Önümüzdeki Worldwide Developer Conference etkinliğinde yeni bir Apple TV'nin ortaya çıkması beklenmiyor. Ve bu durum, kimseyi şaşırtmıyor.
Steve Jobs, bundan beş yıl önce, set-üstü kutu ve iddia edilen streaming hizmetinin ertelenmesinden çok daha önce, televizyon endüstrisi ile yaşadığı sorunu açıklamaktaydı. Steve Jobs'un 2010 yılındaki AllThingsD konferansında kurduğu cümle şu şekildeydi: "Bu, bir teknoloji problemi değil, bir vizyon problemi değil, bu tamamen marketin problemi."
Görünene göre, Apple TV'nin gecikmesindeki asıl problem yongaların üretiminden ziyade gerekli anlaşmaların yapılması ile ilgili gibi duruyor. Bütün işaretlerin gösterdiğine göre, televizyon içeriği üreticileri Apple'ın üyelik tabanlı TV akışı hizmetini zorlamaktalar. Öyle ki, Time Warner'ın bilinçli olarak konuşmaları yıllar boyunca beklettiği söylenmekte.
Canlı, yerel kanalları yayınlamak, şu anda Apple TV'nin beklenen bir özelliği ve görünene göre daha önce de durum böyleydi. Ancak sorunlar her zaman bulunmaktaydı ve küresellerdi. Jobs'un belirttiği üzere bir set-üstü kutuyu Birleşik Krallık'a ve Avustralya'ya taşımak, bir telefon yapmak kadar kolay değil.
Jobs'un 2010'da söylediğine göre, ABD için ürettiğiniz bir telefonun GSM standardı diğer bütün ülkeler için de aynı değil. Her ülkenin farklı standartları ve farklı hükumet onayları bulunuyor. "Her şey çok parçalanmış durumda."
Apple, televizyon izleme deneyimini modernize etmek istediğini göstermiş durumda ancak Hollywood ve kablo operatörleri tarafından her zaman engelleniyor.
Jobs'un konu hakkındaki diğer açıklamaları şu şekilde olmuştu: "Televizyon endüstrisi, herkese bir set-üstü kutu veren, temel olarak finanse edilmiş bir iş modeline sahip ve bu da sektör içerisindeki yenilikleri büyük oranda engelliyor... TiVo'ya sorun, Roku'ya sorun, bize sorun, birkaç ay içerisinde Google'a sorun... Bunun değişmesi için tek yöntem sıfırdan başlamanızdır, kutuyu parçalayıp, yeniden tasarlayıp, kullanıcıya bunu satın almayı isteyecekleri bir şekilde sunun. Ancak şu anda bunu gerçekleştirmenin bir yolu bulunmuyor."