El-Kaide'ye karşı önlemlerini her geçen gün sıklaştıran Irak, birçok açıdan El-Kaide'nin hedefi olmaktan kurtulamıyor. Bunun son örneği ise El-Kaide'li hacker'ların Irak'taki bilgisayarlara olan saldırıları oldu.
Ülkenin siber suçlar konusundaki bilindik ismi Ali Hussein, bu konudaki görüşünü şu şekilde ifade ediyor: "Dünyadaki belki en güçlü anti-hacking donanımına sahip ülkeyiz; fakat elimizde yeteri kadar bilgisayar bulunmadığından dolayı maalesef elimiz kolumuz bağlı. Bilgisayar alımına öncelik verilemiyor, zira devlet büyüklerimiz şu an için sadece tank ve silah alımıyla ilgileniyor. Diğer bir deyişle hacker'lar birinci önceliğimiz değil."
Hacker'ların önemsenmediği için Irak'ta çok rahat bir şekilde hareket ettiklerini ifade eden Hussein, hükümetin bu politikasında değişikliğe gitmek suretiyle hacker problemine eğilmesi gerektiği görüşünde.
Ülkedeki son yıllarda gerçekleşen en önemli gelişme ise, Irak'taki bilgisayar kullanım oranının, özellikle 2003 yılında ABD'nin Irak'a girmesiyle birlikte adeta 'mantar' gibi hızla artması.
Ülkedeki bilgisayar kullanım oranı hızla artıyor
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin zamanında ise internet kullanımı ülke çapında yasaktı. Bu yasakların üzerine ülkenin halen devam etmekte olan ekonomik krizleri de eklenince Iraklıların bilgisayar edinmesi de oldukça güçleşti.
Anti-hack sisteminin başında yer alan Khathem'e göre Irak hükümeti artık hemen her yerde bilgisayar kullanımına geçmiş durumda; ancak devletin birçok kademesine giren bilgisayarlar, yeteri kadar korunmadığı için büyük bir güvenlik zafiyetine neden oluyorlar.
Geçtiğimiz Mayıs ayında yaşanan bir olay düşünüldüğünde aslında Khathem'in bu konuda pek de haksız olmadığı kolayca anlaşılabilir.
Yaklaşık 4 ay önce yaşanan olay şu şekilde gelişti: İçişleri Bakanlığı'nda çalışan bir personel, önce bilgisayarının ekranında bir pop-up penceresiyle karşılaştı; akabinde ise bu pencere bilgisayara bazı güncelleştirmelerin yüklenmesi gerektiğini bu personele bildirdi. Söz konusu personelin 'OK' butonuna basmasının ardından ise Iraklı hacker hayati önemdeki verilerin hemen hepsinin kontrolünü eline geçirmeyi başardı.
Saldırganın bir Iraklı hacker olması konusunda şanslı olduklarını itiraf eden Anti-hacking sisteminin başındaki bir diğer isim Alaa Hussein, bu verilerin başkasının eline geçmesi durumunda çok büyük bir krizin yaşanabileceğinin altını çizdi.
Irak'ın en bilinen hacker'ı: "Iraqi Diver"
Hussein'e göre söz konusu personelin olayın hemen ardından Hussein'in ekibine danışması, olası bir hacker faciasının da önüne geçmiş oldu.
Zone-H.org sitesine göre Irak'ın en tanıdık hacker'ı olan 'Iraqi Diver'ın 2005 yılından bu yana neredeyse 1.500 kadar web sitesini hack'lediği sanılıyor.
Web sitelerine sürekli saldırmaktan kaçınan Iraqi Diver, bunun yerine daha çok ABD'nin Irak'tan bir an önce ayrılması gerektiğini ifade eden mesajlarını dünyaya duyurmaya çalışıyor.
ABD başkanı Bush'a karşı da son derece ağır ifadeler kullanan Iraqi Diver, İçişleri Bakanlığı'ndan ülkenin Elektrik ve Kominikasyon şirketlerine, Irak bankalarından diğer önem derecesi yüksek olan birçok bilgisayarları kendine hedef seçmiş durumda.
Symantec'te çalışan bir güvenlik uzmanına göre, daha çok adını duyurmak için bu işlere kalkıştığı sanılan hacker'ın bugüne kadar bunca sistemi çökertmesinin en büyük nedeninin gereken önlemlerin zamanında alınmamasıydı.
Hacker saldırılarının son yıllarda tavan yaptığı Irak'ta, son birkaç yıldır bazı terörist grupların ülke çapındaki ağ bağlantılarına sızarak, hedef seçtikleri birçok sistemi hack'lediği sanılıyor.
British Telecom'un IT güvenliğinin ilk ismi olan Bruce Schneier ise Irak'ta artan hack saldırılarına farklı bir perspektiften bakıyor.
Schneier'in bu konudaki savı ise şöyle: "Irak'ta hacker'ların olması aslında çok enteresan ve fantastik bir durumdur bana göre. Eğer Iraklılar da hacker olabiliyorsa, ben şunu anlarım: Demek ki bunların açlık gibi bir sorunları yok, ya da hayatlarıyla ilgili çok daha önemli sıkıntıları çoktan çözmüşler."