110 milyon yıllık mumya dinozor bulundu!

Kanada'da bulunan 110 milyon yıllık korunmuş dinozor mumyası, araştırmacıları kendine çekti!

110 milyon yıllık mumya dinozor!

Geçtiğimiz hafta sonu National Geographic'in haberi ile "mumyalaşmış" bir dinozor görüntüsü dikkatleri çekerek internette yayılmıştı. 110 milyon yaşındaki bu zırhlı ot yiyici, nodosaur ailesinin yeni bulunan bir türü ve şu anda Alberta, Kanada'daki Royal Tyrrell Museum'da sergileniyor.

Bu kadim hayvan tabi ki oldukça etkileyici bir örnek çünkü bu sefer bulunan sadece birkaç kırılmış kemik değil, yumuşak doku parçaları da bulunan büyük oranda taşlaşmış bütün bir canlı. Gizmodo'dan Maddie Stone ile görüşen ve bu dinozor üzerinde çalışan paleontologlardan biri olan Caleb Brown, bunun Dünya üzerindeki en iyi korunmuş dinozorlardan biri olduğunu söylüyor. Hayvanın derisinin altıgen veya sekizgene benzeyen tekil pullardan ve aralarında bulunan "osteoderm"den oluştuğunu söyleyen Brown, bu durumu asıl özel kılan şeyin, her osteoderm'in neredeyse asla korunmayan keratin katmanına sahip olması olduğunu belirtiyor.

Araştırma ekibi, şu anda yüzlerce kilogramlık taşlaşmış dinozor eti altında duran iskeleti göremiyor olsalar da CT taramaları ile hayvanın iç dokusunu mümkün olduğunca analiz etmeye çalışmaktalar. Hatta Brown, araştırmaların ilerlemesi ile hayvanın iç organları hakkında bilgi toplayabileceklerini hatta belki de son yemeğinin ne olduğunu öğrenebileceklerini söylüyor.

Brown ve çalışma arkadaşlarının bilgileri sayesinde, bu hayvanın bu kadar iyi korunması için muhtemel bir senaryo oluşturulmuş durumda. Brown'ın söylediğine göre erken-orta Kretase (Tebeşir Dönemi) sırasında Alberta çok farklı bir yapıya sahipti ve Meksika Körfezi'nden Kuzey Okyanusuna uzanan sıcak ve sığ bir iç deniz bulunmaktaydı.Bulunan korunmuş dinozorların büyük bir kısmı da bu denizin kıyılarında, büyük nehirlerin taşıdıkları çökeltilerle gömülmüş ve fosilleşmiş bir şekilde bulunmakta.

Ancak bu ölü dinozor, denizin kıyısında değil açıklarda, eski deniz tabanının altında bulundu. Bu yüzden de Brown, hayvanın muhtemelen öldükten sonra denize taşındığını düşünüyor. Hayvan bu eski okyanusa ulaştığı sırada da çürüme süreci başlamış ve trilyonlarca bakteri hayvanın hücrelerini parçalayarak tehlikeli gazlar üretmeye başlamış olacaklardı. Bu gazlar hayvanın vücudunun şişmesine ve yüzmesine sebep olduktan sonra bir noktada bir şey bu gazları patlatmış olacaktı. Patlamanın ardından da beden hızlı bir şekilde batmaya başlayacaktı. Brown, bu patlamanın gerçekleştiğini, korunmuş çarpma bulgularından dolayı bildiklerini söylüyor.

Nodosaur'un bedeni deniz tabanına çarptıktan sonra muhtemelen kalın bir çamur tabakası altına gömülerek leşçilerden korunmuştu. Okyanus tabanındaki düşük oksijen seviyeleri de muhtemelen çürüme sürecini durdurdu. Zaman içerisinde de hayvan tamamen taşlaşarak, yumuşak dokusunun büyük bir kısmı sert mineraller ile yer değiştirdi. Ancak Brown, hayvanın yapısı hakkında çok fazla açıklama yapmayı istememekte çünkü araştırma sonuçları henüz yayımlanmış değil.

Başka mumyalaşmış dinozorlar söz konusu olduğunda da Brown, bu dinozorun katılaşmasının sıra-dışı bir seri olay sayesinde olduğunu belirtiyor. Daha da sıra dışı olan şey ise insanların, küreklerini yanlışlıkla tam olarak bu hayvanı bulacakları bir noktaya saplamış olmaları. Ancak Brown, henüz bulunmamış olan daha pek çok dinozorun sıra dışı ölüm ve fizik birleşimleri ile korunmuş olduğunu düşünüyor.

Bu mumyalaşmış nodosaur'u bulan kişi ise, bir Alberta madeninde enerji firması Suncor için kazı yapan bir ağır ekipman operatörüydü.

Okuyucu Yorumları