01.12.1964 Tarihinde Adana’da doğdu. Öğrenim hayatını Adana’da tamamladı.1985 yılında Çukurova Tıp Fakültesi’ni kazanarak öğrenim hayatını mesleki kısmını doktor olma yolunda devam ettirmek için ilk adımını attı.Fakat 1989 yılında yani okulunun son senesinde hayatına doktor olarak devam etmek istemediğini ,kendisinin doktor değil başka bir şeyler yapmak iste- yen birisi olduğunun farkına vardı,Doktorluğu hiç benimsememiş sevmemişti zaten.Ama yine de okulunu yarım bırakmamak adına 1989 yılında Çukurova Tıp Fakültesi’nden başarıyla mezun olarak diplomasını aldı. Mezuniyetinden sonraki ilk yıl mecburi görevini de yaptı ve daha sonra hiçbir şekilde mesleğini icraa etmedi.
1990-1991 yılları arasında vatani görevini de tamamladıktan sonra çocukluk arkadaşı olan ve halen Eyüp Belediye Başkanlığı görevini başarıyla devam ettiren İsmail KAVUNCU ile beraber Kazakistan‘a giderek , o dönemlerde hiç pazara sunulmamış , Kazak halkının yabancı olduğu pek çok ürünü bu ülkenin pazarıyla tanıştırdılar.Halkın yabancı olduğu bu birçok ürünü tabi ki tek seferde halka kabullendirmek tanıtmak ellerinde ki imkansızlıklardan ötürü çok zordu. Pilge ve Kavuncu bunun çaresini kapı kapı dolaşarak ve halka bu ülkede hiçbir şekilde bulunmayan halkın hiç görmediği,tanımadığı Türkiye pazarından getirdikleri birçok ürünle tanıştırmakta buldu.Aslında biz buna tam anlamıyla ”işportacılık” diyoruz. Doktorluğu bırakıp işportacılık için yabancı bir ülkeye gitmek aklın çok aldığı birşey değil aslında.Kulağa komik ve tabir-i caizse deli cesareti dediğimiz birşey oluyor bu.Ailesine ve Türkiye’deki yakın çevresine kendiside açıklayamıyordu zaten içinde bulunduğu durumu.Ama derler ya hani ticaret cesaret işidir diye.
Bu işi yapacaksan eğer korkusuz olacaksın.Kaybedecek çok bişeyleri olmamasının da verdiği istek ve cesaretle devam ettiler inandıkları işin yollarına.. Çocuk bezinden, battaniyeye, mobilyadan, duvar kağıdına kadar aklınıza gelebilecek birçok ürünü Kazakistan‘ın Almaata şehrine taşıdı Türkiye pazarından..Yabancı bir piyasa olmasına rağmen işler ters tepmiyor, gayet güzel bir şekilde kazanıyorlardı.Fakat Pilge , bu akışı daha da fazlalaştırmak adına bu kadarla sınırlı kalmadı ve daha çok kazanabilmek için dünya ülkelerinin birçok kısmını gezerek Kazakistan‘ın daha yabancı olduğu ne varsa,ihtiyaçları neler ise bunların analizini yaparak tek tek taşıdı bu ülkeye..İlk olarak gıda ve günlük tüketim ürünleri ile başladı.Birsüre bu şekilde devam ettirdi. Kendisininde yerleşik bir pazarı olmayan bu ülkede pazarlama ve satış işini benimsetmenin çok zor olduğunu sıkça belirten Pilge , sıkça sattığı ürünlerin pazaryerlerinde 3-4 katı fazlasına satıldığını görüyordu. Buna bir çözüm bulmak adına ve tabiki kendi pazarını da genişletmek adına dağıtımcılık da yapmaya karar verdi.Bu girişimiyle bir nevi dönemin ilki oldu da diyebiliriz.1994 yılında sektör değişikliğiyle birlikte ilk olarak akümülatör pazarına adım attı.Bu doğrultuda Mutlu Akü ile bir anlaşma yaptı.Tabi bununla sınırlı kalmaya hiçte niyeti olmayan Pilge ,Ukrayna,Polonya,Kore gibi ülkelerde de bu pazarda ilerleyebilmek adına fason üretime başladı. Akü projesiyle birlikte o dönemde Kazak Ekonomisinde bir ilk yaşatarak yine adını yazdırdı ve hiçbir şekilde yapılamyan garanti sistemi ile Akülerine 1 yıllık garanti verdi.
Artık büyüme zamanı gelmişti ve emin bir şekilde ilerlediği Kazak pazarının yollarında büyümek için attığı ilk adım olan ve halen devam eden Turkuaz Dış Ticaret Şirketi adı altında kurdu.1992 yılında kurduğu bu şirket 17 yıllık ilerleme sürecinde 13 ticari ve 10 inşaat şirketi ile birlikte şirketler topluluğuna dönüştü.Emeğin karşılığını alma zamanı gelmişti ve öyle de oldu.35 ülkeyle yaptığı ithalat işleri şuan Türkiye’nin En Büyük Dağıtım Şirketi konumunda..
Yani, Benckiser Unilever, Colgate, Nestle ve Palmolive gibi büyük markaların özel distribitörü.
Turkuaz Holding dağıtımla sınırlı olmamakla birlikte , aynı zamanda müteahhitlik,tuğla, yapı kimyasalları,taahhüt,arazi geliştirme,hava yolları işletmeciliği,ambalajlama ve gıda üretimi alanlarında da başarılı bir şekilde faaliyet göstermekte.Aynı zamanda en büyükler arasında bulunan Henkel, Savola,YDA,Yüksel İnşaat‘la da stratejik ortaklıkları var.Sadece
Kazakistan ve Türkiye pazarlarıyla sınırlı kalmayan Turkuaz Holding Orta Asya da da büyümeye, Özbekistan,Kırgızistan,Tacikistan ve Türkmenistan’da da faaliyetlerine hızla devam ediyor.
Dalaman Havaalanı işletmesini de üstlenen Kazak Şirket Turkuaz Holding‘in sadece Kazakistan‘da 3500 ün üzerinde çalışanı bulunmakta.
Turkuaz Şirketler Grubu 7 şirketten oluşmakta.CAT(Central Asia Trading) şirketin gıda, temizlik ve kişisel bakım kısmını,Ideal Trade oto akü,lastik ve inşaat malzemeleri kısmını, Turkuaz Machinery iş makinesi pazarlama ve servisi kısmını,Turkuaz Edibel Oil sıvıyağ üretimi kısmını,Henkel BT JV inşaat kimyasalları kısmını,Cenrtal Asia Tea çay paketleme kısmını, Turkuaz Dış Ticaret ise bu şirketlere lojistik ve finans desteği kısmını üstleniyor. Grubun toplam 80.000 m2 lik ofis ve depo alanı mevcut.Bunların %50 lik kısmı ise kendilerine ait.
Yine Grubun ilklerinden biri olan Turkuaz Edible Oil Industries‘in temelleri 2002 Nisan ayınd 12 milyon dolarlık sabit sermaye yatırımı ile atıldı.Çok hızlı tamamlanan sanayi 2003 Eylül ayında faaliyete geçti. Zeki PİLGE bu girişimiyle Nazarbayev tarafından ”Yılın En İyi Yatırımcısı” seçildi.Central Asia Tea ise 2008 yılında 8 milyon dolarlık sabit yatırımla Kazakistan‘da kuruldu. Sadece 1 buçuk yılda %8 lik pazar payına ulaşan bu şirket Kenya ve Hindistan’dan ithal edilen çayları Almaata’da bu ambalajlama fabrikasında paketliyor.Çayın markası Kazakça’da Teşekkür anlamına gelen ”Rakhmet”.
Dünya Türk İş Konseyi Avrasya Bölge Komitesi Başkanı olan Pilge , aynı zamanda Orta Asya Medeniyetler Vakfı Kurucusudur.Ödüllere doymayan yanıyla 2000 yılında Orta Asya’da
”En Başarılı Türk İş Adamı” seçilirken,2002 yılında Türkiye’de Zirvedekiler Yarışması’nda Üzeyir GARİH Girişimci Ödülü‘nü alarak ardından 2005 yılında Kazakistan‘da Yılın İşadamı seçildi.Kazakça,Rusça ve İngilizce dillerini anadil seviyesinde konuşan Zeki PİLGE aynı zamanda KATİAD(Kazak-Türk İşadamları Derneği) başkanlığını da uzun yıllar başarıyla sürdürdü.
Başarılarıyla konuşulduğu kadar mütevaziliği ve beyefendiliğiyle de bilinen Pilge , bu özelliğini ” Biz yeni birşey yapmadık ki tekerleği yeniden keşfetmedik , Kazakistan’ı yaşadık,şanslıydık” sözleriyle de kanıtlıyor. Aynı zamanda ticari büyüme yolunda da ettiği şu sözlerle o dönem var olan rekabet ortamını da açıkça belirtiyor :
”Kriz fırsat falan değil, kriz krizdir. O zaman eline çantasını kapan Türkiye’den bir şeyler getiri yordu. Hem bütün ürünler aynıydı hem de inanılmaz bir fiyat rekabeti vardı. Türkler şuursuz bir şekilde kendi aralarında rekabet ediyordu.”