Okyanusa düşen her şeyi bulabilecek yöntem...

Araştırmacılar, okyanusa düşen her şeyi bulabilecek bir yöntem geliştirdi...

Okyanusa düşen her şey bulunacak!

18 Mart 2014 tarihinde Malezya Havayolları Uçuş MH370 güney Hint Okyanusu üzerinde kaybolmuştu. Yıllarca süren aramalara rağmen uçağın kaderi hâlâ bilinmiyor. Neyse ki bazı yeni teknolojik gelişmeler sayesinde bu bilinmezlik bir daha yaşanmayabilir. Cardiff Üniversitesi Mühendislik Bölümü'nden bir ekip, su altı mikrofonlarını kullanarak, bir nesnenin büyük su kütlelerine çarptığı tam noktayı ve zamanını bulabilen bir yöntem geliştirdiler.

Bu yöntem, su içerisinde, ses hızı ile hareket eden ses dalgalarından faydalanmakta. Bu dalgalar, ne zaman bir şey su yüzeyine çarpsa doğal olarak oluşuyorlar ve hatta, planktonlar gibi bazı canlılar okyanusta hareket etmek için bu dalgalara güvenmekteler.

Bu sinyaller, özel olarak tasarlanmış su altı mikrofonları – hidrofonlar – ile algılanabilmekteler ve üç yada daha fazla noktadan algılanmaları ile başlangıç noktasının tam zamanı ve konumu belirlenebiliyor.

Test sırasında ekip ilk olarak bir su tankına çeşitli mesafeler ve yüksekliklerden 18 top atarak ortaya çıkan akustik dalgaları ölçtüler. Daha sonra da Batı Avusturalya kıyılarında yer alan hidrofonlar tarafından toplanan verileri analiz ettiler. Bu kayıt cihazları, Comprehensive Nucleer Test Ban Treaty Organisation tarafından su altı nükleer testlerini belirlemek için kullanılmaktaydı. Bu veriler kullanılarak, yakın zaman önce yaşanan seçilen depremlerin konumları belirlenebildi.

Bunun ardından ekip, daha da geriye giderek 18 Mart 2014 tarihinden – MH370 uçuşunun kaybolduğu tarih – toplanan verileri inceledi. Ekip, gece yarısı ile 02:00 saatleri arasında iki "gerçekten zayıf sinyal" belirlediler. Bu sinyallerin zayıflığı, göreceli olarak büyük bir emin olunamayan alan olması anlamına geliyor.

Araştırmanın yazarlarından Davide Crivelli'nin söylediğine göre uçağın kaybolduğu gece içinde belirlenen iki kaynağın da uçaktan olup olmadığı kesin bir şekilde söylenemiyor. Bilinen tek şey ise bu zayıf sinyallerin Hint Okyanusu'na bir çeşit çarpma sonucu ortaya çıktığı ve gelecekte, bu bilgilerin otoritelere yardımcı olabileceği.

Okuyucu Yorumları