Dünya genelinde otomobil tercihleri yeniden içten yanmalı motorlara kayıyor. Bunun arkasında ise hükümet politikalarındaki geri adımlar, ticaret savaşları ve elektrikli araçların (EV) maliyeti ile şarj altyapısına yönelik artan kuşkular yer alıyor. Küresel danışmanlık şirketi EY’ın salı günü yayınladığı rapor bu dönüşümü net biçimde ortaya koyuyor.
Politika değişiklikleri satışları etkiliyor
ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta benzinli araç satışlarını kolaylaştıracak bir hamle yaptı ve selefinin belirlediği yakıt ekonomisi standartlarının düşürülmesini önerdi. Avrupa Birliği de 2035’te içten yanmalı motorların tamamen yasaklanması hedefini daha yumuşatılmış bir versiyonla güncellemeye hazırlanıyor.
EY Global Havacılık, Savunma ve Mobilite Lideri Constantin M. Gall, hükümetlerin bu adımlarının, elektrikli araçlara geçişin beklenenden daha yavaş ilerlemesinin bir sonucu olduğunu belirtiyor. Gall’e göre Çin’de tüketiciler daha fazla elektrikli araç satın alsalar bile, araçlarının nasıl çalıştığından çok dijital yaşamlarıyla ne kadar entegre olduğuna önem veriyor.
Neden önemli?
Otomobil üreticileri fosil yakıtlı araçların daha yavaş bir şekilde devre dışı bırakılmasını isterken, elektrikli ulaşım savunucuları karbon emisyonlarını azaltmak için geçişin hızla tamamlanması gerektiğini savunuyor.
Batılı ülkeler, Çin’in yoğun şekilde sübvanse ettiği elektrikli araçların pazarlarını tehdit etmesini önlemek amacıyla ithalat tarifeleri gibi önlemler aldı. Ancak hem ABD hem de Avrupa’daki otomobil üreticileri, küresel pazarlarda Çin’in benzinli araçlarıyla da rekabet etmek zorunda kalıyor.
Rakamlarla eğilimler
Dünya genelindeki otomobil alıcılarının yarısı, önümüzdeki 24 ay içinde yeni ya da ikinci el içten yanmalı motorlu bir araç satın almayı planlıyor. Bu oran 2024’e göre 13 puan artmış durumda.
Tam elektrikli araçlara olan ilgi 10 puan düşerek %14’e, hibrit araçlara olan ilgi ise 5 puan gerileyerek %16’ya indi.
EY’a göre, elektrikli araç almayı planlayanların %36’sı, jeopolitik gelişmeler nedeniyle planlarını askıya aldı veya erteledi.
Öne çıkan açıklama
Gall, AB’nin Yeşil Mutabakat’ı yeniden değerlendirdiğini belirterek şu ifadeyi kullanıyor:
“Avrupa Birliği ile yaptığımız görüşmelerde, yeniden değerlendirme sürecinde bilimsel verilere daha fazla, kişisel kanaatlere ise daha az odaklandıklarını görüyoruz.”