New York'tan Albert Einstein College of Medicine tarafından yapılan bir araştırma, sonsuza dek yaşamanın imkansız bir hedef olduğunu kanıtlıyor. Bir grup araştırmacı Dünya genelindeki ölüm oranları ve yaşlanma trendlerini analiz ederek, yaşam döngümüzün kesin sonu olduğunu bir kez daha ortaya koydular. Genel inanış, insanların sağlıklı yaşadıkları durumda daha uzun bir ömre sahip olacakları yönünde ancak görünene göre bu gezegende umabileceğimiz en uzun ömür, 115 yıl.
New York Times'ın ayrıntılı yazısı, yaptığı alıntılar ile bilim dünyasının bu araştırma hakkında çeşitli fikirleri olduğunu ortaya koymakta. Bazıları bu araştırmanın, uzun zamandır var alan ölümsüzlüğün imkansız olduğu düşüncesini doğruladığını söylerken, diğerleri de araştırmanın bulgularını tartışmalı bulmakta. Örneğin James Vaupel, bu araştırmanın bilimsel bir hata üzerine kurulduğunu söylemekte. Ayrıca bu araştırmanın, biyolojik bir araştırma olmak yerine bir eğilim araştırması olduğunu ve bazı etkenlerin verilerin doğru okunmasını engellemiş olmaları ihtimalinin bulunduğunu belirtmekte fayda var.
Araştırma, bilimdeki önemli gelişmelerin, şu andaki yaşlanma ve DNA düşüncelerimizi değiştirebileceğini göz önüne almamakta. Sonuç olarak ömrümüz, DNA'mıza net bir yıl olarak değil, her hücrenin kaç kere kendini yenileyebileceği şeklinde kodlanmış durumda. Basit bir şekilde açıklamak gerekirse, hücrelerinizi bir atari yaşam oyunun karşısında, ellerinde belirli bir miktarda jeton ile düşünebilirsiniz. Her yenilenmeleri gerektiğinde bu jetonların birini harcamaktalar ve elinizde jeton kalmadığında, yapabilecek bir şey kalmamakta.
Ancak gen düzenlemesi konusundaki atılımlar, insanların genlerinin parçalarını değiştirmeye giderek daha fazla yaklaşmamız anlamına gelmekte. Örneğin yakın bir zaman önce ölümcül olan bebek lösemisi ve hemofili önlenmiş durumda ve potansiyelin devasa olduğu rahatlıkla söylenebilir. George Church gibi bilim adamları, "mükemmel" DNA şeridini üretmeyi hedeflemekteler ve hastalıklara zaafımızı azaltmayı amaçlıyorlar. Tabi ki bunların şu anda genel olarak teorik kavramlar oldukları söylenebilir ancak genetik biliminin son yıllarda ne kadar ilerlediği düşünülürse, bunun imkansız olduğu söylemek de pek mümkün değil...