İngilizce'da Yapılan Geçmiş Zaman Yanlışları

Bilgili_Bey
19-01-2019, 13:48   |  #1  
Bilgili_Bey avatarı
OP Taze Üye
Teşekkür Sayısı: 0
3 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2018

Türk öğrencilerinin İngilizce öğrenirken yaptığı yanlışların arasında zamanla ilgili yanlışlar da önemli bir yer tutar. Bunun temel nedeni, iki dilin zaman açısından birbiriyle bire bir örtüşmemesidir. Bu yazımda İngilizce’deki üç geçmiş zamanda Türk öğrencilerinin, hatta öğretmenlerinin yaptıkları yanlışları ele alacağım, ancak konuya girmeden önce burada ele alacağım üç zamanın Türkçe çevirisi hakkında bilgi vermek istiyorum, çünkü bu konuda tam bir mutabakat yoktur ve doğru adlandırma konuyu daha rahat anlamamızı sağlayacaktır.

 Present perfect tense karşılığı olarak belirsiz geçmiş zaman, simple past  tense karşılığı olarak belirli geçmiş zaman ve past perfect tense karşılığı olarak uzak geçmiş zaman terimlerinin kullanılmasının uygun olduğunu düşünüyorum. Bu zamanlardan herhangi birini –di’li geçmiş zaman, miş’li geçmiş zaman şeklinde adlandırmak bence uygun değildir çünkü bu zamanlar Türkçeye çok farklı şekillerde çevrilebilir. Belirli geçmiş zamanı Türkçe’ye I sat down örneğinde Oturdum şeklinde di’li geçmiş olarak çevirebiliriz, ancak We lived here örneğini bağlama göre şu farklı şekillerde çevirmek de mümkündür: Biz burada otururduk, Biz burada oturmuşuz, Biz burada oturuyorduk, Biz burada oturuyormuşuz. Belirsiz geçmiş zamanı da dört farklı şekilde Türkçeye çevirmek mümkündür: They’ve solved the problem : Problemi çözdüler, Problemi çözmüşler, Problemi çözmüşlerdi, Problemi çözdülerdi. Uzak geçmiş zamanı ise iki farklı şekilde Türkçeleştirmek mümkündür : I had written : Yazdım. Yazmıştım.

 Birçok İngilizce öğretmeni belirsiz geçmiş zamanın yakında olan eylemleri, uzak geçmiş zamanın uzak geçmişte olan eylemleri, belirli geçmiş zamanın ise ne yakın ne uzak geçmişte olan eylemleri belirtmek için kullanıldığını söyler. Bu çok yanlış bir ifadedir. I have been to Beijing tümcesi, 20 yıl önceki bir Pekin ziyaretini belirtmek için kullanılabilir. Five minutes ago I sat down and turned the television on tümcesi belirli geçmiş zamanın çok yakında olan eylemleri belirtmek için kullanıldığını çok açık bir şekilde göstermektedir. Bu tümceyi When I sat down I had already turned the television on şeklinde söylediğimiz zaman, burada kullanılan uzak geçmişin çok uzak bir eylemi göstermediği açıktır.

 Belirsiz geçmiş zamanla belirli geçmiş zaman arasındaki fark, eylemin ne kadar önce olduğu ile, yani zamanla ilgili değildir. Beş yıl önce Çin Seddini gördüğümüzü şu şekillerde ifade edebiliriz : I have seen the Great Wall veya I saw the Great Wall five years ago. Görüldüğü gibi, geçmişte olmuş bitmiş bir eylemi zamansal uzaklık – yakınlık durumuna bakmadan hem belirsiz hem de belirli geçmiş zamanla ifade edebiliyoruz.

 Belirsiz geçmiş zamanla belirli geçmiş zamanın farkı, zamanla değil eyleme bakış açısı ile ilgilidir. I have seen the Great Wall dediğimiz zaman, bu görme eylemi 5 ay önce de olabilir 15 yıl önce de, burada zamana değil olayın kendisine vurgu yapmış oluruz. Önemli olan zaman değil, böyle bir deneyimimizin olmasıdır. Bu tümceyle “Çid Seddini görmüşlüğüm var, bu konuda az çok bir şey bilirim” demek isteriz.

 Öte yandan I saw the Great Wall five months ago dediğimiz zaman bununla şu anla ilgili bir sonucu değil, hem görme eyleminin olduğunu, hem de görme eyleminin ne zaman olduğunu belirtmiş oluruz.

 İngilizce öğrenenlerin belirsiz geçmiş zamanla ilgili olarak akıllarında tutmaları gereken şey şudur: Bu zaman, dün, beş ay önce, bir yıl önce, 1981 yılında, geçen yaz, Eylül ayında gibi geçmişi belirten zaman ifadeleri ile kullanılmaz. Benzer şekilde bu zamanla herhangi bir eylemin zamanını soramayız.

 Belirli geçmiş ile uzak geçmiş arasındaki fark nedir derseniz ise göreli zaman farkıdır diyebiliriz. Bu iki zaman da geçmişi gösterir: Belirli geçmiş zaman içinde bulunduğumuz zamandan önce olan veya yapılan bir eylemi belirtirken uzak geçmiş zaman geçmişteki bir eylemden veya zaman noktasından önce olan bir eylemi ifade eder. John watched a show after he had watched a football match. tümcesi John’un futbol maçından sonra şov programı izlediğini, John couldn't go to school because he had caught a cold John’un (önce) nezle olduğunu (daha sonra da) bu yüzden okula gidemediğini göstermektedir. Her iki örnekte de iki eylem vardır ve bu eylemlerden zaman açısından önce olanı uzak geçmiş, sonra olanı ise belirli geçmiş zamanla verilmiştir.

Kaynak ve detaylı bilgi için: https://www.okyanusingilizce.com/

rıhtım79
10-09-2019, 10:40   |  #2  
rıhtım79 avatarı
Yeni Üye
Teşekkür Sayısı: 1
31 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2019

Teşekkürler Masum