Özellikle tasarımıyla dünyada haklı bir şöhrete sahip olan Apple, teknoloji dünyasının önde gelen isimlerinden biri. Mac, iPhone ve iPod gibi dünya genelinde oldukça popüler olan ve satış rakamı milyon rakamına ulaşan Apple, şirketler global ekonomik krizle uğraşırken bile kar durumunu arttırmasını bildi.
Apple'ın kendinde özgü yapısıyla dikkat çeken ve özelikle grafik tasarımcıların yoğun ilgi gösterdiği Mac sistemler, zaman içinde de büyük bir değişim kaydetti. Ancak asıl merak edilen nokta, geleceğin Apple Mac sistemlerinin hangi teknolojilerle donatılacağı ve kullanıcılara ne gibi fonksiyonlar sunacağı...
Bu makalemizde, geleceğin Mac sistemlerinde göreceğimiz çok özel teknolojileri masaya yatıracağız.
Süper hızlı USB
Bugünün standart arabirimi olan USB 2.0'ler, artık hemen her bilgisayar ve çevre birimi tarafından da destekleniyor. Ancak sitemizi yakından takip ediyorsanız, USB 3.0 için de geri sayımın başladığını ve önümüzdeki iki sene içerisinde bu yeni arabirimin USB 2.0'lerin yerini alacağını artık biliyorsunuz.
FireWire'in yakında kullanımdan düşeceğini düşündüğümüzde, Mac'in de bu bağlamda yeni ve çok daha hızlı bir arabirimle yoluna devam edeceği söylenebilir. Süper hızlı USB olarak da bilinen USB 3.0, 480Mb/s hızındaki USB 2.0'yi neredeyse 8'e katlayarak kullanıcılara 5Gb/s veri transfer hızı sunacak.
Takvimde bir değişiklik olmadığı taktirde, USB 3.0'leri 2010 yılı içerisinde başta Mac sistemler olmak üzere tüm donanım ve çevre birimlerinde görmeye başlayacağız denilebilir.
Çoklu dokunmatik Mac'ler
Günümüzde özellikle birçok yeni telsiz telefonnda görmeye alışık olduğumuz dokunmatik ekranlar, artık cep telefonları için ayırıcı bir özellik olmaktan ziyade gereklilik halini aldı. Apple'ın iPhone'u ve Microsoft'un Surface masaüstü sistemi de dokunmatik ekrana sahip olan popüler cihazlardan sadece ikisi.
Eğer Apple, gerekli patentleri üzerine almayı kısa süre içerisinde başarabilirse, Mac sistemlerde çoklu dokunmatik ekran sistemini de görmeye başlayacağız.
Dünyanın önde gelen analiz uzmanlarından biri olan Piper Jaffray, bu konuda şu sözleri kaydediyor: "Apple'ın en geç 2010 yılında dokunmatik ekran teknolojisini geliştirerek dokunmatik klavye fonksiyonları da bulunan Mac dokunmatik ekranlı sistemleri hayata geçirebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz." Bu yeni Mac sistemler, ya tablet formatında olacak ya da özel dokunmatik bir ekrana sahip olacak.
Çoklu dokunmatik ekran özelliğinin özellikle iPhone'un duyarlılığını fazlasıyla arttırdığını ifade eden Apple'ın CEO'su Steve Jobs, iMac'lerin dokunmatik ekran teknolojisiyle entegre edilmesinin şu an için bir araştırma projesi olarak düşünülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Snow Leopard OS X 10.6
OS X'in gelecek sürümü henüz yeni yayına sunuldu... Ancak OS X 10.6 Snow Leopard, bir önceki sürüm OS X'e çok da bir şey katmıyor. Yeni işletim sistemi, daha çok sistem performansını ve hızına odaklanmış olduğundan, şu an için kullanıcıların bu işletim sisteminden çok bir şey beklemesi pek de makul olmayacak.
Çok çekirdek işlemciler için optimize edilen Snow Leopard, Grand Central gibi üçüncü parti yazılımları meydana getiren ve yazılım geliştiricilerinin işini kolaylaştıran bir koleksiyonla birlikte kullanıcılara sunuluyor. Yeni nesil Mac'lerin de, yeni nesil MacOS'un avantajlarını yakından hissedeceği kesin.
Solid State Disk'ler
Türkçe ifadeyle Katı Durum Disk'i olarak da bilinen, ancak daha çok orijinal adıyla anılan Solid State Disk yani SSD, günümüzde kullanılan HDD yani Hard Disk'lere göre pek çok avantajı da beraberinde getiriyor. Henüz HDD'ye göre fiyat avantajı bulunmayan ve cep yakan SSD'ler, iş performans ve diğer kriterlere geldiğinde birçok açıdan HDD'leri kolayca sollamasını biliyor.
Oynayan herhangi bir parçası olmayan ve verilerin güvenliğini maksimize eden 250 GB'lık SSD'lerin kullanıcılara maliyeti bin TL'yi aşarken, aynı kapasitedeki HDD'nin 70 TL'yi geçmediği bir gerçek.
Solid State Disk'ler henüz 1TB aşamasına gelmeye çalışırken, HDD'lerin 2TB sınırını dahi aştığını da hatırlatmakta yarar var.
Ancak şunu söyleyebiliriz ki Apple, yeni Mac'lere şimdilik SSD'leri eklemeyi planlamıyor ve HDD ile yoluna devam etmeyi düşünüyor. Buna rağmen, Apple'ın SSD'li Mac'lerle önümüzdeki yıllarda kullanıcılarına bir sürpriz yapabilmesi de pek imkansız değil aslında.
Yeni ekran teknolojileri
Fiyatlar gün geçtikçe aşağıya çekiliyor. Sadece önümüzdeki birkaç sene içerisinde dahi yüksek çözünürlük değerlerine ulaşabilen 3D ekranların rahatlıkla evlere girebileceğine tanık olacağız. Bunun yanı sıra Philips'in kullanıcılarına tanıttığı yeni 3D monitör, resimlerin görüntülenmesi için herhangi bir gözlüğe de ihtiyaç duymuyor.
Peki 3D ekranlar, Mac dünyasına da girmeyi başarabilecek mi? Eğer böyle bir şey olursa, bunun sadece spesifik ve belirli bir kesime yönelik bir ürün olacağı ve standartlaşmasının en azından birkaç sene içerisinde mümkün olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ancak Apple'ın geçtiğimiz Mayıs ayında eline aldığı yeni patent hakkına bu noktada dikkat çekmekte fayda var. Entegre-algılama ekranı olarak da bilinen bu yeni sistem, görüntü elementleriyle imaj sensörünü bir araya getiriyor ve her bir piksel bir imaj sensörü eşliğinde ekrana yansıtılıyor.
Biyometrik güvenlik
Aslında biyometrik bir bilgisayarın güvenilirliğinin avantajları saymakla bitmez. Ancak isterseniz biyometrik güvenlik teknolojisinin ne olduğunu kısaca açıklayalım. Örneğin dosyalarınızı şifre veya benzeri yöntemlerle koruma altına aldığınızda bu daha çok şifre korumasına girmektedir.
Biyometrik güvenlik ise içerisinde parmak izi veya göz tanımlama teknolojisinin de bulunduğu birçok sistemi akıllara getiriyor ve bu koruma sistemi, daha çok kullanıcıların biyolojik yapısına göre veri ve sistemlerin korumasını sağlıyor.
Günümüzde çalınan şifrelerin neredeyse haddi hesabı yokken, biyometrik güvenlik teknolojisinin önemi daha da net anlaşılabilir. Şifrenin üçüncü kişilerce çalınabilmesi son derece kolayken, kullanıcıların parmak izini taklit edebilmek ise son derece güç.