8. Uluslararası Hidrojen Teknolojileri Kongresi Gerçekleşti

Dicle Üniversitesi'nde düzenlenen 8. Uluslararası Hidrojen Teknolojileri kongresi büyük bir katılımla gerçekleşti. İşte detaylar...

8. Uluslararası Hidrojen Teknolojileri Kongresi Gerçekleşti

Bu sene 8'incisi Dicle Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Uluslararası Hidrojen Teknolojileri Kongresi büyük bir katılımla ziyaretçilere veda etti.

YEO Teknoloji, kongrede önemli bir sunum gerçekleştirdi. YEO Teknoloji Hidrojen Çözümleri Müdürü Ali Keleş, konuşmacı olarak katıldığı kongrede hidrojenin enerji dünyasını nasıl değiştireceğini anlattı.

Geçen yıl açıklanan Ulusal Enerji Planı’yla da hidrojen enerjisinin önemine vurgu yapılmış ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu “Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası” raporunda Türkiye’de hidrojen elektrolizör kurulu gücünün 2030 yılında 2 GW’a, 2035 yılında 5 GW’a ve 2053 yılında 70 GW’a çıkması planlandığı belirtilmişti. Türkiye’de hem iç tüketim hem de hidrojenin ihraç edilmesi için önemli hedefler konulmuştu.

Bu bağlamda YEO Teknoloji de hidrojen alanında çalışmalarını hızlandırdığını açıkladı. Güneş enerjisinden, rüzgar enerjisine, hidro enerjiden biyogaza kadar birçok farklı alanda teknoloji üreten YEO, Net Sıfır hedefine yaklaştıracak tüm projeleri sürdürdüğünü belirtti. Türkiye’de bu alanda çalışmalar yürüten YEO Teknoloji, Avrupa pazarı için de Almanya’da YEO Hidrojen isimli bir iştirak kurduğunu açıkladı.

Kongrede konuşan Ali Keleş, 2023 yılında 200 milyon dolarlık bir satış hacmine ulaştıklarını ve önümüzdeki 5 yıl içinde bu rakamın 1 milyar dolara çıkmasını öngördüklerini ifade etti. Şirketin piyasa değerinin ise 1 milyar dolar olduğunu vurgulayan Keleş, YEO Teknoloji'nin gelecek dönemdeki büyüme ve yenilikçi projelerle sektördeki liderliğini daha da güçlendireceğini söyledi.

Yeşil hidrojen nedir?

Hidrojen, doğada bileşikler halinde bulunan moleküllerin dönüştürülmesiyle elde edilen enerji kaynağı olarak tanımlanıyor. Bu enerji kaynağı genellikle suyun içimde bulunan hidrojen atomlarının oksijen atomlarından ayrılmasıyla ortaya çıkıyor. Son dönemlerde hidrojen enerjisi Paris anlaşması kapsamındaki karbonsuzlaşma hedeflerini gerçekleştirmek için kullanılacak enerji alternatiflerinden biri olarak görülüyor. Hidrojen enerjisi farklı renklerle temsil edilen bir üretim sürecine sahip. Yani farklı enerji kaynaklarıyla hidrojen enerjisi üretilebiliyor. Eğer hidrojen doğal gaz gibi bir fosil kaynaktan üretiliyorsa gri, üretim aşmasında ortaya çıkan karbon emisyonları yakalanıyorsa mavi, tamamen yenilenebilir enerjiden karbon emisyonu salmadan üretim yapılıyorsa yeşil hidrojen olarak adlandırılıyor. Yeşil hidrojen, hem Paris İklim Anlaşması’nın taahhütlerini yerine getirmek için hem de dünyadaki enerji sorununun çözümü için bir fırsat olarak görülüyor. Bugün itibarıyla, tüketimi gerçekleşen 90 milyon ton hidrojenin neredeyse tamamı fosil kaynaklardan elde ediliyor. Önümüzdeki süreçlerde sıfır emisyon yaklaşımı çerçevesinde 2050 yılına kadar 500 Milyon tonun üzerinde yeşil hidrojenin üretileceği öngörülüyor.