapıya sahip, tarihi bir gerilim romanıdır.


 Öykü, oğullarının gözü önünde, Onur Savaşı'nda birbirlerini öldürmek için dövüşen iki cellatbaşının mücadelesiyle başlar. Onur Savaşı, her cellat için kutsaldır. Makamlarını onurlarıyla tohumlarına bırakabilmenin tek yoludur.


Oğulları, babalarının ölümünü seyretmelidirler ki, Cellatlar Kahvesi'nin kurallarını hamurlarına ekleyebilsinler. Bilsinler ki, bir cellatbaşını ancak başka bir cellatbaşı öldürebilir.


 Kurgu, üç farklı zamanda işler.


Birincisi; oğullarının gözü önünde savaşan cellatbaşlarının, bu savaşa gelinceye kadar yaşadıkları süreç.


İkincisi; babalarının ölümünü izleyen oğulların, küçük yaştan itibaren cellat olma mücadeleleri.


Üçüncüsü; cellat atalarının ahlaki serüveni.


 Cellatlar Kahvesi; sarayın dışında yaşayan zenginlere, soylulara ve komutanlara hizmet eden, bostancıbaşı himayesindeki cellatların toplandığı, saraydan bağımsız, tamamen kurmaca bir kahvehanedir.


 Kan ve günahla yıkanmış gururları için ölmeye hazır cellatların yaşadığı bu mekânın, ağır kuralları vardır. Bu kurallara ne bostancıbaşı, ne de padişah karışabilir. Onlar öldürmeyi meslek edinmiş, kendi ahlak değerlerine sahip günahkârlardır.


 Bu kurallara biri dokunacak olursa, vay haline!


 Cellatlar Kahvesi'nde yaşananların dışında, ucu cellatlara dayanan yan öyküler vardır.


Oğlunun kanatlarında uçan, Mavi Gözlü Cellatbaşı Çatal Ağa.


Babası Kızıl Ağa gibi olmak istemeyen Cellatbaşı Asır Ağa.


Başkasının suyunu kirleten, Aslan Ağa.


Babasının kaderine boyun eğen, Kara Ağa.


Dünyalar güzeli Afife. Boyu devrilesi Bostancıbaşı Ali Paşa. Sokullu Mehmet Paşa. Günahsız Devşirme Karısını öldüren Kör. Uğrunda adam öldürülen, Ermeni Dansöz. Taş meyhanenin sahibi, Arap'ın kızı Efsun.


Günahkâr bedenleriyle dereyi kirletenleri cezalandıran Çay Ninesi.


Keke Murat. Ölmek için celladına yalvaran Yusuf. 


 "Oysa baban sana anlatmıştı bu saatte suya girmemen ve suyu kirletmemen gerektiğini lakin sen onu dinlemedin, o pis kanla, tertemiz suyumuzu kirlettin."


    "Kim, celladını karşılarken bu kadar mutlu olurdu ki?"

Son Düzenleme: aslısezgin ~ 21 Mart 2019 11:31 Neden: