Tarihimizle Yüzleşmek - Emre Kongar

theironman
11-08-2006, 22:10   |  #1  
theironman avatarı
OP Genel Denetmen
Teşekkür Sayısı: 63
8,347 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2004

Tarihimizle Yüzleşmek  - Emre Kongar

Son zamanlarda adını duyuran ve 33. Basıma ulaşan Emre Kongar imzalı Tarihimizle Yüzleşmek adlı kitabı okudum ve sizlerle izlenimlerimi ve notlarımı paylaşmak istiyorum.

Dizin dahil 248 sayfa olan kitabın konusu genel olarak ‘resmi tarih’ ve ‘gayri resmi tarih’ in bize anlatılan tarihi olayların aslından çok farklı olduğunu, pek çok şeyin es geçildiğini yahut bilerek atlandığını bu kitabı okuduktan sonra siz de anlayacaksınız. Emre Kongar, bizim bilmediğimiz ama bildiğimizi sandığımız tarihi olayları çeşitli ansiklopedilerden, kitaplardan incelemiş ve her bir bölümünü dayandırdığı bu kaynaklarla beraber bize doyumsuz bir tarih ziyafeti sunmuş. Ben de bir kitap kurdu olarak bu kitabı iki gün gibi kısa bir sürede okudum ve sizler için önemli bulduğum bazı noktaları not ettim ve bunları sizlerle paylaşmak istiyorum; gerçekten bu öğreneceklerinizin ilginizi fazlasıyla çekeceğini sanıyorum.


·         Hurufilik : Arapça’da “harf” sözcüğünün çoğuludur. Hurufilik, harflerin Allah’ın görüntüsü olduğu inancı üzerine kurulu bir mezheptir. Hz. Adem’e 9, Hz. İbrahim’e 14, Hz. Musa’ya 22, Hz İsa’ya 24, Hz. Muhammed’e 28 ve son peygamber Fazlullah’a(*) 32 harf malum olmuştur. Bu sayılar, her bir peygambere gönderilen ayetlerin yazılmış olduğu dilin alfabesindeki harflerin sayılarıdır. Hurufiler, bu inançlarıyla insanın yüzünde de Allah yazıldığını düşünürler: Bu inanca göre, burun kemiği “elif”, burnun iki tarafı “lam”, gözler de “ha” harfi olarak, insanın yüzünde iki taraflı simetrik bir biçimde Allah yazar. Zaten Allah bu dünyada insan biçimine bürünmüştür. Fazlullah 1394 yılında bir fetvayla öldürülmüştür. Ama Fazlullah’ın ölmesiyle bu mezhebin yaygınlaşması engellenememiş ve ilerleyen zamanlarda Alevilik mezhebine girmiştir.


·         Kırım Savaşı: 1) Ünlü “Florance Nightingale” bu savaşta hemşireliğin sembolü haline gelmiştir. Fotoğraf makinesinin ilk kez kullanıldığı savaştır ve Florance Nightingale’in bu denli ünlü olması, savaş sırasında çekilen fotoğraflarına da bağlanabilir. 2) Namık Kemal’in “Vatan yahut Silistre” adlı oyunu da Silistre Kalesi’ni savunan 10.000 Osmanlı askerinin, 80.000 kişilik Rus ordusunu perişan eden efsanevi zaferi üzerinedir. 3) Yazar, bir olayı anlatırken şu benzetme de bulunmuş; çok ilgimi çekti: Amerikalıların Pearl Harbour baskınını bilmelerine rağmen bu baskını önlemeyerek İkinci Dünya Savaşı’na girmek için kamuoyunu etkilemekte kullanmış olabilirler mi, bu bir rivayet mi sadece? Pearl Harbor Baskını’nı bilmeyenimiz olabilir; hatırlatalım: Pearl Harbor ABD’nin ufak bir adasıdır ve ikinci dünya savaşı hızla sürerken ABD savaşın dışındadır; ama müttefiklere sürekli cephane yardımı etmektedir; ABD bu sayede silah satışından oldukça para kazanmıştır ama ABD yönetimi Avrupa’da ve dünyada gücünü göstermek ve etkinliğini arttırmak için bu savaşa girmek istemektedir.Fakat halk bu savaşı kendi savaşları gibi görmeyip Avrupa’nın sorunu olarak düşünmektedir. Hal böyle olunca kamuoyunu ikna etmek için yollar aranmaktadır. Tam bu bağlamda Mihver devletlerinden Japonya, ABD’nin Pearl Harbor adasına çok sayıda uçak göndererek bombalar ve ABD binlerce kayıp verir. Dünya ve ABD kamuoyu bu baskının ABD’nin haberi olmadığını söyleseler de rivayet olunur ki ABD bu baskını biliyordu ve dünya savaşına girmek için sebep çıksın diye bu baskına göz yumdu; sanki ikiz kuleler yıkıldıktan sonra ABD’nin Irak’a girmesi gibi bir rivayete benziyor değil mi?


·         Genç Türkiye'ye kalan Osmanlı borçları: Osmanlı Devleti yıkıldı ancak gerisinde çok borç bıraktı. Ama yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti bu borçların hepsini ödeyemezdi, çünkü eski topraklarına sahip değildi ve borçlarının eski Osmanlı toprağında kurulmuş olan ülkelerle paylaşılmasını Avrupa’lı devletlerden talep etti. Ve işte Türkiye’nin belinde 1954 yılına kadar kambur olan Osmanlı’dan kalan dış borcu, sayıyla:  Türkiye: 84.597.495, Suriye-Lübnan: 11.108.858, Yunanistan: 11.054.534, Irak: 6.772.142, Yugoslavya: 5.435.597, Filistin: 3.284.429, Bulgaristan: 1.776.354, Arnavutluk: 1.633.233, Hicaz (S. Arabistan): 1.499.518, Yemen: 1.182.104, Ürdün: 733.610, İtalya: 243.200, Necit (S. Arabistan): 129.150, Maan(Güney Ürdün): 128.728 ve Asir(S. Arabistan): 26.138  İşin ilginci ne biliyor musunuz? Yunanistan, Suudi Arabistan, Arnavutluk ve Yemen hiçbir borç ödemesinde bulunmamışlar; işte Batılı alacaklılar burada bile ayrımcılık yapmışlar saydığım ülkeleri kayırmışlar; biz ise bu parayı çatır çatır ödemişiz.


·         “Her insan doğduğu andan itibaren ölmeye başlar.” Osmanlı için de; İstanbul’un Fethi Amerika’nın keşfine, Amerika’nın Keşfi dünyanın değişmesine, Dünyanın değişmesi Osmanlı’nın yıkılışına yol açıyor. İlginç değil mi? Koyu harflerle özellikle belirttiğimiz bu söz son derece doğrudur aslında ve hayatın her alanında belki de kendine yer bulabilir. Osmanlı Devleti, İstanbul’u ele geçirince, tüm ticaret yolları Batı’lı devletlerin kontrolünden çıkmıştı; Batılılar yeni arayışa girmek zorundaydı ve yeni yollar aradılar; Amerika kıtası bu şekilde bulundu. Sonra Batılılar güçlenmeye Osmanlılar ise bu duruma kayıtsız kaldıkları için çökmeye başladılar.


·         Soykırım nedir? 1. Katliamın (bir etnik ya da dini gruba karşı) resmi devlet politikası olarak yapılması. 2. Bu katliamın tek bir yerde değil, tüm ülkede uygulanması. 3. Katliamın bir defa değil, sürekli olarak yapılması. Yani katliam “soykırım” değildir tek başına, aynı şekilde kullanılamaz. Soykırım’ın BM’de bir tanımı vardır ve Nazilerin Yahudileri katlettiği zamanlar “Soykırım” sözcüğü ortaya çıkmıştır ve soykırım çok ağır bir savaş suçudur.


·         Bir destandır Türk Kurtuluş Savaşı: Türkiye’nin, eski deyimiyle “İstiklal Harbi”, yeni söyleyişiyle “Bağımsızlık Savaşı”, gerçek bir destandır. Düşünün, zaten Endüstri Devrimi’ni kaçırdığı için gittikçe güçsüzleşen bir imparatorluk. Bu güçsüzlüğü sonunda, girişilen savaşlarda yitirilen insanlar ve topraklar. En sonunda da Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Harbi yenilgilerinin getirdiği açlık, sefalet ve moral bozukluğu ve daha da önemlisi, düşmanın ülkeyi fiilen işgali. Sanki İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar tarafından gerçekleştirilen bu işgal yetmiyormuş gibi, bir de batıdan taze Yunan ordularının ve doğudan Ermeni güçlerinin saldırısı. Amerika’nın da desteğiyle imparatorluğa dayatılan bir Sevr Antlaşması ve sadece askeri değil, ekonomik ve siyasal olarak da el konmuş bir Anadolu. Halk yorgun, bezgin, aç, hasta ve güçsüz; tarım çökmüş, endüstriyel üretim zaten yok, para yok, ordular yenile yenile küçülmüş ve bezgin. Düşmana karşı yapılan savaşa Padişah Vahdettin ve onun Şeyhülislamı Dürrizade karşı; bunu da fetvalarla halka duyuruyorlar. Nasıl kötü bir durumdayken bu devlet kurulmuş, gerçekten bir mucize.


İşte size çıkardığım notlar bunlar; kitapta çok daha ayrıntılı ve ilginç olayları öğreneceksiniz. İşte bazı irdelenen konu başlıkları:


1)      Türkler isteyerek mi müslüman oldular?

2)      Osmanlı İmparatorluğu müslüman olduğu için mi çöktü?

3)      Ermeni trajedisi bir soykırım mıdır? Niçin?

4)      Vahdettin “hain” miydi?

5)      Atatürk niçin yalnız bir liderdi?

6)      Askerler siyasette ne tür tarihi roller üstlenmişlerdir?


Ve bunun gibi birçok soru; ve doğru bildiğimiz yanlışları da bize göstetiyor yazar.

Ben bu kitabı çok beğendim, harika bir çalışma olmuş; zaten Emre Kongar’ın derin araştırmaları sonucunda bu kitap ortaya çıkmış, kendi yorumlarından ziyade kaynaklarla tarihi olayları aydınlatmaya çalışmış.

Tarihinizle yüzleşmeye var mısınız?


(*) Fazlullah, Hurufi mezhebine göre Hz. Muhammed’den sonraki son peygamberdir.

Kitabın fiyatı 10 YTL'dir.

Asla ama asla bahsettiğim tarihi olaylarla ilgili yorum yapmayın, sadece kitapta geçen bilgileri ve arada kendi düşüncelerimi paylaştım, ilgileniyorsanız kitabı alabilirsiniz, bu konuyu tartışma yerine çevirmeyelim lütfen.

Der Rote BaroN
12-08-2006, 01:23   |  #2  
Der Rote BaroN avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
1,531 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2004

Emre Kongar mı? Kalsın. :) Kitabı okumuş kadar oldum. Bilgilendirdiğin için teşekkürler.

theironman
12-08-2006, 09:20   |  #3  
theironman avatarı
OP Genel Denetmen
Teşekkür Sayısı: 63
8,347 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2004
kickshaw
Emre Kongar mı? Kalsın. :) Kitabı okumuş kadar oldum. Bilgilendirdiğin için teşekkürler.
Sen bilirsin tabii, ama fazla önyargılı olmamak lazım.

Banned
12-08-2006, 15:27   |  #4  
Banlandı
Teşekkür Sayısı: 0
1,148 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2005

ben emre kongar dan NTV deki Yorum farkı 'nı izledikten sonra soğudum....
ama fırsatım olursa ne yazmış diye bu kitabı alıcam...
bilgiler için teşekkürler...
saygılar...

theironman
13-08-2006, 14:32   |  #5  
theironman avatarı
OP Genel Denetmen
Teşekkür Sayısı: 63
8,347 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2004

Arkadaşlar, Level forumlarında da Konu Dışı diye bir bölüm var ve orada da bu konuyu açtım; şu an 3. sayfası dolmak üzere ve tartışma devam ediyor, siz de takip edebilirsiniz.


Kombat
14-08-2006, 07:48   |  #6  
Kombat avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
425 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Tem 2006

"Fazlullah’a(*) 32" Bu kim yaa? Nerden çıkmış son peygamber olduğu?Bu Emre Kongar nerden bulmuş bu mecnunu son peygamber HZ.Muhammed'dir.İşte o kadar. Bu adamın ne kitabını alırım nede okurum.

theironman
14-08-2006, 10:58   |  #7  
theironman avatarı
OP Genel Denetmen
Teşekkür Sayısı: 63
8,347 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2004
Kombat
"Fazlullah’a(*) 32" Bu kim yaa? Nerden çıkmış son peygamber olduğu?Bu Emre Kongar nerden bulmuş bu mecnunu son peygamber HZ.Muhammed'dir.İşte o kadar. Bu adamın ne kitabını alırım nede okurum.
Hurufi mezhebine göre Fazlullah diye bir son peygamber varmış; dikkatli okursan olayı çözersin.

samet1986
14-08-2006, 17:25   |  #8  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
944 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2006
elvis32
Asla ama asla bahsettiğim tarihi olaylarla ilgili yorum yapmayın, sadece kitapta geçen bilgileri ve arada kendi düşüncelerimi paylaştım, ilgileniyorsanız kitabı alabilirsiniz, bu konuyu tartışma yerine çevirmeyelim lütfen.
Kombat bunuda benim için okurmusun ? :)

Bu arada elvis kitap pek hoşuma gitmedi. Almayı düşünmüyorum.Yinede önerin için teşekkürler...

theironman
14-08-2006, 17:46   |  #9  
theironman avatarı
OP Genel Denetmen
Teşekkür Sayısı: 63
8,347 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2004
samet1986
elvis32
Asla ama asla bahsettiğim tarihi olaylarla ilgili yorum yapmayın, sadece kitapta geçen bilgileri ve arada kendi düşüncelerimi paylaştım, ilgileniyorsanız kitabı alabilirsiniz, bu konuyu tartışma yerine çevirmeyelim lütfen.
Kombat bunuda benim için okurmusun ? :)

Bu arada elvis kitap pek hoşuma gitmedi. Almayı düşünmüyorum.Yinede önerin için teşekkürler...

Rica ederim, burada bir özeti var kitabın zaten; karar vermenizde etken olsun diye kendi notlarımla beraber sizle paylaştım.

yas
17-08-2006, 19:01   |  #10  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
592 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Haz 2004

Birkaç şey yazdım sildim, farkettim ki iyice tiksinti duymaya başlamışım bu konulardan bahsetmekten.

Osmanlı neden hep çöküşüyle işlenir tarihimizde. Neden hep Osmanlılar farklı bir ırk, Türkiye Cumhuriyeti mensupları farklı bir ırk olarak gösterilir. Genç Türk Cumhuriyetinin belini "tu kaka" Osmanlı'nın borçları bükmüş. vah yazık, nedir bu Türk'lerin Osmanlılardan çektikleri yarabbi.

Level forumlarına bakarken tam zihnimden ve gönlümden geçenleri ifade eden bir post gördüm. İzhak göndermiş:

"Şimdi bir şey diyecektim "Tarihimizle Yüzleşmek" üzerine ama tartışma başlar sonra da uzar gider.

Meraktayım.Niye cumhuriyetle birlikte başlayan tarihimizle ilgili bir yüzleşme yazılmıyor(Bu kitapta mevcutmu ayrıca yakın tarihle yüzleşme?).Son 85 yılda yüzleşmemizi gerektiren hiç kötü bir şey yapmadık mı?

Ayrıca Osmanlı'dan bahsederken pek çok zaman farklı bir milletmiş, kültürü biz ile devam etmeyen bizim atalarımız olmayan bir milletmiş gibi bahsediyoruz ama yeri gelince de "tarihimizle yüzleşmek" adı altında yine sokuşturuyoruz Osmanlı'ya lafımızı.

Neyse ben tutamayacağım dilimi konu uçacak sonra.Umarım tahmin ettiğim kitaplardan biri değildir.Bakmam lazım belki de bir ara. "

---------------

Osmanlı müslüman olduğu için çökmüş ha! Doğuş'ta Türkçe dersinde elemanın birisi kalkıp engin bilgisiyle Osmanlı'nın çöküşünün sırrını şöyle ifşa etmişti: "Osmanlıyı son dönemlerde dinci padişahlar tarafından değil de Fatih Sultan Mehmet gibi yenilikçi padişahlar yönetseydi Osmanlı çökmezdi." İlginçti, hele Fatih Sultan Mehmet'in bir evliyaullah olduğunu, Peygamberimizin yüzyıllar evvelden kendisinden övgülerle bahsettiğini biliyorsanız daha ilginç bulabilirsiniz.

Osmanlı kurulurken de İslam devletiydi, yükselirken de, çökerken de. Eski büyükelçi, araştırmacı, gazeteci, yorumcu olmayan herkesin Osmanlı'nın "En az müslüman olduğu" dönemin çöküş dönemi olduğunu da bilir.

Vahdettin konusuna gelince. Tarih konusunda bilge olduğuna inandığım bazı büyüklerimle konuşurken öyle ezber bozucu şeyler dinlerdim ki arada bir işkembeden atıyor diye düşünmeden edemezdim. Öyle ya, okul kitaplarımız, Emre Kongar gibi yazar abilerimiz ve bilhassa Atatürkçülüğün içini boşaltıp, komünizmle doldurmayı adet edinmiş, İslam düşmanlarının makalelerinde okuduklarımızın hepsi yalan, bir bu mu doğruyu biliyor, dediğim çok olmuştu. Ta ki Osmanlı tarihi konusunda -DİKKAT BUYURUN- "AĞZINDAN ÇIKAN LAFIN DÜNYA ÇAPINDA DOĞRU SAYILDIĞI" Halil İnalcık'tan aynı şeyi duyana kadar! Ne dedi Halil İnalcık: "Vahdettin hain değil, bilakis Atatürk'ü Kurtuluş Savaşını başlatması için gönderen kişidir." İlginç insan. Halil İnalcık bunu daha önce bilmiyor muydu. Biliyordu da neden şimdiye dek açıklamadı. O zaman anladım ki Türkiye'de bazı gerçeklerin konuşulabilmesi için fikri bir olgunluğa ulaşılması gerekli o vakit henüz gelmedi.

Tarihimizle Yüzleşmek... Gerçekten mükemmel bir isim... Ama bu yüzleşme yapıldığında inkılap tarihinin baştan aşağı yalanlarla dolu olduğunu, Osmanlı'nın, Osmanlı'dan nefret eden İslam düşmanı batılı yazarlardan öğrendiğimiz gibi olmadığını, başından beri dogmatik önyargılarla hareket ettiklerini iddia ettiğimiz insanların aslında haklı olduklarını, çağdaş ve yenilikçi olduğumuzu iddia ettiğimiz bizlerin, yaptığımız laf kalabalıkları arasında eleştirdiğimiz kişilere dönüştüğümüzü, Dini istismar ederek Osmanlı'yı menfaatlerine kurban eden adamları lanetlerken, Atatürkçülüğü istismar ederek yolsuzluklarımıza perde yaptığımızı farkedecek ve kahrolacağız!

Belirtmeden edemem. Emre Kongar'ı sempatik bulurum. Mehmet Barlas'la yaptığı programı da ilgiyle takip ederim, ancak Osmanlı'yı ve Osmanlı tarihini anlamak için İslam'ı anlamak gerekir. Bu noktada kendisinin boyu kısa kalıyor ne yazık ki! Herkes haddini, sınırlarını bilsin.

Raziel
18-08-2006, 20:58   |  #11  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
936 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2004

her önüne gelen tarih yazarsa işimiz yaş. Olsun, ne yazdığını merak eden alır, okur, öyle puanını verir, okumadan, bilmeden konuşmak da komik oluyor.

Kombat
18-08-2006, 22:01   |  #12  
Kombat avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
425 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Tem 2006

Benimkisi yorum değil itiraz ve isyandı. İslam dinin ve en önemlisi Allah'ın katında geçerli son peygamber HZ.Muhammed'tir. Tamam o son peygamber olduğunu iddia eden adama inan olabilir ama bunu son peygamber Fazlullah diye lanse edilmemeli.Nasıl söylenmeli benim mezhebim ya da dinim şu peygamber olarakta bu kişiye inanıyorum derse eyvallah, Allah islah etsin derim geçerim. Ama bir tarih kitabında ne idiğü belirsiz birini son peygamber olarak göstermek islam dinine en büyük hakarettir. Son peygamberin kim olduğunu Allah kuran-ı kerimde açıkça belirtmiştir ve üstüne laf söylenemez. Tarih kitabı yazılacaksa adam gibi doğru düzgün şeyler yazılmalı. Peygamberleride rakamları var denilerek putlaştıran kişilerin niyetleri de belli zaten. Osmanlıya gelince.Osmanlı devleti dinsizlikten değil çağa ayak uyduramadığı için çöktü. Zaten bir kişiye bağlı otorite düzenide bu devirde olmazdı. Oh ne güzel devletin sahipliği bir aileye verilecek o aileden biri kafasına göre kurallar koyup köleleştirecek.Öyle yağma yok bu vatan kiminse onlardan devlet yönetmeyi becerebilecek kişiler yönetecek. Ben Osmanlı devletini 4.Murattan sonra (II Abdülhamid hariç)yeteneksiz,mason şeyhül islamların sözünden çıkmayan. Din birliği olsun diye kendi ırkından olmayan insanlara hak etmediği değeri veren,belli bölgedeki toprakların idaresini acziyetinden o heriflere teslim eden padişahların Osmanlı devletini çökerttiğini söylüyorum. Eğer Osmanlı devleti gittiği yerde dangalaklık yapıp aşırı musamaha ve geniş hürriyetler vermeseydi.Türkçe ve Türklük probagandası yapsaydı bugün dünyada geçerli dil ingilizce değil Türkçe olurdu.Neyse konu çok dağıldı.Benim söyleyeceklerim bu kadar.

mertmr
18-08-2006, 22:15   |  #13  
Üye
Teşekkür Sayısı: 0
71 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2006

Kitapta Emre Kongar son peygamber Fazlullah'tır demiyor Hurufilik'e göre son peygamber Fazlullah'tır diyor.Emre Kongar'da senin gibi Hz Muhammed'in son peygamber olduğunu düşünüyordur emin olabilirsin.

Kombat
18-08-2006, 23:18   |  #14  
Kombat avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
425 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Tem 2006

Zaten Emre Kongar buna inanıyor demiyorum ama kitap yazarken bunlara dikkat edilmesi gerekiyor.