Havadaki sinyalleri görebilseydik...

Wi-Fi, uydular, baz istasyonları ve fazlası...Etrafımızı saran sinyalleri görseydik, ne görecektik?

Sinyaller görünür olsaydı...

Hayatımızın önemli bir kısmı, baz istasyonlarından, router'larımızdan, uydulardan ve fazlasından gelen görünmez sinyallere dayanıyor. Görmediğimiz bu gizli dünyayı çok tanımıyoruz, ancak Hollandalı sanatçı Richard Vijgen'ın çalışması, sinyalleri beynimizin kavrayabileceği grafiklere dönüştürüyor.

Vijgen, çalıştığı stüdyonun web sitesinde "erişim noktaları, baz istasyonları ve uyduların oluşturduğu veri kabloları ve sinyallerle tamamen sarılmış durumdayız" diyor. Sanatçının The Architecture of Radio adındaki yeni uygulaması, belirli bir konum için farklı veri kaynaklarından faydalanarak, topladığı bilgileri görselleştiriyor.

Creative Application'ın veri topladığı kaynaklar arasında NASA'nın Jet Propulsion laboratuvarının uydu konumu sistemi Ephemeris, baz istasyonlarının konumlarını toplayarak paylaşan açık harita OpenCellID var. Toplanan bu veriler, hoş görünümlü, artırılmış gerçeklik stiline sahip bir arayüzde gösteriliyor. Arayüz, cihazınızı döndürerek etrafınızdaki sinyalleri görmenize ve tecrübe etmenize olanak tanıyor.

Aynı fikre sahip konseptlere daha önce de rastlamıştık, ancak önceki çalışmalar yalnızca tek tür iletişime (örneğin yalnızca Wi-Fi'a) odaklanıyordu. Etrafımızdaki cihazların ve sistemlerin bu gözle görünmeyen dalgalara dayandığını görmek, gerçekten de ilginç.

Vijgen, uygulamayı ilerleyen aylarda halka açabileceğini söylüyor. O zamana kadar merakınızı yatıştırmak için Karlsruhe, Almanya'daki ZKM " Center for Art and Media etkinliğine katılabilir ve uygulamanın tanıtımını seyredebilir veya daha kolayı, yukarıdaki videomuzu inceleyebilirsiniz.

Okuyucu Yorumları