Tek başına tüm işlerinizi organize edecek, tüm verilerinizi taşıyacak ve kızıl ötesi bağlantı sayesinde kullandığınız diğer cihazlarla senkronize bir şekilde çalışabilecek bir cep bilgisayarı düşünün. Muhteşem bir fikir değil mi? Ne yazık ki değil. Uygulamalar bırakın muhteşemi, kullanıcıyı tatmin etmekten uzak olduğunu gösteriyor. İlk çıkan PDA modelleri kablosuz internetin yaygın olmadığı döneme denk düştüğü için yeterli olmadı. Daha sonra internet erişimi eklense de bu kez her şeyi birden tek başına yapabilecek kapasiteye erişemedi. Daha da beteri maliyetleri her 6 ayda bir çıkan yeni modele geçmeyi olanaksız kıldığı ve teknolojinin de sürekli gelişip daha fazlasını sunması, kullanımdaki PDA'ların genel olarak sürekli yetersiz kalmasına yol açtı. Bu sırada ortaya akıllı telefonların çıkması ise PDA için sonun başlangıcı oldu.