Ekran çerçeveleri bize lazım! Neden mi?

"Çerçevesiz cepler" gerçek olabilir mi, yoksa bu sadece bir hayal mi? Cevap, burada...

Çerçevesiz cep olur mu?

Sharp'ın yeni Aquos Crysal'i, bugüne kadar gördüğümüz cepler arasında en ince çerçeveye sahip telefonlardan biri. Aquos, şüphesiz çerçevesiz ceplere doğru atılmış önemli bir adım. Ancak sorun şu ki, çerçevelere hala ihtiyacımız var.

Cep telefonları, ilk zamanlarında neredeyse tamamen çerçevelerden oluşuyordu. Ancak ekranları küçük olduğu ve dokunmatik girişi desteklemediği için bizler açısından sorun yoktu. Telefonlarımızı dürtüklemeye başladığımızdan bu yana ekranları tutan çerçeveler, küçüldükçe küçüldü.

Çerçevelerin giderek küçüldüğüne bakıldığında, bir sonraki evrimsel aşamanın onlardan tamamen kurtulmak olduğu düşünülüyor. Hayal edilen telefonlar arasında kenarları ve hatta her yanı ekrandan oluşan cihazlar var. Ancak bu hayali gerçeğe dönüştürmeye henüz o kadar yakın değiliz.

Çerçevenin bir işlevi var

Çerçevenin bir işlevi var

Çerçevenin bir işlevi var

Telefonlarda çerçeveler, özellikle geniş çerçeveler göze hoş görünmeselerde, aslında insanlara oldukça gerekli işlevler sunuyorlar. Günümüzün ince telefonlarını etten ve kemikten yapılmış ellerimizle tutarken, bunu kolaylaştıracak bir bölüme ihtiyacımız var. Akıllı telefonumuzdaki çerçeve, aslında bir gereksinim.

Çerçeveye telefonu düşürmeden tutmak, aynı zamanda ekranda istediğimiz noktaya kolayca dokunmak için ihtiyaç duymaktayız. Çerçevesiz bir telefonu tutmayı, ıslak bir tuvali tutmaya çalışmaya benzetebiliriz. Resmi bozmadan tuvali güvenle kaldırmak için bir çerçeveye ihtiyacımız olacaktır.

Bu gerçek, Sharp'ın telefonunda da kendini gösteriyor. Kenarlardan üçü oldukça ince, ancak alt kenar, telefonu tutabilmeniz için oldukça kalın yapılmış. Dolayısıyla çerçevelere ihtiyacımız var. Ancak bu, gelecekte değişebilir.

Yazılımsal çözümler

Çerçevesiz telefonunuzu elinize aldığınızda, elinizin bir kısmı her zaman ekrana dokunur halde olacaktır. Bu, işletim sisteminizin parmak dokunuşlarıyla elinizin ekrana istem dışı dokunan kısmını ayırt etmesinin gerektiği anlamına geliyor. Bu ise o kadar kolay bir iş değil.

Apple'ın bu konuyla ilgili aldığı birkaç patent var. Firma, patentlerinden birinde cihazın kenarını ses, güç ve gezinti gibi işlevleri kontrol eden, ikincil bir arayüz olarak görüyor. 2011'de yapılan bu patent başvurusunda ekranın kenarlarına kuvvet sensörleri yerleştirilmiş. Samsung'un yeni bir patentinde de ekranın kenarları, ikincil bir arayüz olarak kullanılıyor.

Ancak bugün itibariyle çerçevelerden kurtulmamızı sağlayacak iyi bir çözüm üretilmiş değil.

İnce çerçeve ile "çerçevesiz" aynı şey değil

İnce çerçeve ile

İnce çerçeve ile "çerçevesiz" aynı şey değil

Sharp'ın telefonunda aslında ekranın her yanında çok ince de olsa çerçeveler var. Cihazı deneme şansı bulanlar, ellerinin yanlışlıkla ekranın kenarına dokundurduklarında bu dokunuşların yok sayıldığını söylüyorlar. Bu, Sharp'ın parmak ile ekrana istemeden değen avuç içi arasındaki farkı yazılımsal olarak algılamada yol katettiğini gösteriyor. Ancak ince çerçevelerden "çerçevesiz" telefona sıçrayış, henüz hiçbir firma tarafından başarılmış değil.

Gelecekte muhtemelen gerçek anlamda çerçevesiz telefonlarla tanışacağız. Ancak yazılımsal ve/veya donanımsal alanda bu teknolojik sıçrama gerçekleşene kadar, telefonlarımızın çerçeveli olmaları, bizim yararımıza olacak.

Okuyucu Yorumları