Avrupa Uzay Ajansı, yıllar sürecek bir uzay uykusunun 10 yıl içinde gerçek olabileceğini söylüyor

Avrupa Uzay Ajansı, geleceğin uzun süreli uzay yolculukları için yıllar sürebilen "uzay uykusu" fikrinin çok da uzak olmayan bir tarihte gerçeğe dönüşebileceğini söylüyor.

Yıllar sürecek "uzay uykusu" 10 yıl içinde gerçek olabilir

Mars'a gönderilecek insanlı bir görev, yaklaşık altı ay boyunca astronotların Kızıl Gezegene seyahat etmesini gerektirecek. Eğer Mars’tan daha da uzaktaki gezegenlere ve hatta diğer yıldız sistemlerine doğru da yol almaya başlarsak, uzun yılların uzayda seyahat ederek geçeceğini tahmin etmek zor değil. Bilim kurgu filmlerinin, bu zaman sorununu aşmak için uzay uçuşu uykusu fikrini ortaya attığını sıklıkla gördük. Ve görünüşe bakılırsa, önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu bilimkurgu fikrinin gerçeğe dönüştüğünü görebiliriz.

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), indüklenmiş torporun (birini uzun süreli bir uykuya sokma eylemi) önümüzdeki on yıl içinde insanlarda test edilebileceğini söylüyor. Mars görevleri gibi uzun bir görevde uzay uykusuna yatabilmek, yalnızca görevin maliyetinden tasarruf edilmesini sağlamayacak, aynı zamanda astronotların vücutlarına verilen zararı da azaltacaktır. Bu nedenle, uzay uçuşu uykusu, uzay araştırmalarında çok önemli bir yere sahip olabilir.

Kısa bir süre önce ESA'daki İnsan ve Robotik Keşif araştırma ve yük koordinatörü Jennifer Ngo-Anh, insanlarda uzun süreli uykuya neden olma ve bunun derin uzay keşif görevlerine yardımcı olma olasılığı hakkındaki bir makalede ortak yazar oldu. Daha önce pek çok bilim kurgu filminde kullanılan bu yöntem, bir AI (yapay zeka) gemiyi kontrol ederken, insanların uzay uçuşu uykusuna girerek yiyecek ve benzeri ihtiyaçlardan tasarruf edilmesini sağlıyor.

Ayrıca bu uzay uykuları, yiyecek benzeri maliyetlerden tasarruf edilmesinin ve uzun uzay görevlerinde can sıkıntısının hafifletilmesine yardımcı olmanın yanı sıra, astronotların mikro yerçekiminde uzun süre kaldıktan sonra yaşadıkları kemik kaybını azaltmaya da yardımcı olabilir. On yıllardır çalışmakta olan (ve ömrünün sonuna hızla yaklaştığımız) Uluslararası Uzay İstasyonu araştırmaları sayesinde mikro yerçekiminin astronotlar üzerindeki bazı etkilerini şimdiden görüyoruz. Herhangi bir derin uzay görevi gerçekleştirilmeden önce bu endişenin ortadan kaldırılması pek çok bilim insanının en büyük önceliklerinden biri.