Küba, sosyalist devriminin 50. yılını kutlarken bir yandan var olan küresel krizin etkileri ile mücadele ediyor, diğer yandan ise efsanevi liderleri Fidel Castro'nun yönetimi ağabeyinden devralan kardeşi Raul Castro'nun getirdiği yeniliklere alışmaya çalışıyor. Fakat dünyanın pek çok bölgesinden farklı özellik ve alışkanlıklara sahip olan Küba için bu hiç de kolay değil.
Raul Castro kapitalizmin sembolleri arasında kabul edildiği için bir zamanlar ülkede yasak olan DVD oynatıcı, mikrodalga fırın, bilgisayar ve cep telefonlarının yasal olarak alınıp satılmasının önünü açtı. Halk ise özellikle cep telefonlarına çok büyük ilgi gösteriyor, ama konuşma kısmı şu an için onlara biraz uzak.
Bunun sebebi ise ülkenin var olan ekonomik yapısı. Şu anda Küba'da orta düzey bir yönetici ortalama 21,5 dolar (yaklaşık 32,5 TL) aylık gelire sahip. Cep telefonları ise oldukça pahalı. Devlet Nisan'da cep telefonlarını ülkeye sokmaya başladıktan sonra Aralık ayında da fiyatları yarıya çekti ama buna rağmen şu anda bir Nokia 1112'nin satış fiyatı 58 dolar (yaklaşık 87,6 TL). Yani orta düzey bir yöneticinin aylık gelirinin neredeyse 3 katı.
Şu anda 11,2 milyonluk nüfusa sahip ülkede sadece 250 bin kişinin cep telefonuna sahip olduğu tahmin ediliyor. Sahip olanlar ise cep telefonlarını, telefon olarak değil genellikle çağrı cihazı olarak kullanıyor. Çalan telefonlarına bakarak arayan numarayı en yakın ankesörlü telefondan arıyorlar. Böylece çok daha uygun fiyata görüşmelerini gerçekleştirmiş oluyorlar. Küba'nın dünyaya bir adım daha açılmasının sembolü haline gelmek üzere olan cep telefonlarının aktif olarak kullanıma geçmesi biraz daha zaman alacak gibi görünüyor.