Razer Deathadder V4 Pro İnceleme

• Ergonomik ve hafif tasarım
• 45.000 DPI’a kadar çıkan çözünürlük
• 8000 Hz’e kadar tarama hızı
• Optik kaydırma tekerleği
• Synapse uygulaması üzerinden tam kontrol
• Profesyonel e-spor oyuncuları için tasarlanmış
• RGB ışıklandırmaları yok
• Fiyatı yüksek, casual oyuncular için pahalı

eSpor rekabeti her geçen gün artarken, oyuncuların hız, hassasiyet ve konforu bir arada sunan ekipmanlara duyduğu ihtiyaç da büyüyor. Razer, uzun yıllardır oyuncu ekipmanları üreterek kendisini kanıtlamış bir marka. Özellikle DeathAdder serisi, ergonomisi, güvenilirliği ve performansı ile sektördeki en tanınmış fare modellerinden biri haline geldi.

Şimdi serinin en yeni üyesi Razer DeathAdder V4 Pro karşımızda. Profesyonel e-spor oyuncularından sık oyun oynayan kullanıcılara kadar herkesin beklentilerini karşılamak için tasarlanmış. DeathAdder V4 Pro, ergonomik tasarımı ve hafif gövdesiyle uzun süreli oyun seanslarında konfor sunuyor. Razer, sadece oyun performansına değil, uzun süreli kullanımlarda el konforuna da odaklanmış.

Razer’ın en yeni sensör teknolojisi, ultra hızlı kablosuz bağlantı desteği ve dayanıklı anahtarları, bu modeli diğerlerinden ayıran başlıca özellikler arasında. Dolayısıyla, bu farenin iddiası oldukça büyük. Razer, tanıtımlarında DeathAdder V4 Pro'yu dünyanın en hızlı, en hassas ve en gelişmiş oyuncu faresi olarak tanıtıyor. Peki, öyle mi? Şimdi hep birlikte DeathAdder V4 Pro’ya yakından bakalım.

Tasarım ve Ergonomi

Evet, ürünün tasarımını ve ergonomisini mercek altına alarak incelememize başlıyoruz. Razer DeathAdder serisinin tasarım çizgileri yıllardır kullanıcıların aşina olduğu bir kimliğe sahip. DeathAdder V4 Pro da bu çizgiyi korumuş diyebiliriz. Fare, ergonomik kıvrımlara ve sade bir şıklığa sahip. Sağ elini kullanan oyuncular için optimize edilmiş bir tasarım görüyoruz. Bu tasarım aslında avuç içini tamamen dolduran bir form. Özellikle “palm grip” ve “claw grip” kullanan oyunculara hitap ediyor. Yani fareyi hem avuç içini bastırarak kavrayanlar, hem de pençe gibi parmak uçlarıyla tutanlar bu tasarımda zorlanmayacaklar diyebiliriz. Ama eğer solak bir oyuncuysanız işiniz zor.

Fare, 56 gram civarındaki ağırlığıyla, oldukça hafif bir cihaz. Bu değer, daha önceki DeathAdder modellerine göre kayda değer bir hafifleme anlamına geliyor. Daha önce incelediğimiz DeathAdder V3 Pro’da farenin 63 gram geldiğini hatırlıyoruz. Bu anlamda yeni modelin hafifliği sayesinde hareket kabiliyeti artmış durumda. Öyle ki, uzun süreli kullanımlarda bile el ve bilek yorgunluğu minimuma inmiş.

Gövdenin yüzeyinde kullanılan kaplama da terlemeye karşı dayanıklı ve kaymaz bir his oluşturmuş. Bu sayede yoğun oyun anlarında kontrol kaybı yaşanmasının önüne geçilmiş. Cihazın altında ise sürtünmeyi minimuma indirmek için 100% PTFE malzemeden pedler yer alıyor.

Farenin üzerindeki tuşların yerleşimi de oldukça ergonomik; sol tarafta bulunan iki yan tuş, hem hızlı erişime imkan vermiş, hem de oyunun heyecanlı anlarında yanlışlıkla basılmayı engelleyecek şekilde konumlandırılmış. Bu arada DPI değiştirme tuşunun da farenin altına yerleştirildiğini söyleyelim.

DeathAdder V4 Pro’nun dongle’ı da, yarım küre yapısıyla dikkat çeken bir tasarıma sahip. Bu küre tasarım pek tabii ki, çok karşılaşmadığımız bir seçenek. Şık ve dikkat çekici göründüğünü söyleyebiliriz. Dongle’ın altında kaymasını engelleyen kauçuk bir ped ve üzerinde farenin durumu gösteren üç led ışığı yer alıyor. Bu ledlerin anlamına da az sonra değineceğiz.

Evet, sonuç olarak, farenin, sade ama fonksiyonel bir tasarıma sahip olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki, Razer bu farede RGB ışıklandırmalar bile kullanılmamış. Bu anlamda ışık severler üzülecek, ancak sadece rahat kullanım ve yüksek performansa odaklanmak isteyenler bu farede çok şeyi bulacak diye düşünüyoruz. 

Teknik Özellikler / Performans

Evet, şimdi geldik, DeathAdder V4 Pro gerçekten söylendiği kadar hızlı vebir fare mi sorusunun yanıtını vermeye. Bunun için DeathAdder V4 Pro’nun teknik özelliklerine bakalım ve ne seviye bir mouse olduğunu değerlendirelim.

DeathAdder V4 Pro'nun kalbinde Razer’ın geliştirdiği Focus Pro 45K Optical Sensor Gen-2 sensörü bulunuyor. Bu sensör, 45.000 DPI’a kadar hassasiyet sunuyor ve milimetrik hareketleri bile algılayabilme yeteneğine sahip. 45.000 DPI, çoğu oyuncu faresinde kolay kolay karşılaşılan bir değer değil ve özellikle rekabetçi FPS türü oyunlarda büyük avantaj sağlıyor. Bu kadar yüksek hassasiyet, özellikle profesyonel oyuncular için büyük bir fark yaratabilir. Ayrıca, uygulama üzerinden DPI değerlerini 1 DPI çözünürlüğe kadar kişiselleştirebilme imkanı da sunuluyor. Bu oldukça ilginç. Yani, "Ben 10.000 DPI değil de 10.001 DPI’lık bir profil oluşturmak istiyorum" derseniz, bunu yapabiliyorsunuz; farede aşırı ince ayar yapabileceğiniz seviyede bir esneklik mevcut.

Bağlantı tarafına geldiğimizde ise, DeathAdder V4 Pro, kablolu kullanımın yanı sıra Razer HyperSpeed Wireless Gen 2 teknolojisini de sunuyor. Bu teknoloji, 8.000 Hz frekansla bilgisayara veri gönderip alabiliyor, yani kablosuz bağlantıda bile çok düşük gecikme süresi sunuyor. Bu kadar düşük bir gecikme, profesyonel düzeyde bile fark edilmeyecek kadar etkili. Kablosuz kullanımda dahi, neredeyse kablolu bir faredeki performansı elde edebiliyorsunuz.

DeathAdder V4 Pro'yu oyunlarda kullanırken gerçekten hızlı ve hassas bir deneyim sunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak, bunun "en hızlı fare" olduğu iddiası biraz daha tartışmaya açık bir konu. Zira benzer özelliklere sahip farklı modeller de mevcut ve bu, bambaşka bir karşılaştırma gerektirir. Yine de, DeathAdder V4 Pro’nun profesyonel oyuncuların ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kişiselleştirme özelliklerini göz önünde bulundurursak, bu fare, profesyonel kullanıcılara hitap edecek şekilde tasarlanmış. Oyuncular, fareyi tam ihtiyaçlarına göre özelleştirerek, yüksek performansla kullanma imkanı buluyor. Kaldı ki Razer, bu fareyi geliştirmek için Counter-Strike efsanesi "NiKo" Kovač’la da iş birliği yapmış, bu da ürünün profesyonel oyunculara yönelik olduğunun bir başka göstergesi.

Dayanıklılık konusunda ise DeathAdder V4 Pro beklediğimiz ölçüde güçlü bir yapıya sahip. Fare, Razer’ın kendi geliştirdiği 4’üncü nesil optik anahtarlar kullanıyor. Bu anahtarlar, çift tıklama sorununa karşı dirençli ve 100 milyon tıklama ömrü sunuyor. Yani, fareyi uzun yıllar boyunca güvenle kullanabilirsiniz.

Optik Kaydırma Tekerleği Nedir?

Razer DeathAdder V4 Pro’nun selefine kıyasla getirdiği yeniliklerden biri de optik kaydırma tekerleği. Bu teknoloji, geleneksel mekanik kaydırma tekerleklerinden farklı olarak, hareketi algılamak için optik sensörler kullanıyor. Bu sayede daha hassas ve anında tepki veren bir kaydırma deneyimi sunuluyor. Özellikle hızlı oyun içi menü geçişlerinde veya envanter yönetiminde, kaydırma işlemleri çok daha düzgün ve hatasız gerçekleşiyor. Optik kaydırma tekerleği, aynı zamanda daha yüksek dayanıklılığa da sahip; çünkü mekanik sistemlerin aksine, uzun süreli kullanımlarda bile çift tıklama gibi sorunlarla karşılaşmanızın önüne geçiyor. Bu özellik, özellikle profesyonel oyuncular için önemli bir avantaj sağlıyor ve oyun deneyimini çok daha akıcı hale getiriyor.

Kişiselleştirme Seçenekleri

Fare, Razer’ın yazılımı Synapse ile çalışıyor.  Synapse üzerinden farenin DPI, dönüş ve hareket hassasiyetlerini, profil ayarlarını, tuş fonksiyonlarını ve Dongle’ın üzerindeki ledlerin ayarlarını istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Bu az önce bahsettiğimiz 1 DPI değişikliği de işte tam olarak buradan bu şekilde yapılıyor.

Diğer yandan Dongle’dan da bahsetmişken, bu Dongle’ın görevi sadece kablosuz bağlantı kurmak değil, size bilgilendirmede de bulunmak. Bu küçük yarım kürenin üzerinde 3 farklı RGB led ışığı bulunuyor. Bunlara farenin pil seviyesi, bağlantı hızı, tarama hızı ya da DPI seviyesi gibi 4 farklı değerden birini atayabiliyorsunuz. Ve duruma göre bu Led ışıkları farklı renklerle bilgi veriyor. Örneğin, pil seviyesi yüksekken yeşil ışık yanıyor ama pil seviyesi düştükçe ışık sarı, turuncu ve kırmızı renklere dönüşerek, oyuncuya anlık bilgi veriyor. Tabi dilerseniz bu ledlerden birini veya tümünü kapatmanız da mümkün.

Pil ve Şarj

Son olarak, pil performansına da göz atacak olursak, DeathAdder V4 Pro'nun batarya ömrü oldukça yüksek. Kablosuz kullanımda, fareyi 1000 Hz tarama frekansıyla çalıştırırsanız, batarya 150 saate kadar dayanabiliyor. 1000 Hz, günlük bilgisayar kullanımı için ideal bir değer. Hatta, hafif oyunlar oynarken bile rahatlıkla kullanılabilir. Ancak, eğer rekabetçi oyunlarda tarama hızını 8000 Hz'e çıkartırsanız, pil süresi 22 saate düşüyor. Yani, pili bitirebilmek için neredeyse 22 saat boyunca kesintisiz oyun oynamanız gerekiyor.

Sonuç

Sonuç olarak, Razer gerçekten üst seviye bir fare üretmiş ki, DeathAdder serisi zaten rüştünü ispat etmiş bir seriydi, şimdi daha iyi hale gelmiş. DeathAdder V4 Pro’da önceki model V3 Pro’ya göre neler değişmiş derseniz, hızlıca toparlayalım: DPI seviyesi 45 bin’e çıkmış, polling rate 8000 Hz'e yükseltilmiş, optik kaydırma tekerleği gelmiş, pil ömrü kayda değer biçimde artmış ve ergonomisi de geliştirilmiş. Dolayısı ile DeathAdder V4 Pro, yüksek hızla bağlanabilen, yüksek hassasiyet sunan, gecikmesi düşük ve kullanımı oldukça konforlu bir oyuncu faresi.

Diğer yandan, rekabetçi oyunları seviyor ve evde eğlence amaçlı oyun oynuyorsanız, 10 bin lirayı geçen fiyat etiketi size biraz yüksek gelebilir. Bu da önemli bir detay. Ancak, her zamanki gibi son karar yine size ait.