Formula 1 sezonu, geçtiğimiz haftalarda başladı. Ama bu sezon, diğer sezonlardan farklı pek çok kuralı da beraberinde getiriyor.
Bu yazımızda önce yeni sezonda değişen önemli kurallara bakacağız; ardındna iddialı takımlardan Red Bull'un kurduğu dev veri ağına ve bu ağın önemine göz atacağız.
Kural Değişiklikleri
Bu yıl ilk defa sınırlı yakıt kullanımı göreceğiz, yani her araç yarış başına 100 kg yakıt kullanabilecek. 2.4 Litre V8 motorların yerini ise 1.6 Litre V6 turbo motorlar aldı.
Bir diğer radikal değişiklik ise kinetik enerji geri kurtarma sisteminden vazgeçilmesi. Bunun yerine yeni bir hibrit enerji kurtarma sistemine geçildi. Aracın arka aksına yerleştirilen bir elektrik motoru enerjiyi depoluyor. Bu sistem aracın daha hızlı gitmesini sağlıyor. Bu teknoloji şu anda sadece F1 araçlarında kullanılsa da gelecekte normal binek araçlarda da yakıt tasarrufu adına bu sistemi göreceğiz.
Kinetik enerji kurtarma sistemi 7 saniyeden biraz az bir sürede aracın hızını arttırıyordu. Fakat yeni hibrit sistem yaklaşık 30 saniyede aracı hızlandırıyor, F1 araçları geçen seneden yavaş görünse de, Bahreyn'de yapılan testlere göre, geçen seneki tur sürelerinden ortalama 1 saniye yavaşlıktan fazlası söz konusu değil...
Takım içi değişiklikler ve veriler!
Hareketlilik
Avusturalya'da, sezonun ilk yarışında yarışan araçlar, takımların son stabil araçları değil, takımlar ikinci yarışa bir çok değişiklik yaparak girecek; orası kesin.
"3 sene önce her sezon 7.000 parçadan ilham alıp, 22.000 tasarım değişikliği yapıyorduk" diyor Red Bull Racing Teknik İş birlik Başkanı Alan Peasland. Geçen sene, sezon boyunca 32.000 tasarım değişikliği yaptıklarını vurgulayan Peasland, bu sezon daha da fazla değişiklik beklediklerini söyledi.
Peasland, "Eğer bu değişikleri yapmazsak sezon sonunda diğer takımlardan geri kalıp puan tablosunun alt sıralarında oluruz" diyor. Yapılması gereken değişikleri araç üzerindeki sensörlerle kaydedip bu verileri güvenli bir şekilde ekiple paylaşmaları gerekiyor. Peki nasıl?
Veri Bayramı
Peasland, "Her sezon topladığımız veri sayısı artıyor. Elde ettiğimiz verileri bir yerde saklamalıyız ve hızla yeniden erişebilmeliyiz." diyor. Araç üzerinde 100'den fazla sensör olduğunu söyleyen Peasland, her ölçümün birden fazla veri taşıdığının altını çiziyor. Bu verilerin zorlama, yol tutuşu, hava akışı, sıcaklık gibi veriler olduğunu belirten Peasland bu verilerin Milton Keynes'te bulunan fabrikaya gönderildiğini söylüyor.
Peasland, "Her ölçümden sonra fabrikamıza 100GB'lik veri gönderiyoruz ve bu verilerin güvenli bir şekilde ulaştığından emin olmalıyız" diyor.
Track-side LAN
Yeni teknoloji
Red Bull takımının motor sağlayıcısı Renault'nun Fransa'daki ofisi ve Bedford'ta bulunan rüzgar tünelini kapsayan veri iletim ağı, bu sene, geçen seneye göre 2.5 kat büyüyüp hızlandı.
Alan Peasland: "Bütün kablolama ve altyapı AT&T tarafından sağlanıyor, her yarış gününden önce sıfırdan yaratılıp gün sonunda tüm altyapı sökülüyor." diyerek, işin ne kadar büyük bir iş olduğunu vurguluyor. Peasland bu durumu şöyle açıklıyor: "Bu demek oluyor ki artık verilerimizi en hızlı ve güvenli şekilde İngiltere'deki mühendislerimize gönderebiliyoruz."
FIA'nın rüzgar tüneli kullanımı ile ilgili bir sınırlaması olduğunun altını çizen Peasland, hızlı veri aktarımı sayesinden izin verilen süre içerisinde eskisinden daha fazla test yapma olanakları olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Cuma günleri yarışlardan önce aracımızı piste göre optimize ediyoruz. Bu optimizasyonları gerçek-zamanlı sensörlerle Milton Keynes'te bulunan fabrikamıza gönderiyoruz. Bu sayede fabrikada bulunan mühendislerimiz simülasyonlarla aracın performansını arttırmaya çalışıyorlar."
Track-side LAN
Track-side LAN sistemi araçtan ve ekipten elde edilen verileri yönetiyor. Sonrasında bu verileri Red Bull takımının Treehouse (Ağaç ev) adı verilen teknik ofisine gönderiyor. AT&T de aynı verileri eş zamanlı olarak Red Bull takımının fabrikasına ve Renault'a gönderiyor.
Tabii ki Red Bull takımı sadece kendi aracının verilerini toplamıyor. Peasland, Cumartesi günleri sıralama turları başlayınca kendi rakiplerinin performanslarının, tur sürelerinin verilerini topladıklarını da söylüyor: "Pazar günü aracımızın durumunu ve topladığımız verileri inceliyoruz ve ona göre bir strateji izleyip değişiklikler yapıyoruz. Stratejimizi belirleyen bölum ise İngiltere'de bulunan Operasyonlar Departmanı. Bu verileri aynı zamanda canlı olarak izliyoruz. Bu verileri yarış analizcilerimiz inceliyor."
Kısacası Red Bull takımı, yarışları sadece motor gücüyle değil, kusursuz bir veri iletim ağının yardımıyla kazanıyor. Çünkü verileri toplamak ve analiz etmek daha önce hiç bu kadar önemli olmamıştı.