Razer Pro Click V2 Vertical Edition İnceleme

• Bilek kaslarını rahatlatan ergonomik tasarım
• Focus Pro 30K Optik Sensör
• Kablolu ve kablosuz kullanım
• Kişiselleştirilebilme imkanları
• 8 adet programlanabilir tuş
• 6 aya varan pil ömrü
• Kolay erişilebilir profil/çözünürlük switchi
• Fiyatı yüksek
• Sadece sağ elle kullanılabilir

Uzun saatler boyunca bilgisayar başında çalışırken hem konforu hem de verimliliği ön planda tutan bir mouse arıyorsanız, oyun aksesuarlarıyla ünlenen Razer’dan ilginç bir seçenek karşınıza çıkıyor. Razer’ın Pro Click serisi zaten avuç içini destekleyen hafif yükseltilmiş tasarımlarıyla biliniyor; ancak bu yeni “V2 Vertical Edition” modeli, tam anlamıyla bir “dikey” fare olarak geliştirilmiş. Bu cihazı kullanırken, elinizi tıpkı biriyle el sıkışacakmışsınız gibi uzatmanız gerekiyor. Peki, bu tür bir tasarımın arkasındaki mantık ne? “Razer Pro Click” ailesinin diğer üyeleriyle karıştırılmaması gereken bu özel modelini sizler için detaylıca inceledik ve en çok merak edilen sorulara cevap aradık. Gelin, bu farklı mouse’un detaylarına birlikte bakalım ve iş başında çalışma deneyiminize neler katabileceğini keşfedelim.

Razer Pro Click V2 Vertical Edition Tasarımı Nasıl?

Evet, Razer Pro Click V2 Vertical Edition, gördüğünüz gibi tasarımıyla geleneksel farelerden köklü bir şekilde ayrılıyor. Cihaz, ergonomi ve uzun süreli kullanım konforunu merkeze alan bir mouse olarak üretilmiş.

Cihazın dikey tasarımı, "el sıkışma" pozisyonunu taklit eden 71.7 derecelik dikey açıya sahip ve bu sayede fare kullanırken bilek kaslarındaki gerilim önemli ölçüde azalıyor. Bu doğal tutuş pozisyonu, özellikle bilgisayar başında uzun saatler geçiren profesyoneller ve oyuncular için ideal bir çözüm olabilir. Tabii ki Razer Pro Click V2 Vertical Edition temelde bir “oyuncu faresi” değil; asıl hedef kitlesi uzun süre bilgisayar başında çalışan profesyoneller, ofis kullanıcıları ve ergonomiye önem verenler. Ancak hafif tempolu oyunlar -örneğin RPG, strateji, casual türleri- için uygun olabileceğini, strateji gibi oyunlarda el rahatlatmak için kullanılabileceğini söyleyebiliriz.

Tabii her iki kullanım şeklinde de alışmak için biraz zaman gerektiğini kabul etmek lazım. Daha çok klasik mouse’lara alışkın olduğumuz için, kullanım sırasında koordinasyonu sağlayabilmek için biraz adaptasyon süresine ihtiyaç duyduk. Onlarca yıldır düz fareye alışmış insan beynini bir anda dik açıyla fare kullanma fikrine alıştırmak kolay olmayabiliyor, ama sonunda alışıyorsunuz.

Bu arada diğer yandan, bu tip dikey fareler, özellikle bilek ve kol sağlığını korumak amacıyla geliştirilmiş ürünler ve bileğin bükülmesini ve dönmesini minimize ettiği için sinir sıkışması riskini azaltıyorlar. Özellikle bu tip fareleri karpal tünel sendromu yaşayanların bileklerini dinlendirmek için kullandıklarını söyleyebiliriz. Bu noktada Razer’ın da özel bir ürün yapmış olması sevindirici.

Razer Pro Click V2 Vertical Edition’ın avuç içine tamamen oturan kavisli yapısı, ele rahatça uyum sağlıyor. Sağ alt tarafındaki yumuşak geçişli alan, serçe parmağın rahatça konumlanmasına olanak tanırken, sol tarafta yer alan oval ancak daha belirgin başparmak yuvası, başparmağın doğal pozisyonunu destekliyor ve ek tuşlara kolay erişim sağlıyor. Kauçuk yan yüzeyler ise daha sağlam bir kavrama sunarak kontrolü maksimize ediyor. Razer'ın imzası olan Chroma RGB aydınlatma ise alt tabandan canlı renkler sunarak estetik bir dokunuş katıyor.

Bu arada farenin hem kablolu, hem de kablosuz olarak kullanılabildiğini hatırlatalım. Ayrıca kablosuz olarak hem Bluetooth hem Razer HyperSpeed Wireless (2.4 GHz) desteği var. Altındaki gizli bölmede USB dongle’ı yer alıyor. Bağlantılar arasında geçiş yapmak için yine farenin altındaki switch tuşunu kullanabiliyorsunuz. Böylece aynı anda farklı cihazlara bağlanabiliyorsunuz.

Cihazın en tepesinde ise DPI switch’i duruyor. Biliyorsunuz, çözünürlük switch’ine kolay ulaşabildiğimiz fareleri seviyoruz, dolayısıyla buradan da ürüne güzel bir artı puan veriyoruz. DPI ayarını 400 ila 6400 arasında değiştirebiliyorsunuz. Öte yandan bu tuşa uzun bastığınızda AI Prompt Master’a gidiyorsunuz. AI Prompt Master, AI Engine olarak ChatGBT ve Microsoft CoPilot’la entegre durumda. Bu da yapay zeka araçlarını kullanma kolaylığı sağlaması açısından iyi düşünülmüş.

Cihazın çevresinde totalde 8 adet programlanabilir tuş bulunuyor. Başparmağınızın altında ve üstünde yerleştirilen tuşlar da erişimi kolaylaştırıyor.

Razer Pro Click V2 Vertical Edition Performansı Nasıl?

Farenin kullanımına ve performansına baktığımızda, Razer’ın oyun ekipmanlarından kazandığı deneyimi bu modelde cömertçe kullandığını söylemek yanlış olmaz. Focus Pro 30K Optik Sensör, yüksek hassasiyet ve takip doğruluğu sunuyor; bu da hem profesyonel işlerde, pixel-perfect (piksel hassasiyetinde) görevler için büyük avantaj sağlıyor hem de konforlu bir oyun deneyimi sunuyor. Elbette, tasarımından kaynaklı geleneksel oyuncu fareleri kadar hızlı olmasa da, kendi kategorisinde üst düzey bir performans sergiliyor. Kablosuz kullanımda 1000 Hz’lik yenileme hızı sunması da dikkat çekici. Pil ömrü ise tek şarjla 6 aya kadar çıkabiliyor; bu sayede sık sık şarj etme derdinden kurtuluyorsunuz.

Yazılım tarafında ise Razer Synapse 4 devreye giriyor. Bu yazılım sayesinde tuş atamalarından DPI ayarlarına, polling rate’den RGB aydınlatmaya kadar pek çok özelleştirme yapılabiliyor. Fare üzerinde kaydedilebilen profiller sayesinde, farklı cihazlar veya uygulamalar arasında hızlı ve kolay geçiş sağlanabiliyor. Yine dediğimiz gibi AI Prompt Master özelliğiyle, yapay zeka araçlarına tek tuşla erişim gibi üretkenliği artıran özel kısayollar da atayabiliyorsunuz. Kısacası, yazılım desteği sayesinde fareyi tamamen kendi iş akışınıza ve ihtiyaçlarınıza göre kişiselleştirmeniz mümkün.

Sonuç

Sonuç olarak, Razer Pro Click V2 Vertical Edition, ergonomi ve performansı başarılı bir şekilde bir araya getiren yenilikçi bir fare olmuş. Özellikle uzun süre bilgisayar başında çalışan profesyoneller ve içerik üreticileri için, bilek ve kol yorgunluğunu en aza indiren tasarımı sayesinde çalışma konforunu üst seviyeye taşıyor. Yüksek hassasiyetli sensörü ve kapsamlı yazılım desteğiyle hem iş hem günlük kullanımda beklentileri rahatlıkla karşılıyor. Elbette, geleneksel farelere alışık olan kullanıcıların bu dikey tasarıma adapte olması biraz zaman alabilir; fakat sunduğu uzun vadeli sağlık avantajları, bu adaptasyon sürecine kesinlikle değer.

Öte yandan, rekabetçi ve hızlı tempolu oyunlarda bu fareyle aynı performansı almak kolay olmayacaktır. Dikey formda, özellikle ani hareketler ve refleks gerektiren oyunlarda alışmak zaman alabiliyor ve klasik oyuncu farelerindeki çevikliği sunmuyor. Ayrıca, tasarımın sadece sağ el için uygun olduğunu, yani solak kullanıcılar tarafından kullanılamadığını da belirtmek gerek.

Ülkemizde 7000 TL bandında satışa sunulan bu model, bilek ağrılarından şikayetçi olanlar için, yine farklı ve yenilikçi bir fare arayanlar için değerlendirmeye değer bir seçenek. Ancak bu noktada seçim her zaman olduğu gibi yine sizin.