Alien denildiği zaman hem bilim kurgu severler için, hem de genel sinema izleyicisi için tanıdık bir isim çalınmış olur kulağa. Bu durum günümüze kadar çıkmış dört filmin de harika olmasındandır. Birçokları son filmi sevmese de Alien serisi, başta filmlerde kullanılan tasarımlar, sahneler ve karakter olmak üzere, her tarzdan insanın beğenisini kazanmıştır. Pek tabi bu kadar kaliteli bir film serisini, oyun dünyasında boy göstermesi olmazsa olmazlardandı ve ilki 1982 yılında olmaz üzere, günümüze kadar toplamda 37 adet Alien oyunu piyasaya çıktı.
Özellikle 80'li ve 90'lı yıllarda büyük başarı sağlayan film ve hemen akabinde üretilen oyunları, sahip oldukları muhteşem görsellik ve özgün yapılarıyla hep ön planda kaldılar. 2000 yılına gelindiğindeyse ilk defa PlayStation için üretilmiş olan Alien Resurrection büyük bir patlama yarattı. Aradan çok uzun süre geçmeden, 2001 yılında Aliens versus Predator 2 PC platformunda boy göstererek, daha önce hiç olmadığı kadar oyuncuyu bu karanlık dünyanın içerisinde bir asker olarak sokmayı başardı. Pek tabii burada Predator karakterinin de tüm dünya tarafından benimsenmesinin yadsınamaz bir rolü bulunuyor.
Yardım mı yoksa yardıma muhtaç mı?
Geçen zaman içerisinde birçok oyunuyla karşımıza çıkan Alien serisi, en son 2010 yılında ürettiği Aliens vs. Predator isimli soyunu ile PC, PS3 ve Xbox 360 platformlarında boy göstermişti. Aradan geçen üç yıllın arındansa şimdi sırada Aliens: Colonial Marines (A: CM) var. İkinci filmden 17 hafta sonrasını konu alan yapım, aslında filmde eksik kalan parçaları tamamlamayı hedefliyor. Bir yardım sinyali ile başlayan bu hareketlenme, bizi "United States Colonial Marine" ekibinin tam göbeğine ışınlıyor.
Oyuna girer girmez karşımıza çıkan yardım çağrısı, temelde olan tüm olayları bize harfi harfine anlatıyor. Devamındaysa ekibimizin içerisindeki olan olayları ve komutanların duruma nasıl baktığına dair çok detaylı bilgiler elde ediyoruz ki bu kısımlar tamamen demo olarak hazırlanmış. Oyun bildiğimiz bir FPS aslında; daha önce birazcık bile oyun oynamış herkesin kolayca, hatta gereğinden fazla kolayca oynayabileceği bir yapım olmuş ki önceki Alien oyunlarına kıyaslayacak olursak, bu durum fazlasıyla göze batıyor.
Çevre ve karakter tasarımları
Öncelikle oyunun genel görüntüsüne bir bakmakta fayda var. Malum, Alien denildiği zaman karanlık ve gerilim temasını aynı anda aklımıza getiririz. En azından ilk filmden bu yana yönetmen James Cameron ve sonrasında birçok farklı oyuna imza atan yapımcılar bizlere hep bu duyguyu aşıladılar. A: CM'de de bu temaya sağdık kalınmış. Yani gerilim sürekli en üst seviyede tutlmaya çalışılmış. Ama bunun ne kadar başarılı uygulandığı tartışmaya açık. Elimizde silah, nerenden neyin geleceğinden bir haber olan askerleri kontrol ediyor olma hissi, çaresizlik duygusu bizce daha iyi verilebilirdi...
Yine de bir anda kafamıza atlayan düşmanlarımız bu duygunun aklımızdan çıkmasına izin vermiyorlar. Hele öyle alakasız yerlerde zıplayabiliyorlar ki bir noktadan sonra sağa sola ateş etme hissiyatı doğuyor insanda. Bunun haricinde, yapımcı firma Alien filmlerindeki konsept çizerleri ve bazı sahne tasarımcılarından yardım aldığı için, filmlerde gördüğümüze olabildiğince yakın, kimi zaman birebir aynısı modelde binalar görmemiz işten bile değil. Bu sayede özellikle film serini sevenler için iyi bir tat yakalanmış.
Hayat barı ve zırh sistemi büyük önem taşıyor
Oyunu herkes oynayabilir pek tabii ama A: CM özgü bazı noktalara da dikkat etmekte fayda var. Bunların en başında hayat barı sistemimiz yer alıyor. Bir defa Xeno, yani Alien tarafından yaralandığımız zaman, can barımız hızla düşmeye başlıyor ve anca bir süre darbe almazsak, yeniden dolmaya başlıyor. Xeno'lar tarafından yapılan asitli saldırılarsa bu barın yeniden dolmasını tamamen engelleyebiliyor.
Oyunun tüm dengelerini yakından etkileyen bu aside bulanmamızınsa iki yolu bulunuyor. Bunlardan ilki Xeno Spitter isimli yaratık tarafından üzerimize direkt olarak atılan asit, diğer ise yakın mesafeden öldürdüğümüz yaratıkların patlayarak saçtıkları asitlerden etkilenmek... Can haricinde bir de Body Armor, yani zırhımız bulunuyor. Zırh sistemi sadece tek kişilik oyun modunda ve Multiplayer'ın Espace modunda aktif olarak kullanılabiliyor. Tıpkı ilk yardım kutuları gibi, zırhlar da parça parça toplanıyor ve sonunda bir bütün oluyor. Pek tabii baştan aşağı hazır zırh seti bulmak da mümkün ki o zaman da sanki ikinci bir can barımız varmış gibi ilerleyebiliyoruz.
Geliştirilebilir karakter yapısı
Rank ve Upgrade kısmıysa A:CM'nin en önemli özelliklerinden bir diğerini oluşturuyor. Campaing ve multiplayer bölümünde sadece Marine'ler için aktif olan karakter geliştirme sistemi, Xenos öldürdükçe, Collectibles topladıkça ve karşımıza çıkan Challenge'ları tamamladıkça kazandığımız yetenek puanları ile geliştirilebiliyor. Yeni bir rank aldığımız zaman, aynı anda bir adet "Commendation" da kazanmış oluyoruz. Bu parça bize bir silah üzerinde upgrade yapma özelliği sağlıyor ki bazı özellikler için belirli bir seviyede olmamız gerekmekte.
Diğer taraftan, Xeno'lar da multiplayer da kullanabildikleri için, onların da tıpkı Marine'lere benzer upgrade'leri mevcut. Nitekim bu özelliklerini yine sadece multiplayer bölümlerde kullanabiliyorlar. Her iki tarafın da en üst seviyesi 60 rank. Challenge'lar ile açılan spesifik özellikler hariç kalan tüm upgrade'ler Xeno'lar için rank 20'de, Marine'ler içinse rank 26'da açık hale geliyor. Yani belirli bir süre multiplayer deneyim ettikten sonra envai çeşit özelliği karakterlerimize yapıştırmamız mümkün oluyor.
Multiplayer modunda Alien oynama keyfi
Bu kadar multiplayer dedik, hakkında konuşmazsak olmaz. Malum her oyunun multiplayer kısmı büyük önem arz ediyor; hele bir de türü FPS ise önem boyutu ziyadesiyle artış gösteriyor. A: CM'de de unutulmayan multiplayer kısmında, bir taraf Marine, diğer tarafsa Xenomorph rolünü üstleniyor. Her yeni tur başladığındaysa taraflar yer değiştiriyor. A: CM'yi multiplayer olarak deneyim etmek isteyenleriyse "Team Deathmatch," "Extermination," "Escape," ve "Survivor" modlar bekliyor.
Aralarında oyuna en çok yakışan ve heyecanı dorukta tutanlarınsa escape ve survivor olduğunu söylemekte fayda var. Oyun modu konusunda yelpazeyi dar tutan A: CM, bu tutumu haritalarda da sergileyerek oyuncularını hüsrana uğratıyor. Toplamda dokuz adet haritaya sahip olması ve her haritanın her mod ile oynanamıyor olması, gerçekten can sıkıcı bir durum yaratıyor ki Alien denildiği zaman 2000 yılında çıkan oyunlar da bile çok daha kana kan, dişe diş bir multiplayer beğenimize sunulmuştu.
...Ve acı gerçeklerle tanışma vakti!
Oyunun bazı önemli detaylarını ortaya çıkarmaya çalıştık sizler için ama ne yazık ki bir de gerçekler var: Aliens: CM için bu gerçekler çok can yakıcı cinsteler. İlk olarak grafik kalitesine bir bakmak lazım... Aslında bakmak bir hayli zor zira eğer oyunu PC platformunda oynamıyorsanız, PS2'den hallice grafiklerle karşılaşacaksınız demektir. Onun haricinde vuruş hissiyatının çok zayıf olduğunu da unutmamak lazım...
Bunca yıldır karşımıza çıkan Alien ırkı ise daha önce bu kadar kötü kullanılmamıştı. Eski toprak oyuncular için adı anıldığı anda bile korku yayan bu yaratıklar, A: CM'de resmen şamar oğlanı olmuşlar. Az sayıda mermiyle öldükleri gibi, öyle saçma hareketler yapıyorlar ki öldürmeye programlı bir avcının geldiği bu noktanın yapımcılar tarafından nasıl tasarlandığını sormadan edemiyoruz. Hele bir de öldüklerinde sırf asit salgılamak için patlıyor olmaları o kadar komik gözüküyor ki zaten sizler de görünce güleceksiniz. Sahip oldukları en önemli özellik olan yakın dövüşün de tarafımızdan manipüle edildiğini unutmamak lazım. Yani bir Alien ile boğuşuyor olmamız gerçekten çok saçma. Alakasız bölüm sonu canavarı savaşları ise cabası!
Son olarak, oyuna başladığımız ve bitirdiğimiz zaman dilimi arasını iyi sayın; bakalım altı saatten daha uzun sürecek mi... Açıkçası A: CM çok daha kaliteli olması gereken bir yapımken, bir anda kimsenin umursamadığı, sanki istenmeye istenmeye yapılmış bir oyuna dönüşmüş. En iyi Alien takipçisi bile olsanız, bu oyunu almadan önce geniş bir araştırma yapmanızı öneriyoruz.