Netflix sadece üç ay önce 100 milyon üyeye yakın olduğunu söylemekteydi ve yayın devi bugün yaptığı açıklamada bu sembolik sayıya ulaştığını ve geçtiğini duyurdu.
Netflix'in en son hissedarlar mektubunda belirtilene göre hizmetin artık 104 milyon üyesi var ve uluslararası üyelerin sayısı ulusal (ABD) üyelerinin sayısını geçmiş durumda.
Firmanın ikinci çeyrek (Q2) notları, klasik Netflix alçakgönüllülüğü (veya bakış açısına göre kendini beğenmişliği) ile "iyi bir çeyrekti" cümlesini kuruyor. Netflix, bu çeyrek içerisinde kayıtlarına toplamda 5.2 milyon yeni üye eklemiş durumda.
Netflix bile "güçlü içerik tablosu" ile ileri taşınan bu büyümeye şaşırmış gibi gözükmekte. Uluslararası bölümü artık tüm Netflix üyeliklerinin %50.1'ini oluştururken, firmanın ABD içerisindeki üye artışı da devam etmekte. ABD içerisinde hizmet bu çeyrek içerisinde 1.1 milyon net üye artışı ile karşılaştı ve bu da 2011 yılından beri en yüksek net Q2 net üye artışı olmakta.
Genel anlamda karşılaştırma yapmak için belirtmek gerekirse, her ne kadar Amazon, Amazon Prime Video hizmetini de içeren Prime üye sayılarını vermese de, Şubat ayı itibariyle 66 milyon üyeye sahip olduğu tahmin edilmekte. 2016 Mayıs tarihi itibariyle de sadece ABD içerisindeki Hulu 12 milyon üyeye sahipti.
Bugünün haberi, Netflix'in Emmy adaylıkları alanındaki başarısının ardından geliyor: 27 orijinal program, toplamda 91 adaylığa sahip durumda ve bu da geçtiğimiz yılın neredeyse iki katı. Sadece HBO'nun daha fazla adaylığı bulunmakta ve NBC de büyük bir farkla üçüncü sırada yer alıyor.
Netflix, küresel piyasanın en fazla büyüme potansiyeline sahip olan alan olduğunu düşünmekte ve bu yüzden de önümüzdeki aylarda daha fazla uluslararası içeriğin Netflix'te boy göstereceği tahmin edilebilir.
Ayrıca firma, filmleri sinemalardan önce Netflix üzerinde yayınladığı film yayını takvimini savunmak için de ufak bir parça ayırmış durumda. Bu yöntem, geçtiğimiz yıl Cannes film festivalinde ciddi bir tartışma noktası olmuştu. Öyle ki, prestijli Cannes festivali, önümüzdeki yıl için kurallarını değiştirerek ilk olarak sinemalarda gösterilmeyen girişleri kabul etmeyeceğini duyurdu.
Ancak Netflix kararından vazgeçecek gibi gözükmüyor ve yayınlarının "Hollywood'un yüzyıllık izleme geleneğine" ters olmalarına rağmen zamanın da değiştiğini belirtiyor. Netflix, hissedar mektubunda yaptığı açıklamada, "TV işinin tekrar düzenlenmesi ile tüketicinin birinci plana koyulması ve içeriklere erişimin kolaylaştırılması" gibi "internet TV'nin de benzer bir şekilde film işini canlandırabileceğine" inandıklarını belirtiyor.
Son olarak da Netflix, genellikle yaptığı gibi diğer yayın hizmetleri ile rekabet hakkında konuşmakta. Netflix, kendisinin ve diğer hizmetlerin birbirlerine zarar vermek ve ürünleri zayıflatmaktansa genel ortamı güçlendirdiğini ve tüketicilere izlemek için harika içerikler sunduğunu düşündüğünü belirtiyor.
"Biz hepimiz internet TV'nin ortak-öncüleriyiz ve beraber, doğrusal (standart) TV'nin yerini alıyoruz. Doğrusal TV'den istek üzerine izlemeye geçiş çok büyük ve sadece belirli miktarda boş zaman var, çoğu internet TV hizmeti başarılı olacak."
Mektup sonlandırılırken de internetin korsanlık yüzünden müzik endüstrisine pek iyi olmadığı ancak video eğlence sektörünün büyümesi için mükemmel olduğu belirtiliyor.